Bugün Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde kutlanacak. Cumhuriyetin önemi vurgulanacak. Cumhuriyetin dünü ve bugünü tören ve sohbetlere konu olacaktır. Ancak Cumhuriyet kolay elde edilmedi. Bir büyük istiklal Savaşı verildi. Erzurum ve Sivas Kongrelerini takiben 23 Nisan 1920'de, milli iradeye dayanan Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı ve "egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğunu" ilan edildi. .
Cumhuriyet yönetiminin, en önemli özelliği, seçim esasına dayanan bir idare olmasıdır. Bu seçim de, gerek seçme gerekse seçilme hakkı bakımından belli bir kişiye, belli bir zümreye, belli bir sınıfa ait değildir; bütünüyle millete aittir. Cumhuriyet yönetiminde seçimle iş başına gelenlerin görev süresi belli bir dönemi kapsar. Ülke yönetimini belirleme de en yetkili unsur ise halktır. Yani seçmendir.
Bugün öyle mi?
Bugün hâkimiyet halkın değil, parti liderlerinin elindedir. Onlar adayları belirler; halkta belirlenen adayları tercih eder. Oysa Atatürk' ün kurduğu Cumhuriyette, parlamento üyelerini, halk doğrudan doğruya aracı olmadan seçecektir. TBMM'de, görev alacak üyelerin seçiminde aracılığı, ne devlet ve yürütme kurumu olan hükümet, ne de partiler yapabilir. Çünkü halk değer verdiği ve kendinden hizmet beklediği kişileri bizzat kendisi seçecektir. Halkı hükümetin ve partilerin empoze edecekleri kişileri seçmek zorunda ve durumunda bırakmak, tamamen antidemokratiktir.
Cumhuriyet rejimi, her şeyden önce kişi, zümre ve sınıf yararını değil, kamu yararını ön planda tutan, kamu yararına dayanan bir yönetim şeklidir. Ancak ülkemizde, çok partili dönemde, halkın bu alanda tam yetkili olduğunu söylemek çok zordur. Çünkü halkımız, Yıllardır. Parti Genel Başkanları ve yönetimlerinin tespit ettiği adayları seçmek zorunda bırakılmıştır. Hatta tercih bile yapmasına müsaade edilmemiştir. Bu durum önümüzdeki yıllarda değişir mi bilinmez ama halka rağmen başarılı da olmak mümkün değildir. Nitekim de halka itibar etmeyen partiler, yok olup gitmiş, ülkemiz adeta parti mezarlığına dönüşmüştür.
Hâlbuki Cumhuriyetin kuruluşunda, cumhuriyet yönetimi, devlet hayatımıza, siyasi hayatımıza egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa değil, millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştı. Padişahlığı da kaldırmıştı Ancak çok partili dönemde, Cumhuriyet Padişahları türedi. Sonuçta da ülkemiz siyasi literatürüne ve ülke yönetimine, belli isimler hakim oldu. Bu saltanatın sürdürülebilmesi için de partilerde lider olabilecek insanlar, ya partiden ihraç, ya da pasifize edildi.
Son yıllarda, sanal aydınlar, "İkinci Cumhuriyet " saçmalığı ile ortaya çıktılar. Liberal aydın denen bu kesimlerin, demokrasi, insan hakları ve Kürt sorununa yönelik çözüm önerileri, AB'ye tam üye olmanın olmazsa olmaz şartı olan Kopenhag Kriterleri ile gündemdeler. Oysa bu kavramların, ülkeyi getirdiği nokta ortadadır.
Ayrıca ABD, bu kavramları kullanarak, Büyük Ortadoğu Projesi' ni gerçekleştirmek istiyor. Yine ABD ve Avrupa Birliği' nin, 1975 Helsinki Sonuç Belgesi' nin, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerini temel alan, 7.nci maddesine yönelik, demokratikleşme senaryoları ve Kopenhag kriterlerini ile çıkarlarına alet ediyorlar. Geçmişte bu yöntemle, Sovyetler Birliği, savaşsız, işgalsiz ve müdahalesiz bir şekilde çökertilmiş, Yugoslavya'da aynı yöntemle, parçalanmıştı.
Ayrıca ikinci cumhuriyet kavramını gündeme getiren sanal aydınların amacı, "üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir." Çünkü bu çevreler, dış ve iç şer odakların taşeronudur. Bu kesimler, devletin kurumlarını, özellikle de TSK' yı etkisiz hale getirmek istiyorlar. Oysa son küresel kriz, "serbest piyasa ekonomisi"nin, ne kadar insan için felaket olduğunu, Atatürk' ün, ekonomideki hedeflerinin de ne kadar isabetli olduğunu da gösterdi.
Bugün cumhuriyetimizin, işleyişinde bir sorun varsa, sebebi seçmendir. Çünkü bütün demokratik ülkelerde, sorunların çözümü seçmenin elindedir. Türk halkı, Cumhuriyete sahip çıkmak ve yaşatmak zorundadır. Ayrıca da Cumhuriyet rejimi korumak ve yaşatmak partilere, özellikle de parti lider ve yönetimlerine, bırakılmayacak kadar da önemlidir.
Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun...
CUMHURİYET FAZİLETTİR...
Bugün Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde kutlanacak. Cumhuriyetin önemi vurgulanacak. Cumhuriyetin dünü ve bugünü tören ve sohbetlere konu olacaktır. Ancak Cumhuriyet kolay elde edilmedi. Bir büyük istiklal...