Cumhur ittifakı bizim yanlışa "yanlış", Doğruya "doğru" dememize engel değil ki!

  Eskişehir’de kurulmak istenen Termik Santrale ilk karşı karşı çıkanlar arasındaydı MHP.-“Yerleşim yerinin yanı başına ve verimli tarım arazilerinin üzerine Termik santral kurmak son derece yanlış” dedi daha ilk günden.Kuru...

 


 


Eskişehir’de kurulmak istenen Termik Santrale ilk karşı karşı çıkanlar arasındaydı MHP.


-“Yerleşim yerinin yanı başına ve verimli tarım arazilerinin üzerine Termik santral kurmak son derece yanlış” dedi daha ilk günden.


Kuru kuruya karşı çıkış da değildi yaptığı…


Karşıtlıkla birlikte bir çözüm önerisi de vardı.


-“Madem burada kömür var, madem bu kömür çıkartılacak, madem çıkartılan bu kömür yakılıp, enerjiye dönüştürülecek, o halde bu kömür çıkartılsın, Mihalıççık ilçesinde kurulu bulunan, TMSF’nin el koyduğu ve hali hazırda çalışmayan Termik santrale taşınsın ve orada ne yapılacaksa yapılsın. Böylece hem kömür çıkartılmış olunur, hem verimli araziler mahvolmaz, hem şehir bundan etkilenmez hem de boş duran santral çalışmış ve elektrik üretmiş olur” demişti MHP…


Benzeri bir itiraz Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda gelmişti MHP’den…


-“Stratejik önem bulunan şeker’in özelleştirilmesi son derece yanlış” açıklaması yapılmıştı.


-“Olaya sadece üretilen şeker gözü ile bakılmasın, çiftçisinden taşıyıcısına binlerce kişiyi ilgilendiriyor. Madem milli ve yerli olmamız gerekiyor, bu yüzden şeker fabrikaları özeleştirilmemeli” denilmişti…


Malum olduğu üzere, MHP’nin, AK parti ile yaptığı bir Cumhur ittifakı var.


Bu ittifak ister istemez MHP ile iktidardaki AK Parti’yi birbirine yakınlaştırdı.


İttifak ve yakınlaşma sonrasında, MHP’nin özellikle Termik Santral ve Şeker özelleştirmesine karşı tutum ve düşüncensin değişip değişmediği Eskişehir kamuoyunda merak konusu oldu.


İşte bu merak edilen 2 hususu önceki gün ES TV’deki bir programda MHP’nin ülkedeki en genç il başkanı Kadir Bıyık’a sorduk…


-“Termik Santral’e de, Şeker özelleştirmesine de karşı olduğumuzu ilk açıklayan partiyiz” dedi önce…


Ardından da…


-“Her iki konuda da ne düşüncemizde bir değişiklik oldu ne de tavrımızda” diye son noktayı koydu…


-“Peki ya ittifak?” diye soruyoruz il başkanı Bıyık’a


-“Doğruya ‘doğru’, yanlışa da ‘yanlış’ dememiz için Cumhur ittifakı herhangi bir engel değil.”diyerek tamamlıyor sözlerini…


.....


 


Bu soruları sorduk, bu cevapları aldık…


 


-MHP’nin altı boşaldı mı?


“Bırakın boşalmasını, MHP’ye müthiş bir ilgi duyulmaya başlandı”


-Ya istifalar?


“Bugüne kadar partimizden istifa edenlerin sayısı sadece 51. Siz bakmayın o gürültü kopartanlara. Resmi istifa tamı tamına 51. Göreve geldiğimizden bu yana bin’in üzerinde yeni üye kaydı yaptık”


-İyi parti’ye gidenlere ne diyorsunuz?


“Valla içlerinde ‘keşke gitmeseydi’ diyeceğimiz tek bir kişi bile yok”


-Cumhur ittifakı MHP’de nasıl bir etki yarattı?


“Biz sonuçta muhalefette olan bir partiyiz. Cumhur ittifakı sonrasında, iktidar partisinin bizim bir dediğimizi iki etmediği gibi bir düşünce oluştu. Bu düşünce yüzünden parti yönetimine aşırı talepler geliyor”


-İktidar partisi size bu konuda herhangi bir opsiyon tanımıyor mu?


“Bunu ne onlar teklif etti ne de bizim böyle bir talebimiz oldu.


-Tavanda Cumhur ittifakı oldu ama bunun tabana yansıması nasıl?


“Başta bu olmadı. Ancak süreç içinde her iki partinin tabanları birbirine yaklaşmaya başladı.”


-İttifak mahalli seçimler için de geçerli olur mu?


“öyle bir şey olacağını zannetmiyorum. Kendi adaylarımızla gireriz mahalli seçimlere”


-Eskişehir’de aday belirlemede yapılan yanlışlar tekrarlanır mı?


“Tekrarlanacağını zannetmiyorum. Belediye başkan adayları, aday gösterildikleri yerlerin tanınan, bilinen ve orada karşılığı olan isimler olacak”


MHP il başkanı Kadir Bıyık’a yukarıdaki soruları sorduk, yine yukarıdaki cevapları aldık…


.....


 


Sorunun cevabını siz verin!


 


Bir şehirde!


-Başkalarının kaybetmesi ile kazandığını zannedenler varsa…


-Başkalarının fakirleşmesinden dolayı zenginleşmiş gibi haz duyanlar varsa…


-Başkalarının düştüğü kötü durum nedeniyle kendilerini iyi hissedenler varsa…


-Başkalarının mutsuzluğundan mutluluk elde edenler varsa…


-“Ben kazanmayayım ama yeter ki başkaları da kazanmasın” diye düşünenler varsa…


-“Küçük olsun ama sadece benim olsun” diyerek başkasına yaşam hakkı tanımayanlar varsa…


-Başkalarının başına gelen her kötü olayda içten içe sevinenler varsa…


-Komşusu için“O olmasın da kim olursa olsun” diye düşünenler varsa…


-“Düşmanımın dostu benim de düşmanımdır” diye davrananlar varsa…


-Aynı masada övgüler düzdüğü insana, daha masadan kalkar kalkmaz sövgüler yağdıranlar varsa…


-Yüzüne “Seni takdir ediyor bunu da her yerde de söylüyorum” deyip, arkasından “Bu da bir b… yaramaz adamın teki” diyerek saydıranlar varsa…


Kısacası…


Bir şehirde bu saydığımız özelliklere, kişiliklere ve tiyniyetlere sahip insanlar varsa, o şehirde birlik, beraberlik, dürüstlük, samimiyet, nezaket, zarafet yoktur…


Bu kadar yazdıktan sonra çıkıp “Bizim yaşadığımız şehirde durum nasıl?” diye bir soru geliyorsa aklınıza, bu sorunun da cevabını şöyle bir çevrenizde yaşayanlara bakıp siz cevaplandırın…


Kimler yaşıyor bu şehirde? Yaşayanlar nasıl davranıyor? Hangi özellikleri ön plana çıkıyor?


Tek tek süzgecinizden geçirip “Bu şehir nasıl bir şehir?” cevabını kendiniz verin…


Olmadı…


İsterseniz uzun uzadıya oturup düşünün “Bu şehirde birlik ve beraberlik niçin yok?” diye…


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Haberleri