Deprem bölgesi ile dayanışma kesintisiz olarak sürdürülmeli

Şiddetli deprem asrın felaketini yarattı.Üzerinden de 2 hafta geçti.Can kaybı 40 Bini aşmış durumda…Bu, enkazlardan çıkartılan cenazelerin sayısı…Enkazların büyük bölümü olduğu gibi duruyor.

Şiddetli deprem asrın felaketini yarattı.
Üzerinden de 2 hafta geçti.
Can kaybı 40 Bini aşmış durumda…
Bu, enkazlardan çıkartılan cenazelerin sayısı…
Enkazların büyük bölümü olduğu gibi duruyor.
Ne yazık ki enkazlar kaldırıldıkça can kaybı sayısı daha da artacak gibi…
Yaralı olarak kurtulanların sayısı konusunda net bir bilgi yok.
Ancak ‘’on binler’’ ile ifade ediliyor.
Depremin kapsadığı alan çok büyük…
10 ilde meydana gelen hasar çok büyük…
Yıkım nedeniyle ‘’haritadan silindi’’ denilebilecek hale gelen yerleşim birimleri oldukça fazla…
Deprem bölgelerinden büyük göç var.
On binlerce insan bölgeden ayrılıp Türkiye’nin dört bir yanına dağıldılar.
Büyük bölümü devlet tarafından tahsis edilen yurtlara, otellere yerleşti. Akrabalarının, tanıdıklarının evlerine taşınanların sayısı da oldukça fazla…
Deprem bölgelerinde de çadır kentler kuruldu, konteynırlar yerleştirildi, prefabrik konutlar yapılıyor.
Köylerde yaşayan insanlar da kendi olanaklarıyla sera naylonlarından barınak yaptılar.
Artık açıkta kalan insan yok gibi…
Şu veya bu şekilde de olsa barınacak yer bulundu.
Bölgeden gelen haberlere bakılırsa giyecek konusunda da ciddi bir sıkıntı kalmadı.
Ancak hala gereksinimler oldukça fazla…
Hijyen malzemelerinden tuvalet kağıdı ve çocuk bezine kadar çok fazla gereksinim var.
İlaca da gereksinim duyuluyor elbette ki…
Bu arada Eskişehir Eczacı Odası Başkanı Metin Kamış açıkladı.
‘’Depremzedelerden ilaç farkı alınıyor’’ imiş…
İnanılır gibi değil…
Oda Başkanı Metin Kamış ‘’vicdanımız son derece rahatsız oluyor’’ diyor.
Olay, gerçekten vicdan sızlatıcı…
Böylesi bir uygulamayı sürdürenlerin vicdanları hiç mi sızlamıyor?
Artık düzeltsinler vicdanları rahatsız eden o uygulamayı.
Deprem bölgesinde en fazla gereksinim duyulan da kuşkusuz gıda…
Bölgeye gönderilen gıda maddeleri var.
Ancak çabuk tükeniyor.
Gıda gereksinimi hep devam edecek.
Onun için desteklerin kesintisiz olarak sürdürülmesi şart.
Türkiye geleninde olduğu gibi Eskişehir’de de büyük bir seferberlik gerçekleştirildi.
7’den 70’e herkes deprem bölgesine destek sağlamaya çalıştı.
Kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra sivil toplum örgütlenmeleri ve meslek odaları da tüm olanaklarını seferber ettiler.
Gerçekten örnek bir dayanışma sağlandı.
Belediyeler de önemli işlevleri yerine getirdi.
Eskişehir’deki belediyelerin deprem bölgesine gönderdikleri toplam malzeme 100 tırı geçmiş durumda…
Malzemenin yanı sıra eleman da gönderdiler.
Bugüne kadar yaptıklarına söylenecek tek söz yok.
‘’Dayanışma’’ anlamında yapılması gerekenleri fazlasıyla yaptılar.
Hala da yapıyorlar.
Daha önce de dile getirdik…
Belediyeler, birbirlerinden bağımsız olarak destek sağlıyorlar.
Oya koordineli olarak hareket etmeleri daha yararlı olur.
Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları bir araya gelseler… Bir koordinasyon merkezi oluştursalar… Vatandaşlardan sağlanan yardımları tep merkez de toplasalar… Tek merkezde toplanan yardımlar topluca deprem bölgesine gönderilse…
Daha iyi olmaz mı?
Elbette ki, daha iyi olur.
Tek merkez konusunda uygun bir yapı var.
Çevre Yolu üzerinde Büyükşehir Belediyesi’ne ait büyük bir yapı bulunuyor. Alışveriş merkezi olacak şekilde hazırlanmıştı ama yapılamadı.
Bakımdan geçirilen yapı orada duruyor.
Tek merkez olma konusunda son derece uygun…
Belediye başkanları arasındaki ilişki malum…
Koordinasyonu sağlayacak tek kişi var. O da Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen…
O isterse koordinasyon sağlanır.
Çok da iyi olur.
Deprem bölgelerinin yeniden ayağa kaldırılması çok zor…
Onun için de bölgenin destek gereksinimi de uzun süreli olacak…
Felaketle birlikte oluşan örnek ‘’Ulusal dayanışma’’ kesintisiz olarak devam ettirilmeli…

Güncel Haberleri