DEPREM DEĞİL İHMAL VE BİNA ÖLDÜRÜR

                                     İzmirde, meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen, Gölcük merkezli, 7.4 büyüklüğündeki depremden itiberan, beklenen İstanbul...

                      


              İzmirde, meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen, Gölcük merkezli, 7.4 büyüklüğündeki depremden itiberan, beklenen İstanbul merkezli olası büyük depremi tekrar hatırlattı.


             İzmir’de, meydana gelen depremin ardından, İstanbul için harekete geçildi. İBB, TüBİTAK MAM, Kandilli Rasathanesi ve İBB uzmanlarının, hazırladıkları son çalışmaya göre, göre İstanbul’da olası bir depremde, 5 ilçede, 48 bin bina ağır hasar görecek, 100 binlerce, bina orta ve üstü hasar göreceği açıklandı.


             İBB Başkanı Sayın Ekrem İMAMOĞLU, 26 Eylül 2019'da Silivri açıklarında meydana gelen İstanbulluların, yüreğini ağzına getiren 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından “Deprem Seferberlik Planı”nı açıklamıştı.


              İBB, Başkanı, İMAMOĞLU, İstanbul'da hasar alacağı tahmin edilen 20 bin binaya bir yıl içinde, noktasal müdahale yapılacağını, 2 yıl içinde güçlendirme çalışmalarının tamamlanacağını duyurmuştu.


             Tespitlere göre, İstanbul'da toplam 1 milyon 166 bin bina bulunuyor. Binaların 255 bini 1980 öncesinde, 533 bini 1990-2000, 376 bini de 2000-2019 yılları arasında inşa edildi.


             İBB, Belediyesi’nin, hedefi 1 yıl içinde, 20 bin bağımsız birim, 5 yılda 100 bin, 10 yılda tüm bu nitelikteki bağımsız birimleri afetlere karşı güçlendirmek.  Hesaplamalara göre afet odaklı dönüşüm için, asgari 44 milyar TL tutarında bir kaynak gerekli


               İBB, Belediyesi,Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü ve Boğaziçi üniversitesi tarafından 2018 yılında gerçekleştirilen “Deprem ve Hasar Kayıp Tahmin çalışması”nda yer alan 7.5 büyüklüğündeki yıkıcı bir deprem senaryosuna göre;İstanbul'da çok ağır ve ağır hasarlı bina sayısı,48 bin, orta ve daha üstü hasarlı bina sayısı 194 bin olacak..


               İstanbul’daki binaların, yüzde 22,6'sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30'u kapanacak, 463 içme suyu noktası, bin 45 atık su noktası ve 355 doğal gaz noktası hasar görecek.


              Toplamda 120 milyar TL yapısal ve yapısal olmayan ekonomik kayıp yaşanacak.


              İstanbul'un 39 ilçesi için “İlçe Olası Deprem Kayıp Tahmini Kitapçıkları” üretildi.


              Olası İstanbul depremin de  ilçe ve mahallelerdeki bina hasarları, olası can kaybı ve yaralanmalar, altyapı hasarları ve geçici barınma ihtiyacı gibi bileşenler analiz edilerek rapor haline getirildi. 39 ilçeye ait kitapçıklar, kamuoyu ile de paylaşıldı.


            Kitapçıklarda, olası bir İstanbul depreminde ortaya çıkacak bina hasarları ve geçici barınma ihtiyaçlarının büyüklüğü dikkat çekti.       


               Elbette tespitler önemli ama bir an önce sorunların giderilerek, İstabul’u, depreme hazı hale getiremek gerekir. çünkü depremler, geliyorum demez. Alınması gerekli önlemler, bir an önce hayata geçirilmelidir.


               İstanbul depremi, Eskişehir’ i de etkileyecektir.


              Ayrıca Anadolu üniversitesi (Aü) Uydu ve Uzay Bilimleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Can Ayday, hazırladıkları istatistiklere göre, 2030 yılına kadar 6.4 büyüklüğünde, deprem bekledikleri, Eskişehir'de zemin etüt çalışmaları, baz alınarak inşaatların yapılmasının, hayati öneme sahip olduğunu söyledi.


            Yine Eskişehir, fay zonunda yapılan çalışmalar sonucu, ESOGü Jeoloji Mühendisliği Bölümü`nün, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, işbirliğiyle yürütülen çalışma sonucu, fayın, 7`nin üzerinde, deprem üretme potansiyelinin olduğu tespit edildi.


                Yapılan çalışmalarda, 1956 yılında, 6.4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelen fay 7`nin üzerinde, deprem üretebileceği belirtildi.  Fay, Bursa`dan başlayıp, Eskişehir`in doğusuna kadar uzanan, 100-120 kilometre uzunluğundaki bir hatta bulunduğu söylendi.


                Eskişehir’ de, deprem gerçeği, yıllardır masaya yatırıldı ve deprem konusunda çalışan uzmanlar, sürekli bir araya geldi ve Eskişehir’de, 1998 yılından önce yapılan binaların, güçlendirilmesi gerektiği de hep söylendi ama somut bir gelişme olmadı.


               Ayrıca kentte depremle ilgili, pek çok panel, konferans, sempozyum ve toplantılar yapıldı. öneri getirildi. Ancak Eskişehir’de depremle ilgili önlemler, arzu edilen boyutta olmadığı gibi, Gölcük depreminden sonra, gerçekleştrilen çadır kentlerde yok edildi..


                 İzmir, depereminde yıkılan binalardan, ders alınır mı bilinmez ama 17 Ağustos depreminden sonra, açıklamalarda, Eskişehir’de, 130 bin bina, 220 bin konut var. Bunların yarısı olan 110 bin binada iskân yok. Kalan binalar ise imar affından faydalanarak oturma izni almıştır.


              Ayrıca Sayın Prof. Dr. Can AYDAY’ ın, "…çevremizdeki iller, Deprem Afet Sistemi’ni hayata geçirdi. Sadece Eskişehir’in, kent merkezi değil, ilçeleri de tehlike altında " sözleri, ilgiler tarafından dikkate alınmalıdır.


              Eskişehir’ de, mal ve can kaybına neden olan, Gölcük-Adapazarı merkezli 7. 4 şiddetli depremde, Eskişehir’ de,  490 bina ve 49 işyeri hasar gördü. İki bina biri depremde, diğeri ise kendiliğinden çöktü. 4 adet ağır hasarlı bina da sonradan yıkıldı.  32 vatandaşımızda, hayatını kaybetti.


             Ancak Eskişehir merkezde, tespit edilmeyen, Gölcük depreminde, hasar gören onlarca bina var.  özellikle de Mustafa Kemal, Sivrihisar, Ziya paşa, Yunus Emre ve Kızılcıklı caddelerindeki konutlar, öncelikli olarak ele alınmalı, Depremde zarar görebilecek binalar, ya yıkılıp yeninden yapılmalı, ya da güçlendirilmelidir.


              Bu alanda, Vilayet ve belediyelere ciddi görevler düşüyor


             Eskişehir’de,  depremlerde, can ve mal kaybının, olmaması için, depremlerle ilgili gerekli tedbirler, ilgililer ve halkımız tarfından, kent merkezi ve ilçelerde,  ivedilikle ele alınarak, hayata geçirilmelidir.    


               çünkü insanları, deprem değil, İHMAL VE BİNALAR öldürüyor.


 


 


 


 

Haberleri