DİLEDİĞİNİZİ YAPAMAZSINIZ

Eskişehirspor'da son haftalarda alınan kötü sonuçların ardından şehirde ve takımda ne yazık ki sezon başında ki hava dağılmış durumda. Kara bulutların üzerinde dolaştığı kırmızı şimşeklerde alınan kötü sonuçlar herkes tarafından çeşitli nedenlere bağlanırken, bir güvensizlik ortamı oluştu.
Antalya ve Malatya maçlarında kırmızı şimşeklerin mücadele ve futbol olarak maçı kaybetmediğini düşünüyorum. Futbolda her şey istediğiniz gibi gitmeyebiliyor. O maçlardan puan çıkarılabilseydi; geçtiğimiz hafta ki Kartal maçı sadece bir kaza olarak nitelendirilecek; zor maçlardan alacağı puanlarla Eskişehirspor özellikle ligin ikinci yarısında büyük avantaj sağlayabilecekti. Buna benzer birçok varsayım yapabiliriz. Kırmızı şimşeklerin çok kritik maçlarda önemli puan kayıpları yaptığı bir gerçek. Ancak hiçbir şeyi geri getiremeyeceğimiz de bir gerçek. Kartal maçında oynanan çok kötü futbola rağmen karamsar değilim. Şuanda lig lideri Kartalspor ile aramızda sadece 4 puanlık bir fark var. Alınan erken puan kayıplarının Eskişehirspor'un eksiklerini görme ve giderme açısından faydalı olduğu ve hiçbir şeyin kaybedilmiş olmadığı inancındayım. Yeter ki bundan sonraki dönemde hatalardan ders alarak taşlar yerli yerine oturtulsun
Metin Diyadin'e gelince ise, genç bir teknik adam olarak hata yapması normal karşılayabiliriz. Geçen yıl çalıştığı Oftaş ile Eskişehirspor arasında kıyaslanamayacak kadar büyük farklar var. Büyük camialarda sorumluluklar daha farklı olmakta. Ceza verirken bile bu tür kulüplerde yapacağınız hamleler, sergileyeceğiniz tutum ve davranışlar bir teknik adam için çok önemlidir. Kafanıza göre karar alamazsınız,. İnce eleyip sık dokumak takımın ve kulübün çıkarlarını daima düşünmek zorundasınız. Bu tip olayları bazen yansıtamazsınız.
Diyadin'in bu konuda dersini aldığını düşünüyorum. Kendisi sorunu halledemeyeceğim yerde bende durmam demişti. Giresun maçının bu nedenle de çok farklı bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Teknik adamından futbolcusuna, yöneticisinden malzemecisine kadar herkes bu maça konsantre olmalı.
Aslında Eskişehirspor'un ligin ilk üç haftasında galip geldiği dönemde mücadele yönünün çok iyi olduğunu ancak topu kullanmada ve saha içi organizasyonda zafiyetlerinin bulunduğunu belirtmiştim. Bundan önceki yıllarda da teknik adamlar kaliteli oyunculardan yararlanamamış ve kaybeden Eskişehirspor olmuştu. Sergen olayında da aynı olaylar mı yaşanıyor sorusu akıllara gelmiyor değil. Kırmızı şimşeklerin en büyük eksiği olan saha içi organizasyonunu yapabilecek isme de sahip. Hem de Türkiye'nin en iyisine...