20 Kasım 1959 yılında, BM tarafından kabul edilen "Çocuk Hakları Bildirgesi" nedeniyle ülke bazındaki etkinlikler yapıldı. TEGV her yıl olduğu gibi bu yıl da Çocuk Hakları Bildirgesi'ne ayrı bir önem verdi. Kendi bünyesinde etkinlikler yaparken, basın aracılığı ile de günün mana ve önemini paylaştı. TEGV' in, çocuklarla ilgili bu tavrı, diğer sivil toplum örgütleri tarafından örnek olarak alınır mı bilinmez ama TEGV, bu faaliyeti ile de aklıselim insanlarımızın övgüsünü aldı.
Çocuk Hakları Bildirgesi ve TEGV' in, bu girişimi, dünya çocuk raporunu hatırlattı. Raporda: Dünyanın 5 kıtasında 2 milyar 700 milyon çocuk yaşıyor. Doğan her üç çocuktan biri kayıt dışı kalıyor. 8 bini ishalden olmak üzere günde 35 bin çocuk ölüyor. 800 milyon çocuk yeterli ve sağlıklı beslenemiyor. 400 milyon çocuk temiz su içemiyor. 170 milyon çocuk yetersiz beslenmeden dolayı büyüme ve gelişme bozukluğu içinde büyüyor. Yoksul ortamlarda yaşayan çocuk sayısı 1 milyar. Önlenebilir veya tedavi edilebilir hastalıklardan ölen çocuk sayısı her yıl 4 milyon. Gelişmekte olan ülkelerde 5 yaşın altındaki 200 milyon çocuk mutlak yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Çocuk ölüm oranları aynen devam ederse 2000'li yıllarda 175 milyon çocuk ölebilir. Acil önlem alınamazsa 2010 yılına kadar 1 milyon 100 bin çocuk AIDS kurbanı olabilir. 6-11 yaşları arasında hiç okula gitmeyen çocuk sayısı 140 milyon. Her 100 çocuktan 24'ü okuma-yazma bilmiyor. Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan ve üçte ikisini kız çocukların oluşturduğu eğitim çağındaki 130 milyon çocuk eğitimden yararlanamıyor. Bu tespit TEGEV' in önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Dünyada, şiddete maruz kalan kimsesiz ve özürlü çocuk sayısı bilinmiyor. Bütün dünyada kötü davranışa, ihmale, şiddete, sömürüye, tacize uğrayan, uyuşturucuya kurban giden çocukların sayısı hızla artıyor. Dünyada kız ve erkek çocukları arasında eşitsizlikler yaygınlaşıyor. Beslenme yetersizliğinden kaynaklanan ölümler kız çocuklarında daha fazla. 1 milyar çocuk sağlıklı ev ortamından uzakta büyüyor. 20 milyon çocuk evsiz, 7 milyonu mülteci. Savaşlar yüzünden sakat kalmış çocuk sayısı 6 milyon. Yine savaşlar yüzünden 16 milyon çocuk psikolojik travma geçirdi. Savaşlarda ölen çocuk sayısının asker sayısından daha fazla olduğu süreç devam ediyor. 30 ülkede 300 bin çocuk silâhaltında.
Elbette dünya ve toplumlar, bu tabloya duyarsız kalamazdı. Kalmadı da
Çocuk Hakları ile ilgili ilk etkili girişim, 1923 yılında Eglantyne Jebb tarafından taslağı hazırlanan ve 1924 yılında Milletler cemiyeti tarafından kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirisidir. Bu bildirge, BM tarafından kuruluşunda kabul edilmiş, 20 Kasım 1959 tarihinde de BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİ" olarak güncelleşmiş ve 20 Kasım 1989 tarihinde daha geniş olarak ele alınan "BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME" değiştirilmiştir. Bu sözleşmeyi 193 BM üyesi ülke kabul etmiştir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır. Atatürk'ün, Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram şenliklerine son yıllarda yabancı ulusların çocukları da katılmaya başlamıştır.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi'nin ışığı altında, Türk Çocuk Hakları Bildirisi hazırlandı. Bu bildiri, 28 Haziran 1963 günü UNESCO Türkiye Milli Komisyonu 7. Genel Kurulunda kabul edildi. Bildiride, "İyi bakım, iyi yetiştirilme ve çocuğa uygun bir eğitim, her yerde ilgi, sevgi ve yardım görme, her Türk çocuğunun hakkıdır. Resmi, özel her kurum, her yurttaş bu çocuk hakkını tanımak, eldeki olanaklarla onu gerçekleştirmek yükümlülüğündedir. Sıkıntı içinde bulunan çocuğun kurtarılmasına öncelik verilir.16 yaşından önce hiç bir çocuk resmi öğrenimden alıkonularak özel işlerde çalıştırılamaz. Hiç bir şekilde sömürülemez" ifadeleri yer almasına rağmen, ülkemizde hala çocuklar istenen olanaklara sahip değildir. Oysa bildirinin belirttiği gibi, Her ana ve baba çocuğuna bakmak, onu bilgili, becerili ve en iyi şekilde yetiştirmekle yükümlüdür. Toplum, özellikle sivil toplum örgütleri de aynı görevleri üstlenmek zorundadır.
TEGV, bunun bilincinde olan örnek bir kuruluşumuzdur. " BİR ÇOCUK DEĞİŞİR TÜRKİYE DEĞİŞİR" sloganı ile çocukların yaşam becerilerini geliştirmelerine yönelik, çocuk merkezli eğitim yöntemlerinin kullanıldığı Eğitim Programları ile İlköğretim çağındaki 716 yaş grubu, binlerce çocuğumuza hizmet vermiştir.
Ayrıca her fırsatta, çocuklar bizim geleceğimiz demekle de çocukların sorunları çözüm bulmuyor. Nitekim onlarda, bunun farkındadır. Adalet İlkokulu' nda görevli olduğum yıllarda, öğrencimiz Başak BÜKER, " BİZE GELECEK DİYORSUNUZ. BİZCE GELECEK BİZİM HAKLARIMIZA GÖSTERİLECEK SAYĞIDADIR." demişti.
ÇOCUK HAKLARI BİLDİRGESİ
20 Kasım 1959 yılında, BM tarafından kabul edilen "Çocuk Hakları Bildirgesi" nedeniyle ülke bazındaki etkinlikler yapıldı. TEGV her yıl olduğu gibi bu yıl da Çocuk Hakları...