DİNSEL NEFRET FELAKET OLUR

Ak parti Genel Başkan yardımcısı Hüseyin Çelik’in," Muhalefetin Ortadoğu’daki gelişmelere Türkiye’nin yaklaşımını "sana ne?" diyerek eleştirmesi, doğru değildir. Niçin savunuyorsunuz Suriye’deki Baas’çı rejimi? Açıkçası...

Ak parti Genel Başkan yardımcısı Hüseyin Çelik'in," Muhalefetin Ortadoğu'daki gelişmelere Türkiye'nin yaklaşımını "sana ne?" diyerek eleştirmesi, doğru değildir. Niçin savunuyorsunuz Suriye'deki Baas'çı rejimi? Açıkçası aklıma başka kötü şeyler de geliyor. Suriye'deki Baas'çı rejim yüzde 15'lik kitleye dayanıyor. Acaba Kılıçdaroğlu mezhep yakınlığı dayanışmasıyla mı Suriye'ye bu manada sahip çıkıyor " sözleri tepki aldı.
Nitekim CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler " Ak Partinin suçüstü yakalandığını" ifade ederek, "Çelik açıklamasıyla hem kendisinin hem de partisinin düşünce ve politika sistemine laik devlet anlayışının değil, mezhepçilik anlayışının temel olduğunu ilan etmiştir. Sayın Çelik'in CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu acaba 'mezhep yakınlığı nedeniyle mi Suriye sahip çıkıyor?' biçimindeki sözleri, içerdiği anlamsız ve yersiz iddiadan çok, AKP'nin, dünyaya bakış açısını göstermesi bakımından ibret vericidir" dedi.
Aslında dış şer odakları da Alevi- Sünni çatışmasından medet umuyor Nitekim geçmiş yıllarda, Alman ARD kanalında, yayımlanan ve başrolünü Mehmet Kurtuluş'un oynadığı, Hilmi Sözer, Aylin Tezel, Azad Çelik ve Hakan Çelik'in rol aldığı polisiye Tatort dizisinin 'Wem Ehre Gebürt' (Namusuna Layık Olmak) adlı bölümünde, Alevi babanın kızına tecavüz etmesi, kızın da, Sünni eniştesine sığınıp, kendini dine vermesi konu edilmiş.
Dizi (AABF) Genel Sekreteri Ali Toprak, yönetim kurulu üyesi Murat Arslan ile Hamburg ve Geestacht Alevi Kültür Merkezi üyeleri, diziyi hazırlayan Hamburg NDR televizyonunun önünde, protesto eylemi gerçekleştirdi. 5 saatten uzun süren eyleme katılan Aleviler, "Bu bölüm, Alevi toplumunun aile yapısını anlatmıyor. İftiralarla nifak tohumları ekilmek isteniyor. Buna müsaade etmeyeceğiz" diyerek tepki göstermişlerdi.
Siyasiler de, ETNİK ve "DİNSEL" nefret yaratacak beyanatlardan kaçınmalıdırlar. Çünkü dinsel ve etnik nefret Türkiye' de kaos yaratır. Nitekim CİA Başkanlarından George. J. TENET, "NEREDE BİR ÖNYARGI VE NEFRETLE KARŞILAŞIRSAN KARŞILAŞ, MÜCADELE ET. NEREDE KAOS VARSA, BİLKİ ARKASINDA, DİNSEL VE ETNİK NEFRET VARDIR" demiştir.
Son yıllarda, AB ülkeleri, Türkiye'deki hedef ve çıkarları için, "Alevi-Sünni" zıtlaşmasından medet umuyor. Şer odaklarlı da Türkiye' de "Alevi-Sünni" nefreti yaratarak, Türkiye' yi de kaosa sürüklemek istiyorlar. Oysa Aleviler, Türk milletine bağlı, her türden gericiliğe, karşı olup, Atatürkçülük, özgürlük, laiklik, demokrasi, barış, emek, insan hakları, gibi kavramlardan, En önemlisi de cumhuriyetimizin demokratikleştirilmesi ve geliştirilmesinden yana taraftırlar.
Öte yandan, "mum söndü" vardır. Ancak yapanlar, Aleviler değil, Sabetaistlerdir. Yahudi dönmelerin önderi sabatay sevi, bütün günahları mubah saydığından, "mum söndü ayinleri" Yahudilere düşman olanların, koz olarak kullandıkları bir kutlama günüdür. Hal böyle iken, olayın, Aleviler mal edilmesi, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Son yıllarda, AB ülkeleri, Türkiye'deki hedef ve çıkarları için, "Alevi-Sünni" zıtlaşmasından medet umuyor. Tatort dizisinin 'Wem Ehre Gebürt' (Namusuna Layık Olmak) adlı bölümündeki Alevilerle ilgili gelişme, bu senaryoların da bir parçasıdır. Güya AB ülkeleri, Türkiye' de "Alevi-Sünni" nefreti yaratarak, Türkiye' yi de kaosa sürüklemek istiyorlar. Oysa Aleviler, Türk milletine bağlı, her türden gericiliğe, karşı olup, Atatürkçülük, özgürlük, laiklik, demokrasi, barış, emek, insan hakları, gibi kavramlardan, En önemlisi de cumhuriyetimizin demokratikleştirilmesi ve geliştirilmesinden yana taraftırlar.
Öte yandan "mum söndü" vardır. Ancak yapanlar, Aleviler değil Sabetaistlerdir. Yahudi dönmelerin önderi sabatay sevi, bütün günahları mubah saydığından, "mum söndü ayinleri" Yahudilere düşman olanların, koz olarak kullandıkları bir kutlama günüdür. Hal böyle iken, olayın, Aleviler mal edilmesi, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Alevi toplumu, asimilasyonlara, zulüm ve tahribatlarına direnerek, bu günlere kadar gelmiştir. Her türlü baskı ve inkârla karşılaşan, "Alevi Toplumu", karşılaştığı bu olumsuzluklar karşısında, ciddi olarak etkilenmiştir. Tüm engellere ve zorluklara rağmen, Alevi toplumu hapsedildiği coğrafyadan çıkarak, dünyanın her tarafına dağıldılar.
Aleviler, Türk milletine bağlı, her türden gericiliğe, karşı olup, Atatürkçülük, özgürlük, laiklik, demokrasi, barış, emek, insan hakları, gibi kavramlardan, En önemlisi de cumhuriyetimizin demokratikleştirilmesi ve geliştirilmesinden yana taraftırlar. Hal böyle iken Alevilerle ilgili haksız ve yersiz söylemler ülkeye zarar verir.

Haberleri