Yıllardır, bizzat, taşımalı öğretim dolayısıyla, köylerde kendi kaderine terk edilen, Okul binaları 'nın korunması için, gayret ve çaba gösterdik. Ziyarette bulunduğumuz illerde ulaşabildiğimiz ilgililere, hatta TBMM'deki illerin ve Eskişehir, milletvekillerine, Eskişehir'de, görev alan valilere, ulaşabildiğimiz kaymakamlara ve Milli Eğitim Müdürlerine de durum ilettik.
Köşelerimizde de sürekli yer vererek, atıl kalan okul binalarına sahip çıkılmasını ve korunmasını istedik. Birkaç il hariç, çözüm getirilemediği gibi, okul binalarının, büyük çoğunluğu da harap oldu. Olmaya da devam ediyor.
Eskişehir'de taşımalı öğretim dolayısıyla atıl kalan, Okul Binaları ile ilgili olarak Vali ve Milli Eğitim Müdürleri ile görüştük, hatta Haziran-2004' de kadar da, okul binalarına çözüm getirileceği sözünü de aldık. Bir kısmının da muhtarlara devredildiğini öğrendik. Ancak pek çok köyde gördük ki, okul bina ve lojmanları kaderine terk edilmiştir.
Kendi kaderine bırakılan, "OKUL BİNALARI" ve "LOJMANLAR" ya satılarak Eğitim-öğretme harcanmak kaydıyla, devlete gelir kaydedilmeli, ya da muhtarların sorumluluğuna verilmelidir. Gerçi muhtarların sorumluluğuna verilen okulların da diğerlerinde pek farkı yok.
Yalnız Eskişehir'de değil, Türkiye genelinde de durum aynı, geçmiş yıllarda, Emirdağ ilçesinin bir köyünde, 11 yıl önce yapılan bir okulun da hayvan barınağı olduğuna da tanık olduk. İnsan bu tablo karşısında, üzülüyor ve taşımalı öğretim dolayısıyla kendi kaderine terk edilen okul binalarına, sahip çıkacak bir makam arıyor.
Harap olan okul binalarını gördükçe de, Milli Eğitim Bakanlarımızda, Rahmetli Mustafa Necati'nin, " MİLLET MALI" hikayesini hatırlarım. Bu hikâyeyi bir kez daha ilgililer ve kamuoyu ile paylaşmak isterim.
Soğuk, karlı bir hava, yer bembeyaz. Bu beyazlığı, yalnız önümüzde giden karartılar bozuyor. Bunlar kağnılarıyla, ordumuza cephane taşıyan köylü kadınlar.
Biraz sonra onlara, yetişip, selamlaştık.
Biz kalın paltolarımız altında titrerken, çok yaşlı bir nine, yorganını kağnının üstüne örtmüştü. Çıplak ayakları ile karları çiğniyordu. Arkasındaki peştamalın içinde de kendisi gibi çıplak bir yavru vardı.
Onları görünce, içim sızladı.
-Nineciğim dedim. Üşümez misin sen? Bak torunun nerede ise donacak. Arabaya serdiğin yorganını, onun üzerine örtsene...
Nine kağnıya doğru koştu.
-Kar serpeliyor oğlum,dedi.Bunun altındaki "MİLLET MALI" dır, ıslanmasın.
Sonra yorganın uçlarını, çeke çeke, cephaneyi iyice örttü.
Torunundan, oğlundan, kendisinden çok, ordumuzun cephanesini düşünüyordu. İşte,Türk Milleti, Kurtuluş Savaşını, böyle fedakarlıklarla kazandı.."
Bu hikâyeyi hatırladıkça, vatandaşın alın teri vergilerle, yapılan okul binaları, niçin böyle oluyor diye hep düşünürüm. Hele Sinop'ta samanlıktan bozma bir derslikte, öğretmenlik yaptığım günleri, anımsadıkça, daha da çok üzülüyor, adeta isyan ederim.
Oysa köylerdeki okul binaları ile ilgili, çözüm de vardır. Köylerdeki terk edilen okul binaları, ya köy muhtarlarına teslim edilmeli ve korunmasından da, muhtar sorumlu tutulmalıdır; ya da satılıp eğitime harcanmak kaydıyla hazineye gelir kaydedilmelidir. Ayrıca okul binalarının, köy konağı, okuma odası, sağlık ocağı, pratik el sanatları, tarım, okuma-yazma kursları v.b gibi, yaygın eğitim faaliyetlerinde kullanılması, sağlanmalıdır.
5237 sayılı Türk ceza kanununda, kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında" işlenen mala zarar verme suçunun, nitelikli halini, bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırmaktadır. Ancak okul binalarının, harap olmasına göz yuman ilgiler hakkında, bugüne kadar, bu yönde bir işlem yapılmadı.
Kamu malı, halktan toplanan vergi, bağış vb. yollarla tedarik edilir ve devlet malı olarak da adlandırılır. Yüce dinimizin insana yüklediği, en önemli sorumluluklardan biri de emanete sahip çıkmak, ona hıyanet etmemektir. Kamu malı da bu kapsamdadır. O nedenle de devlet malına sahip çıkmak ve değerlendirmek, herkesin görevidir. Görevi de olmalıdır.
Eskişehir' e atanan, Vali Sayın Güngör Azim TUNA ve Eskişehir milletvekillerinden, Milli Eğitim Müdürü ve özel idare ilgililerinde, çeşitli nedenlerle kapatılarak, atıl duruma düşen ve kullanılmayarak, çürümeye terk edilen, köy okullarına ait, bina, lojman ve arsaların satışa sunularak ekonomiye kazandırılması veya toplum yararına kullanılması amacıyla değerlendirilmesi için, çözüm bulmalarını bekliyoruz.
DEVLET MALI
Yıllardır, bizzat, taşımalı öğretim dolayısıyla, köylerde kendi kaderine terk edilen, Okul binaları nın korunması için, gayret ve çaba gösterdik. Ziyarette bulunduğumuz illerde ulaşabildiğimiz ilgililere, hatta TBMMdeki...