Dışarıdan aday gelirse tedbiri mi bu?

İktidar Partisi'nde üç dönem üst üste Milletvekilliği yapanlar, önümüzde ki seçim aday olamayacak.
Tüzüğüne böyle bir sınırlama getirmiş Ak parti.
O yüzden...
Şu anda partinin ağır topları ve özellikle de Bakanlar önümüzde ki dönem yeniden milletvekili seçilemeyecekler.
Peki, partinin bugün için "ağır topları" olarak tabir edilen bu insanlar ne yapacak? Nerede değerlendirilecek?
İşte bu sorunun sorulmasıyla birlikte, yeni bir seçenek tartışılmaya bşlandı.
Denildi ki;
-"Partinin önemli isimleri bir daha Milletvekili olamayacaksa ya parti yönetimlerinde, ya da Belediye Başkanlıklarında değerlendirilir"
Bunun dile getirilmesiyle birlikte, bir daha milletvekili olamayacak Bakanların çeşitli illere Büyükşehir belediye Başkan adayı olarak dağıtılacağı böylece gündeme giriverdi.
Ve bu konu tartışılmaya başlanır başlanmaz, "Eskişehir'e de bir Bakan Belediye Başkan adayı olarak gönderilebilir" yorumları en sık konuşulan konu oluverdi.

NEREDEYSE TÜM KABİNE ESKİŞEHİR'DEN ADAY YAPILDI
Önce, Sol'dan geldiği için Ertuğrul Günay'ın ismi zikredildi.
-"Kesin AKP Eskişehir'e Ertuğrul Günay'ı aday gösterecek" denildi.
Aradan bir süre geçti, bu kez Eskişehir'in eniştesi olması nedeniyle Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun ismi söylenmeye başlandı.
O da yetmedi...
-"AKP kesinlikle Ulaştrma Bakanı Binali Yıldırım'ı aday gösterir. Çünkü kendisi Eskişehir'in dünürü" denildi.
Bu arada...
Ali Babacan'dan tutun da, diğrlerine kadar hemen her bakanın ismi "Eskişehir'den aday gösterilebilir" diye zikredilmeye başlandı.
Hatta...
Eski Maliye Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan'ın ismi bile, aday gösterilebilecekler arasında geçirildi.

KAMUOYUNDA "DIŞARIDAN GELEN ADAY TUTMAZ" DÜŞÜNÇESİ AĞIRLIK KAZANDI
Konu öylesine çok konuşuldu ki, Eskişehir'de ister istemez "AKP Büyükşehir Belediye Başkan adayını dışarıdan getirecek" beklentisi yaratıldı.
Ve bunun hemen akabinde, dışarıdan gelecek bir adayın tutup tutmayacağı tartışma konusu haline dönüştü.
Sonuç olarak...
Dışarıdan gelen isim her ne kadar tanınmış bir isim olsa da, Belediye Başkan adaylığında şansı olmayacağı düşüncesi ağırlık kazandı.
Bu şekilde düşünenler;
-"Mahalli seçimler adaya endeksli seçimlerdir. Eskişehir dışından gösterilecek aday Bakan ya da çok tanınmış bir isim de olsa, Eskişehir'de hiçbir şansı olmaz. Çünkü; Eskişehir'i bilmeyen Eskişehir'i yönetemez" dedi.

AKP YÖNETİCİLERİ ÖYLE DÜŞÜNMÜYOR
Kamuoyunda, dışarıdan gelen adaya sıcak bakılmayacağı ve dışarıdan getirilecek adayın Eskişehir'de seçim kazanma şansının az olacağı düşüncesi ağırlık kazanırken, partinin Eskişehir yöneticilerinin aynı düşüncede olmadığı ortaya çıktı.
Zira...
Partinin hem il Başkanı hem de Tepebaşı ilçe Başkanı, dışarıdan gelecek aday konusunda "Neden olmasın ki" yorumunda bulunmaktan çekinmedi.

EN UYGUN İSİM OLURSA NEDEN OLMASIN
Partinin il Başkanı Süleyman Reyhan ile Tepebaşı ilçe Başkanı Vahap Ata'yı bir hafta arayla Es TV de konuk ettik.
Her ikisine de bu meseleyi sorduk.
Her ikisinden aldığımız cevap da hemen hemen aynı nitelikteydi.
Reyhan da, Ata da;
-"Eğer Eskişehir için en uygun isim olursa ve o isimle seçim kazanılacaksa neden olmasın" dediler.
Hatta...
-"Eskişehir'in sokaklarını adım adım bilmesi gerekmiyor. Kemal Unakıtan da bu şehre Milletvekili oldu ve çok büyük hizmetlerde bulundu" örneğini verdiler.
Biz her ne kadar "Milletvekili seçimi ile Belediye seçimleri aynı değil" diye saptamada bulunsak da, aynı hizmetin Belediyelerde de verilebileceğini söylediler.

