Öncelikle Trabzon maçını değerlendirecek olursak Eskişehirspor son haftalarda ortaya koyduğu performansın aksine iyi bir görüntü vermesine rağmen, ne yazık ki hakem kurbanı oldu. Karşılaşma öncesinde yaratılan ortamdan dolayı hakem ile ilgili kafamızda oluşan soru işaretlerinin yersiz olmadığını gördük. Bu maçta futbolcuların bir anlamda emeği çalındı desek herhalde yanlış olmaz.
Ancak sorgulanması gereken Eskişehirsporlu futbolcuların Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzon ve hatta Beşiktaş gibi maçlarda ortaya koyduğu performans ve mücadeleyi neden ligde ki diğer karşılaşmalarda aynı oranda gösteremedi?
İçerde oynanan Konya ve Ankaragücü maçlarında Trabzon'daki mücadelenin yarısı sergilense, ligde ki şuan ki konumumuz çok farklı olabilirdi.
Futbolcu büyük olarak tabir ettiğimiz maçlara zaten kafa olarak hazırlanır. Önemli olan oyuncuları diğer lig maçlarına her yönüyle hazırlamaktır. Burada teknik heyet zayıf mı kaldı diye bir soru kafamıza gelmiyor değil.
Bunun yanında Trabzon karşısında zorunlu oynatılan Ahmet Sağlam'ın neden bu zamana kadar yeterli şans bulamadığını sanırım kimse çözememiştir. Bu bölgede belli isimlerde ki ısrarcılığın mantığını Trabzon karşısında Ahmet'i seyredince hala anlamış değilim. Sezon başında genç oyunculardan kurulu dinamik bir kadro oluşturacağını belirten Rıza Çalımbay'ın bu tip oyunculara şans vermemesi ayrı bir tartışma konusudur.
Hazır olarak tabir ettiğimiz deneyimli futbolcuyu her teknik adam oynatır. Önemli olan Ahmet gibi genç ve istikbali olan oyuncuları kazanmaktır. Ve teknik direktörlükte burada ortaya çıkar. Umuyorum ikinci yarıda Eskişehirspor'un geleceği açısından bu tip oyuncular daha çok şans bulur.
Transfere gelince;
İlk yarı bitti ve artık önemli olan geçmişten ders çıkartmak. Eskişehirspor her ne kadar ligde devreyi düşme hattının üstünde bitirse de sezon başında transferde izlenen yanlış politika şimdiden kendini göstermeye başladı.
Şuan için 6 futbolcu gözden çıkartılırken, bu sayının 9 olacağı belirtildi. Ve gidecek oyuncuların bonservisinde kolaylık sağlanacak. Bu da gösteriyor ki kulüp bu işten kar elde edemeyecek.
Daha öncede belirttiğim gibi önemli olan çok transfer değil, yerinde ve oynamaya hazır futbolcularla kadroyu takviye etmek. Kırmızı şimşeklerde ilk yarıda kadro hayli geniş olmasına rağmen, yük belli oyuncuların sırtında gitti. İkinci yarıda bu yükü paylaşacak isimlere ihtiyaç olacak.
Poljak ve Lovrek gibi oyuncular alınacaksa, o paralar boşa harcanmasın. Gönderilmesi planlanan Mustafa Sevgi ve Ömer Yalçın yeteri kadar şans bulsaydı bu oyunculardan daha faydalı olurlardı.
Bununla birlikte kırmızı şimşekler sezonun ilk yarısında; hazırlık kampını iyi geçirmenin karşılığını aldı. Devre arası sadece transferde değil hazırlık olarak da iyi değerlendirmeli. Ancak ligin ikinci yarısında sadece mücadele yetmeyebilir. Bununla birlikte futbol anlamında da daha iyi seviyeye gelmemiz gerektiğini sanırım kimse inkar edemez. Kaliteli futbol kaliteli kadro ile oynanır.
Tabi ki oynatmayı beceren varsa?
ÇOK DEĞİL, YERİNDE TRANSFER
Öncelikle Trabzon maçını değerlendirecek olursak Eskişehirspor son haftalarda ortaya koyduğu performansın aksine iyi bir görüntü vermesine rağmen, ne yazık ki hakem kurbanı oldu. Karşılaşma öncesinde yaratılan ortamdan dolayı...