Dünya Okulu Öğrencisi Ruh'ların eğitimi projesi gereği, Dünya şartlarına uygun ve okul üniforması diyebileceğimiz elbise olarak vücut giydirilen Ruh'un bu eğitimine Adem ve eşinin yaratılması ile başlanmıştır. Bulundukları Cennet öncesi hazırlık yerinde iken, hırslarına mağlup olmaları ve şeytanın düşmanları olduğunu unutmaları üzerine, daha alt seviyedeki Dünya'ya gönderilmişlerdir. Bu gönderme işinden önce yaratılacak bütün bu Ruhlardan Dünya hayatları süresince 7 konu olan Allah'ı, İnsan neslini ve İslâm dinini tek tanıyacaklarına, Evren'i araştırmak üzere ilim yapacaklarına, Kur'an'ı tek din kitabı olarak ve anlamak üzere okuyacaklarına, içinde bildirilen 400'ün üzerindeki kesin hükümleri birer ibadet kabul edip yaşayacaklarına, Olumlu nefsleri orta düzeyde kullanmayı, olumsuz olanları ise öldürmeyi başarmak üzere çaba göstereceklerine ve şeytanı düşman olarak kabul edip olumsuzluklara yönelik vesveselerine uymayacaklarına dair söz alınmaktadır. Ancak beşer olarak Dünya'ya doğar doğmaz bu sözümüzü unutuyoruz. Dolayısıyla, bize verilmiş ömrümüz süresinde bu konular ve söz verişimiz, bilinçaltımızda olarak yaşamaya ve Dünya okulu eğitimine devam etmiş oluyoruz.
İşte Adem'den sonra başlamak üzere ve bilinçaltımızda bulunan bu 7 konuyu biz beşerlere hatırlatmak üzere Allah zaman zaman Peygamberler ve vahiy bilgileri göndermiştir (Bakara-38. Hepinizin Cennet'ten çıkarılıp Dünya'ya gönderilmenizi söyledik ama, zaman zaman Benim buyruklarımı size anlatan yol gösterici elçiler gelecektir. Göndereceğim bu yol göstericilere uyanlar ve bildirdiklerimi kabul edenler için bir korku olmayacak ve onlar üzülmeyeceklerdir. Bakara-213. İlk yaratıldıklarında, inançları bakımından insanlar tek bir topluluktu /ümmetti. Tek Allah'a, tek insan nesline ve tek din olan İslam'a iman ederlerdi. Sonra özellikle inanç konularında farklı yorumları nedeniyle ayrıştılar. Bunun üzerine Allah peygamberleri, bu konularda doğru yol olan Allah ile yapılan anlaşmaya sadık kalma ve kesin hükümlere uygun olumlu ameller gerçekleştirme yolunu göstermek ve uyarsınlar diye kitaplı veya kitapsız elçiler gönderdi). Bütün Peygamberler, kendilerine sayfa veya kitap şeklinde indirilen ilahî kaynaklı bilgileri, bulundukları toplumun bilinç seviyesine göre azdan çoğa doğru gittikçe artan sayıda dine ait kesin (muhkem) hükümleri özellikle tebliğ etmişler, ayrıca da zaman ve toplumlara göre değişken müteşabih sosyo-ekonomik mesajlar da iletmişlerdir. Kur'an, bütün Peygamberleri ve onlara iman etmiş olanları Müslüman diye tanımlamaktadır (Şuara-196. Gerçek şu ki, bu bilgiler Senden önceki elçilerin kitaplarında da vardı ve o elçilerin kalbine de vahyi kendi ana dilleriyle indirmiştik. Al-i İmran-67. Sizin anlayamadığınız gerçeklerden biri de şudur ki, İbrahim ne bir Yahudi, ne de bir Hıristiyan'dı. O Tek Allah'a içtenlikle iman edip teslim olmuş, tertemiz-hanif bir Müslüman'dı ve hiçbir zaman Allaha şirk koşanlardan /müşriklerden olmadı. Hac-78. Ey iman edenler!.......Allah, gerek size ve gerekse önceki tek ilah olarak Allah'a ve bildirdiklerine inanmış ümmetlere Müslüman ismini vermiştir. Bu nedenle de en son indirdiğimiz vahiy kitabı olan Kur'an ile de Peygamber sizi uyaracak ve kıyamet günü O'na uyup Müslüman olduğunuza şahitlik edecek, sizler de bütün insanları uyarıp Müslüman oluşlarına şahitlik edeceksiniz).
