DEĞERLER...

2011-2012 Sezonu fikstürü dün çekildi. Lig öncesi planlamanızı yaptıysanız aslında kiminle kaçıncı haftada oynadığınızın pek bir önemi yok. Geçen yıl bunun en büyük örneğini yaşadık. Önemli olan her yönden lige hazır...

2011-2012 Sezonu fikstürü dün çekildi. Lig öncesi planlamanızı yaptıysanız aslında kiminle kaçıncı haftada oynadığınızın pek bir önemi yok. Geçen yıl bunun en büyük örneğini yaşadık. Önemli olan her yönden lige hazır ve güçlü girmek. Eskişehirspor lige nasıl başlarsa başlasın ilk önce kendi içinde ki sıkıntıları çözmeli.
Futbolun dışında her şeyin konuşulduğu bu dönemin ardından, şike iddiasına karışan kulüplerin maçlarda karşılaşacağı tribün tepkilerini sanki duyar gibiyim. Umarım Eskişehirspor bundan nasibini almaz.
Türk futbolunda olduğu kadar Eskişehirspor'da son günlerde yaşananlar hayli ilgi çekici. Futbolun marka değeri için TFF tarafından verilen kararları doğru bulan bir başkanımız var. Acaba bunu söylerken neyi düşündü sayın başkan...
Burada ki açıklamasını maddi yönden tamamen duygusal buluyorum...
Nerde kaldı Etik değerler diyeceğim ama kim umursar.
Peki Sezer transferinde ve şike soruşturmasının ardından Eskişehirspor'un marka değerleri nerde kaldı diye sormazlar mı adama?
Sezer transferinde alındığı muallak olan paranın yanında takasta gelen futbolcular Eskişehir'i terk etti. Acaba şike ve transferde izlenen politikayla kulübün mali kaybının yanında itibar kaybı ne kadar hiç düşündünüz mü?
Şehri terk eden futbolcular, bölünmüş bir teknik heyet ve kulübü tek başına yöneten bir başkan...
Şuan ki görüntü ile teknik direktör Skibbe'nin ömrünün uzun olması zor. İnce hesapların yapıldığı Eskişehirspor'da bu takım ilerleyen haftalarda yine Kırtoğlu ve Yılmaz'a kalacağa benziyor. Bizden söylemesi.
Olayların üstüne kapatmaya çalışanlar ileride hatalarının altında kalarak hesap vermek zorunda kalacaklar!
Eskişehirspor'da bir sezon yanlışlarla başlamak üzere. Bu yanlışlar en çok takımın futboluna ve dolayısıyla koskoca bir sezona etki yapacak.
Umarın taşlar derhal yerine oturtulur. Yoksa bu görüntüyle hedefsiz; sıkıntılı bir sezonun bizi beklediği aşikar.
Geçtiğimiz Gençlerbirliği maçının ardından Eskişehirspor'un durumunun iyi olmadığını yazmıştık. Kimileri eleştiri için erken olduğunu savunabilir. Ama görünen köy kılavuz istemez. Hele ki o köyü çok iyi tanıyorsanız.
Takımın şu görüntüde ligi geçen seneden daha iyi noktada bitireceğini söylemek hayalden öteye gitmez. Son yıllarda kendini bir türlü aşamayan bu kulübün her geçen yıl hedef büyütmesi gerekli.
Ancak bu idare şekli ile ne kadar iyi olacağı da koskoca bir soru işareti?
Bir türlü büyük kulüp olamayan Eskişehirspor'un, büyük camia olarak anılmasının tek nedeni tabi ki taraftar...
Eskişehir taraftarı Türkiye'de hep ilkleri başarmasıyla nam salmıştır. Taraftarı anlatmaya kalksak herhalde yazı dizisi hazırlamak gerekir. Yıllarca biletle maçlara girerek, takımının arkasından en ücra yerlere gitti gerçek taraftarlar.
Ancak son yıllarda çok göç alan Eskişehir'de taraftar profili de değişti. Eskiye göre daha tepkisiz ve duyarsız oldu taraftar. Eskişehirli olmayanlar Eskişehirspor'u sahiplenmeye çalıştı. Ancak gönülden bağlılık duyanları bir kenara koyarak belirteyim ki, ne yazık ki birilerinin rant kapısı oldu Eskişehirspor. Hatta biraz ileri gideyim Eskişehirspor'u çeşitli yollarla ekmek teknesi olarak görenler bile türedi. Kendine amigo diyen herkesin bir grup oluşturmasıyla, hem görüntü, hem de gürültü kirliliği yaşanır oldu Atatürk stadında.
Aklı başında insanların bir araya gelerek kurduğu ETB'nin en önce bu tip sorunlara el atması gerektiği inancındayım. Kaç amigo olursa olsun; tek ses tek yürek izlensin maçlar. Bando ESES gibi güzellikler çoğalsın. Yine tüm Türkiye'ye örnek olsun taraftar. Bu kulüpten çıkar gözetenlerde taraftar içinden soyutlansın. Her türlü değerin yok olduğu bu şehirde; göğsümüzü gere gere her yerde anlattığımız bir taraftarımız kaldı.
Hiç olmazsa bu güzel değerimizin kirlenmesine izin vermeyelim...

Haberleri