Eylül ayı içinde, yerel yöneticiler ve siyasiler, "Cinsiyet Eşitliği" konusunu masaya yatırılmıştı. Toplantıda, Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, 21'inci yüzyıl da kadınların, Türkiye'de hak ettikleri yeri alamadıklarını ve kadın haklarının üzerin de çok konuşulacak, tartışılacak bir konu olduğunu belirttikte sonra," Ancak Türkiye'nin, artık kadın hakları konusunda, yalnızca konuşarak harcayacak zamanı kalmamıştır. Çünkü toplumun yarısını oluşturan kadınlarımızın, bu hali ülkemize hiç yakışmamaktadır. Bu durum devam ettiği sürece gelişmiş ve çağdaş demokrasiye sahip ülkeleri yakalamamız ve onlarla eşit hale gelebilmemiz, mümkün olmayacaktır." demişti.
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ise kadın haklarının, ülkemiz de geliştirilmesini, toplumsal cinsiyet duyarlılığını arttırmayı hedeflediklerini belirttikten sonra, " Toplu ulaşım araçları, eğitim, sağlık vb. gibi tüm kamu hizmetlerinden, kadınların ne kadar yararlandığını, bilmemiz gerekiyor" dedi.
Toplantıda, kadına karşı şiddetin önlenmesi açısından Diyanet İşleri Başkanlığı'na çağrıda bulunan Sayın SABANCI, " ...Toplum olarak kadın haklarının geliştirilmesi en öncelikli konumuz olmalı. Bu konuda yapacak daha çok iş, gidecek daha çok uzun bir yol var. Kız çocuklarımızı en azından liseyi bitirene kadar okutmalıyız. Böylece, erken yaşta evliliklerin önlenmesi için önemli bir adım atmış oluruz. Eğitim, kadınların iş gücüne katılımını da artırmak açısından çok önemli."sözleri ile bir gerçeği kamuoyu ile paylaştı.
Aslında 4857 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ifade edilen İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz. İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmi süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz" hükmüne rağmen, hala ülkemizde iş bulmada ayrımcılık yapılmaktadır.
Aslında Türk kadının, dünyadaki hem cinslerinden hiçbir farkı yok. Kadınlar, hemen tüm sektörlerin, her kademesinde, aktif olarak çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahiptir. Bugünün başarılı kadınları, kendisi gibi olmaya karar veriyor. Başkalarının kuralları ile değil, kendi kuralları ile de sahneye çıkıyorlar.
Büyük Önder Atatürk, "Daha endişesiz ve korkusuzca, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Büyük Türk kadınını çalışmalarımızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, sosyal, ekonomik, hayatta, erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapmak yoludur" demiştir.
Türk kadınları, yaşadıkları onca ağır soruna rağmen, yaşamın her alanında var olmaya çalışıyor. Ekonomiden sanata, siyasetten, spora her geçen gün yenileri eklenen başarılı Türk kadını profili, diğer ülkelere, örnek teşkil edecek aşamaya geldi. Özellikle iş hayatında, başarılı kadın girişimcilerimiz, Avrupa'ya, model olacak bir performansa sahipler.
Ülkemiz ve Eskişehir' de, iş bulmada, ayrımcılık yapmayan, cinsiyet eşitliğini gözeten kurum/kuruluşlarımız mevcuttur. Bu kuruluşlarımızdan biri de Acıbadem Sağlık Grubudur. Yıllardır, ülke ve Eskişehir'deki icraatını, yakından takip ediyoruz. Hastanelerinde, onlarca kadın çalışmaktadır. Hatta kadın çalışanların sayısı, erkek personelden daha fazladır. Hemen her kademede, görev alan kadınlar, tavır, davranış, giyimleri ve hasta ve yakınları ile olan ilişkileri, diğer kurum/kuruluşlarımıza, örnek olacak niteliktedir.
Acıbadem Sağlık Grubunun, kadınlara yönelik tutumu, sağlık hizmetlerine yansıdı. Eskişehir Acıbadem Hastanesi'nde, hizmetler, daha nitelikli, randevular günlük. Kuyruk yok. İşlemler çok kolay. Hastalarla ilgili tanı, teşhis ve tedavide zaman yeterli. Doktorların ve personelin hastaya karşı tutumları, arzu edilen boyuttadır. Aralarında, hizmete yönelik bir rekabet ortamı var. Bu gelişme, hastanede dinamizmi ve performansı da artırıyor.
Eskişehir Acıbadem Hastanesini, Kurumsal İletişim Sorumlusu, Sayın Hande EDİZKAN BUDAK ile tanımıştım. Ona göre verimlilik, düşünce ve güven, etkili bir biçimde koordine edildiği takdirde, her alanda başarılı olmak için de hiçbir neden yoktur. Güler yüzü, yenilikçi, sempatik ve insanı rahatlatan, yaratıcı, analitik düşüncesi, dinamik, yapısı ve konulara hâkimiyeti ile dikkat çekmişti.
Pazartesi günü de Eskişehir, Acıbadem Hastanesi İş geliştirme ve Proje Sorumlusu İpek AÇIKGÖZ 'le, tanışma fırsatı bulduk. Güler yüzü, sabırlı, dikkatli, pratik, düzenli ve dinamik, yapısı, Hastane ile ilgili, sarf ettiği kelimelere gösterdiği özen, teknik terimlere karşı duyarlılığı ile örnek bir yönetici olarak gördük.
Elbette bir insanın başarılı olması, sadece kişisel yetenekleri ve işe yatkınlığı ile sınırlı değildir. Sayın İpek AÇIKGÖZ, bu gerçeği, çok iyi biliyor. O nedenle de icraatını, sürekli değerlendiriyor ve sorguluyor. Dikkat ettik; hastane ve teknik konularda, cümlelerini özenle kuruyor. Hastanenin, her birimi hakkında ve sağlık alanında, donanımlı, hazırlıklı ve bilinçlidir. Hastane ve hastalar, özellikle de sağlık sektörü için, bir şanstır. Kutluyoruz.
CİNSİYET EŞİTLİĞİ!
Eylül ayı içinde, yerel yöneticiler ve siyasiler, "Cinsiyet Eşitliği" konusunu masaya yatırılmıştı. Toplantıda, Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, 21inci yüzyıl da kadınların, Türkiyede hak ettikleri yeri alamadıklarını...