Darbe girişiminin Ticarete darbesi

-Adam mal satmış.Karşılığında de her zaman olduğu gibi evrak almış.Elindeki evrakın, yani çek-senet her neyse üzerindeki imzanın sahibi Fetö örgütü üyesi çıkmış.İşyeri kapatılmış, mallarına bloke konulmuş, kendisi...

-Adam mal satmış.
Karşılığında de her zaman olduğu gibi evrak almış.
Elindeki evrakın, yani çek-senet her neyse üzerindeki imzanın sahibi Fetö örgütü üyesi çıkmış.
İşyeri kapatılmış, mallarına bloke konulmuş, kendisi de gözaltına alınmış.
Verdiği mal karşılığında aldığı evrakın gününü bekleyen adam hiçbir işe yaramayan evrakla kala kalmış.
-Adam mal almış.
Aldığı malın karşılığında evraklarını vermiş.
Malları gönderecek olan firmaya Fetö terör örgütü kapsamında el konulmuş.
Üretimi durdurulmuş, sahipleri gözaltına alınmış.
Peşin peşin verdiği evraklar elden ele dolaşmış
Adam, evrakını peşin verdiği malları göremeden bir de kestiği evrakların parasını ödemek durumunda kalmış.
Bunlar sadece iki örnek.
Şu sıralar ticarette benzeri bir sürü örnek yaşanıyor.
Yani...
Şu sıralar ticarette Fetö terör örgütünün yol açmış olduğu büyük bir mağduriyet söz konusu.
Mal satacak olanlar, malı alacakların fetö terör örgütüyle bir bağlantısı olup olmadığı endişesi yaşıyor.
Keza...
Mal alacak olanlar, mal alacakları firma ve kişilerin Fetöcü olup olmadıkları korkusuyla ticaret yapıyor.
Daha doğrusu yapamıyor.
Çünkü en küçük bir şüphe dahi bu ticaretin yapılmasına engel oluyor.
Ticari kayıplar bir yana bir de hemen herkes "Fetöcüler ile ticaret yapıyor. Onlarla ticari ilişkileri var" konumuna düşmek istemiyor.
Diyeceğimiz o ki, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi ve sonrasında yaşanan süreç sonucunda, ticaret hayatının yaşadığı ciddi bir korku ve endişe var.
Bu korku ve endişenin biran önce giderilmesi gerekiyor.

Aksi takdirde...
Fetöcü olabileceği endişesiyle ne mal satılacak ne de mal alınabilecek.

Ve en önemlisi de...
Darbe girişiminin en mağduru ise ticaret hayatı olacak.
.....
Örgüt içinde Eskişehirli kadınların çıkarttığı arıza...
Fetullah Gülen'in terör örgütlenmesinde kadınların statüsü ilgiç.
Yönetim kadrosunda ya da karar alma mekanizmasında yer verilmiyor kadınlara.
Görevleri sadece para toplamak, örgüye yeni elemanlar kazandırmak ve angarya işleri yüklenmek.
Bu durum örgütün Eskişehir'de bulunan kadınlarının canını sıkıyor.
"Yönetim kadrolarında bizler niçin yok'uz?" sorgulamasını başlatıyorlar.
Her defasında örgütün erkekleri tehditlerle susturuyor kadınları.
O sıralarda Fetullah Gülen, cemaat üyelerine "Ben dün gece rüyamda Hz Peygamberi gördüm. Onunla konuştuk. Ben Mesih'im" falan demeye başladığı dönem.
Eskişehir'deki örgütün kadınlarının artık canlarına tak diyor.
"Biz de gece rüyamızda Hz Peygamberi gördük. Bizimle de konuştu. O yüzden bizim artık Fetullah Hoca'ya ihtiyacımız yok. Ya biz kadınları da karar alma mekanizması içine alırsınız ya da biz artık kendi yolumuza gideriz" diye isyan çıkartıyorlar.
Bu durum örgüt içinde büyük bir olay haline geliyor.
Eskişehir'deki kadınların bu baş kaldırmasına diğer illerdeki cemaat kadınları da destek veriyor.
Cemaat, örgüt içinde Eskişehirli kadınların başlatmış olduğu bu isyanla ilgili büyük mücadelelr vermek durumunda kalıyor.
Sonunda Cemaat kadınların başlattığı bu baş kaldırmayı bastırıyor.
Kadınların örgüt içindeki statüleri önceden olduğu gibi örgüte para bulma, yeni üyeler kazandırma ve angarya işleri sırtlanma ile ibaret kalıyor.
Tüm bunları nerden mi biliyoruz?
Cemaatin içinde 15 yıl kalmış, örgütün imamı ve önemli bir ismi haline gelmiş,sonradan cemaatin amacının farklı olduğunu anlayarak örgütten 15 yıl önce ayrılmış olan araştırmacı ve cemaatin imamlığını yapmış Said Alpsoy anlatıyor tüm bunları.

Diyeceğimiz o ki: Eskişehir şu ya da bu şekilde mutlaka kendini hissettirecek ya, fetö terör örgütü içinde de Eskişehirli kadın müritler de o yıllarda bir şekilde arıza çıkartmışlar işte...
.....
DP'ye hareket gelecek
Ülke yönetiminde uzun yıllar söz sahibi olan DP-AP ve DYP misyonunun içinde yar alanların büyük bir bölümü gelinen süreçte misyondan uzaklaştı.
Çoğunluğu AK Parti olmak üzere MHP ve CHP'ye dağıldılar.
Yıllarca iktidar olan bir partinin oy oranı bu yüzden, yine yaşanan süreç içinde yüzde 1'lerin altına kadar düştü.
Buna rağmen partiyi de misyonu da terk etmeyen küçük bir azınlık kaldı.
Bu azınlık ısrarla Demokrat Parti içindeki mücadelesini şartlar çok zor olmasına rağmen sürdürüyor.
Diğer partiler içinde kolaylıkla yer bulabilecek olmalarına rağmen misyonu da partiyi de bırakmıyor.
İşte Demokrat partiyi bırakmayan isimlerden bir de, partinin gençlik kollarından yetişen Hüseyin Özcan.
Dün, Demokrat Parti'nin Odunpazarı ilçe başkan adayı olduğunu açıkladı.
Muhtemelen başka bir aday da çıkmayacağı için, bugünden Hüseyin Özcan'ın DP İlçe başkanı olacağını söylemek yanlış olmaz.
Yine...
Hüseyin Özcan'ın DP ye gelebilecek en fazla hareketi getireceğini söylemek de....
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın biri arkadaşıyla yemek yerken "Kolumun ağrısından ölüyorum" diye dert yandı.Arkadaşı da "İlerde köşedeki marketin önüne yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular.Üç dolara bir jeton alıyorsun , yanında getirdiğin idrar örneğini açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri öğreniyorsun" demiş.
Adam hemen idrarını bilgisayara vermiş.10 saniye sonra yazılı olarak cevap gelmiş: "Kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan Teniselbo oluşmuş. Sıcak tutun, ağır işlerden kaçının, iki haftada düzelecek" Adam, muzırca bu akıllı cihazı nasıl aldatılabileceğini düşünmüş. Bir miktar çeşme suyuna köpeğinden alınmış bir kılı koymuş, üstüne karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş. Cihaza
atmış. 10 saniye sonra yazılı yanıt gelmiş:
1. Çeşme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazı almayı düşünün.
2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi yıkayın.
3. Kızınız kokain bağımlısı. Bir psikiyatri kliniğine yatırın.
4. Karınız hamile. İkizler sizden değil. İyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz iyileşmez

Haberleri