ÇİZMEYİ AŞMAK!

DTK, tarafından yapılan Demokratik Özerklik Çalıştayı’ nda, Kürt sorununun çözümü için, en önemli proje ve hedef, Demokratik Özerk Kürdistan’ın inşası olarak belirlendi... Yayınlanan bildiride, "Demokratik Özerklik’...

DTK, tarafından yapılan Demokratik Özerklik Çalıştayı' nda, Kürt sorununun çözümü için, en önemli proje ve hedef, Demokratik Özerk Kürdistan'ın inşası olarak belirlendi... Yayınlanan bildiride, "Demokratik Özerklik' de siyasi yönetim, tabandan başlayarak köy komünleri, kasaba, ilçe, mahalle meclisleri, kent meclisleri biçiminde demokratik konfederal temelde örgütlenmesini yaparak, üstte toplum kongresinde temsiliyetini bulur. Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, demokratik Türkiye cumhuriyeti parlamentosuna, kendi temsilcilerini göndererek, ortak vatan politikalarına dahil olur. Demokratik Özerk Kürdistan, kendisini temsil eden özgün bayrak ve sembollere sahiptir." İfadeleri yer aldı.
Demokratik özerklik toplantıları adı altında yapılan haince buluşmalarda, alınan kararlar, imzalanan çalıştay raporlarında, sözü edilen demokratik özerklik düşüncesi, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyetini hedef almaktadır. Amaçları açık nettir. Bağımsız Kürdistan'ı kurmaktır.
Türkiye, çok partili dönemde yer alan siyasi partiler, çıkarları için pek çok maddi ve manevi değeri erozyona uğrattı. Ülkede, kutulaşma ve zıtlaşmanın da sebebi oldular. Halk arasına nifak tohumları ektiler. Dini ve etnik yapıları, körüklediler. Sonuçta da arzu edilmeyen tabloyu yarattılar. Bugün, Türklük" kavramı, yok edilmek isteniyor. İktidarda olanlar, ülkenin eyaletlere dönüşmesi gerektiğinden ve 39 etnik dilden, söz ediyor, iktidarın, bu tavrından cesaret eden PKK ve yandaşları da Güneydoğu'ya, özerklik, sonra federasyon, sonunda, Türkiye'den kopmak istiyorlar.
Türk Devleti ve Türk Milletinin varlığı, bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüne karşı her türlü güç, Türk milleti ve devleti için tehdittir. Türkiye'de bir tek Türk Milleti vardır. Bu devletin vatandaşı olan herkes de Türk'tür. Nitekim Anayasamızın 66. Maddesinde, " Türk Devletine, vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür." Hükmü yer almıştır.
Öte yandan, Türk milliyetçiliği, ayrımcı ve ırkçı bir kavram değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, Türk halkının, kökeni ne olursa olsun, devlet yönetiminde tartışmasız eşitliği, içtenlikli birliği ve birlikte yaşama istencini içeren çağdaş bir olgudur. Türk devletinin vatandaşları arasında etnik, ya da diğer herhangi bir nedenle siyasal veya hukuksal ayrım söz konusu değildir...
Nitekim Büyük Önder Atatürk, " Bugünkü Türk Milleti siyasi ve içtimai camiası içinde kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri ve hatta lazlık fikri veya Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş, vatandaşlarımız ve milletdaşlarımız vardır.fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış tevsinler (adlandırmalar) birkaç düşman aleti, mürteci beyinsizden maada hiçbir millet ferdi üzerinde teellümden (Kaderleme, esefleme) başka bir tesir hasıl etmemiştir.Çünkü bu millet efradı da umum, Türk Camiası gibi aynı müşterek maziye, ahlaka, hukuka sahip bulunuyor" demiştir.
Türk Milliyetçiliği, Sosyolojik ve psikolojik esaslara dayanır. Kan değil, ruh ve eşit değerler arar. Eşitlik prensibine dayanır. Türk Milliyetçiliği, ırkçılık, mukaddesatçılık, ümmetçilik şovenizim ve totaliter milliyetçilik gibi akımlara karşıdır.
Peki, Kürt milliyetçileri veya PKK için, aynı şeyler söylenebilir mi?
Türkiye, etnik milliyetçiliğin, bedelini çok ağır ödedi. Terörden, Türkiye'nin hesaplanabilir kaybı, asgari 300 milyar dolardır. Hesaplanamayanlarla rakam 1 trilyon doları bulduğu söyleniyor. GAP projesinin toplam maliyeti 32 milyar dolar. Türkiye, bu terör belasıyla karşı karşıya olmasaydı, Türkiye 10 tane GAP projesini şimdiye kadar çoktan bitirmiş olurdu. 4 milyon insan iş bulabilirdi.
Öte yandan Türk Milleti, etnik kökene bakmadan, 87 yıldır, bu topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil tarih, gelenek ve görenekleri olan insanlarla birlikte yaşamıştır. Bugün, birlikteliği sürekli kılmak için de özcü yaklaşım ve inşaacı yaklaşım şarttır. Ülkemizde yaşayan azınlık konumundaki toplulukların veya diğer etnik grupların, etnik milliyetçilik, ya da ayni anlama gelen, etnik ırkçılık yaptıkları, hem sosyoloji kanunlarına, hem de eşyanın doğasına aykırıdır. Etnik azınlıkların veya etnik grupların talepleri sadece, temel haklar bağlamında, egemen ulusla eşit olma isteğinden ibarettir. Üstelik azınlıklar Lozan Anlaşması ile bellidir. Bunların dışındaki etnik gruplar, Türk Milletinin asli unsurudur.
Türk halkı, artık gerçekleri görmelidir. BDP, PKK ve DTK açıkça "ayrı bayrak, ayrı meclis, ayrı devlet" dayatmasına geçmiştir. Bu senaryo, Türkiye' de, "ETNİK NEFRETİ" artırır. Sonuç ise kaostur. Bu da emperyalist ülkelerin, "Böl, Parçala, Yönet ve Sömür" felsefesine, hizmet olup, aynı zamanda Türklere ve Kürtlere ihanettir.
Ayrıca kardeşçe yaşamak varken, bu kavga niye?

Haberleri