SEÇİM BU...NE OLACAĞI BELLİ Mİ OLUR DÜŞÜNCESİYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMELERSE, BU HİÇ İNANDIRICI OLMAZ
AKP İl ve Tepebaşı ilçe Başkanlarının, dışarıdan gelebilecek bir aday için "Neden olmasın" yorumunda bulunmaları elbette ilginç.
Meseleyi gerçekten böyle düşünerek değerlendiriyorlarsa mesele yok.
Ancak...
Partinin İl ve Tepebaşı ilçe Başkanı;
-"Seçim bu, belli mi olur. Genel Merkez kalkar eski bir Bakanı Eskişehir'den aday gösteriverirse, ben buna daha bugünden karşı çıkan biri olmayayım" düşüncesiyle hareket ediyorlarsa, bu değerlendirmeleri çok da inandırıcı olmayacaktır.
..........

Teddy'nin hikâyesini belki duymuşsunuzdur.(Tüm öğretmenlerimize)
Bayan Öğretmen Tohomson bir gün sınıfta "Hepinizi çok seviyorum" der.
Bunun doğru olmadığını kendisi de biliyordur.
Hele hele en arka sırada oturan Teddy'i sevmesin hiçbir nedeni yoktur.
Çünkü Teddy, derslerinde başarısız, hiçbir arkadaşı olmayan, üstü başı perişan ve çoğu zaman sınıfta uyuyan bir öğrencidir.
O'nu sınıfında bile germek istemediğini çok zaman düşünmüştür.
Bir gün okul idaresi, öğrencilerin geçmiş yıl raporlarını okuyup düzenleme görevi verir öğretmene.
Tek tek okur öğrencilerin raporlarını.
En sona Teddy'nin raporunu bırakmıştır kasıtlı olarak.
Başlar okumaya.
Teddy'nin 1 nci sınıf öğretmeni "O çok zeki, çok çalışkan ve çok başarılı bir öğrenci" demiştir raporunda.
2 sınıf öğretmeni ise "O çok zeki bir çocuk ama, annesinin kanser olduğunu öğrenince hayatı bir hayli zorlaştı" notunu düşmüştür.
3 sınıf öğretmeni ise "Teddy hala çalışıyor ama annesinin ölümü kendisini perişan etti" demiştir.
4 sınıf öğretmeni ise notunda "Teddy artık çalışmayı bıraktı. Hiçbir arkadaşıyla konuşmuyor. Babası da kendisiyle ilgilenmiyor" notunu düşmüştür.
Öğretmen bu notları okuyunca, büyük bir utanç ve üzüntü duymaya başlar.
Teddy ile daha çok ilgilenme kararı verir.
Tam da yeni yıl gelmiştir.
Her öğrenci parlak güzel paketler içinde hediyeler getirir öğretmenlerine.
Teddy ise, bir kesekağıdı içinde taşları düşmüş bir takı ve yarısı kullanılmış bir parfüm verir öğretmenine.
Diğer çocuklar güler bu duruma.
Öğretmen ise, önce takıyı takıp, sonra parfümü sürerek, gülen diğer çocukların bu durumla alay etmesinin önüne geçer.
İşte o dakikadan sonra annesi gibi kokar öğretmen Teddy'e.
Bambaşka bir Teddy olur.
Eski başarılı ve çalışkan günlerine dönüverir kısa sürede.
Mezun olduktan birkaç yıl sonra Teddy'den mektup alır öğretmen.
Liseden birincilikle mezun olmuştur.
İkinci mektup, Üniversiteyi başarıyla bitirdiği gün ulaşır eline.
Teddy artık Tıp doktoru olmuştur.
En son mektup, ucuna iliştirilmiş bir davetiye ile birlikte gelir.
Teddy evlenme kararı vermiş ve öğretmenine, nikahta Damadın annesine ayrılan bölüme oturup oturamayacağını soruyudur.
Koşa koşa gider Öğretmeni nikaha.
Çünkü o artık Anne'dir...
Çünkü...
Bayan Tohomson Teddy ile gerçekten tanışıncaya kadar öğretmenliğin ne kadar kutsal bir görev olduğunun farkına bu denli varamamıştır.
Zira...
Yaptıklarıyla, bir insanın hayatını resmen uçurumun eşiğinden almanın verdiği hazzı bir ömür boyu yaşamıştır.
Yaptıklarıyla binlerce insanın yaşamını değiştiren Öğretmenler...
Her şeye inat...
Öğretmenler gününüz kutlu olsun...