Son Peygamber ve son vahiy kitabı Kur'an olmuş ve Allah'ın tek dini olan İslâm'ın kuralları tamamlanmıştır. Böylece dinî liderlik de Hz. Muhammed ile sonlandırılmıştır. Çünkü son kitap olarak Kur'an, artık bir din görevlisine veya böylesi bir meslek grubuna değil, bütün insanlara bir ışık, doğru yolu gösterici bir rehber olarak indirilip, Hz. Muhammed tarafından tebliğ edilmiştir (Müddessir-6. Bu arada yapacağın hizmetleri sakın kendine kazanç aracı kılma /meslek olarak yapma, 7. Ve yalnız Rabbin adına çaba göster, sabırlı /tahammüllü de ol). Böylece insanların kendi çabaları ile ve Kur'an'dan bizzat anlayarak okumakla dinlerinin kurallarını öğrenmeleri dönemi başlamış olmaktadır.
Hz. Muhammed'den sonra ise sadece Kur'an'ı anlatan Peygamber mirasçıları olacağına değinilmiş, ancak bu işi ücretsiz yapmaları istendiğinden, bunların bir din adamı şeklinde ayrı bir meslek oluşturmamalarına da vurgu yapılmıştır (Fatır-32. Ya Muhammed! Senden sonra da Kur'an'ı, kullarımızdan seçtiğimiz bazı kimselere miras bırakmışızdır. Fakat Kur'an'daki buyruklarımızı bilmelerine rağmen, kimi yanlış yola sapıp kendi nefslerine zulmedecekler, kimi orta yolu tutacak, kimi de Allah'ın izniyle en iyisini yapmada örnek olacaklardır. İşte Allah'ın en büyük lütfü bunlara olacaktır. Hadid-27......İsa'yı izleyenlerin gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Fakat kendileri bir ruhbanlık /din adamlığı sınıfı ortaya çıkardı¬lar. Hâlbuki Biz böyle bir ruhbanlık /din adamı grubu oluşturmalarını bildirmemiştik. Onlar bu ruhbanlığı, sözde Allah'ın rızasını kazanmak düşüncesiyle ortaya çıkardılar. Ama ona da hakkıyla uymadılar. Bu nedenle de kitap sahiplerinden çoğu yanlış yola yöneldiler ve ancak çok az sayıdaki gerçekten iman etmiş olanlara, karşılık olan ödüllerini verdik). İşte Kur'an'ın bu ayetlerine dayanarak Halifeler döneminde sadece Devlet Başkanlığı yapılmış, fakat Emevî ve Abbasiler tarafından dinî liderlik ve devlet başkanlığı birlikte tek kişide toplanmıştır. Fakat yine de 800'lü yıllara kadar Kur'an'ı anlatmak üzere ayrı bir din adamı şeklinde bir meslek yapılanması ve Dinî liderlik makamına gidilmemiş ve Yahudiler ile Hıristiyanların yaptıkları hataya düşülmemiştir. Bu nedenle de, 2 asır kadar camilerde imamlık, hepsi de esnaf olan katılanların en yaşlısı tarafından yerine getirilmiş, sadece bakım ve temizlik için cemaat tarafından ücreti ödenmek üzere bir kişi görevlendirilmiştir. Çünkü Din Adamı grubunun oluşturulmasına yönelik yanlışlığa, farklı bir yönden Tevbe-34 ncü ayet ile de dikkat çekilmiştir (Tevbe-34. Ey iman edenler! Hahamlar ve ruhbanlar olan din adamlarının çoğu, insanların parasını hak etmeden /batıl /aldatıcı usullerle yerler ve yönlendirmeleriyle Allah'ın bildirdiklerinden de uzaklaştırırlar. İnsanlardan haksız yere topladıkları altın ve gümüşü bu şekilde yığan ve Allah rızası için infak etmeyenlere /harcamayanlara da şiddetli bir azap olacağını bildir).
Kur'an'ın bu açıklamaları ışığında yapılması gereken, ibadet yerlerine "İbadet yeri görevlisi" düzeyinde bir meslek, bunlara yönelik Personel Başkanlığı ve Din-Kur'an araştırmaları yapacak Akademik Eğitim kadroları oluşturmaktır. Bunlar da hem Kur'an'ı toplumun ana diline çevirmeyi, hem de Kur'an'a göre aydınlatma görevini yerine getirmiş olurlar. İnşallah diyelim....
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercüme)" ve "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 17 Haziran 2015 Çarşamba günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"nde buluşmak ümidi ile.
DİNÎ LİDER VE DİN ADAMI
Dünya Okulu Öğrencisi Ruh’ların eğitimi projesi gereği, Dünya şartlarına uygun ve okul üniforması diyebileceğimiz elbise olarak vücut giydirilen Ruh’un bu eğitimine Adem ve eşinin yaratılması ile başlanmıştır. Bulundukları...