Türkiye Diyanet Vakfı, Eskişehir Şubesi'nin, geleneksel İftar yemeği, öğretmen evinde verildi. İftara, geniş bir katım oldu. Türkiye Diyanet Vakfı, 47 ülkede daha ramazan boyuca iftar sofraları kuracak. Bu tür etkinlikler, toplum dayanışmasının, devamına hizmet ederler. Sosyal farklılıkları kapamak, fonksiyonunu yerine getirirler. İftar yemekleri de toplumuzun, bir geleneğidir.
Türkiye Diyanet Vakfı, 13 Mart 1975 tarihinde, Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapan, 903 Sayılı Yasa'ya göre kurulmuş, bir özel hukuk tüzel kişisidir. Bakanlar Kurulu kararı ile vergi muafiyeti tanınmıştır. Vakıf 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 6 ncı maddesine göre, izin almadan yardım toplayabilmektedir.
Diyanet Vakfı, Eğitim ve öğretim hizmetlerine, ciddi manada destek veriyor. Bu bağlamda Genel Merkezimizde, müstakil bir birim kurularak, eğitim alanında uzman personeller istihdam edilmektedir. Özellikle de öğrencilere çeşitli kategorilerde burslar verilmektedir. Bugüne kadar 220.000'in üzerinde öğrenciye, burs ve eğitim yardımı verilmiş, 2013 2014 Eğitim Öğretim Döneminde, burs ve eğitim yardımı verilen öğrenci sayısı 15.000'i bulmuştur.
Vâkıfın, Türk-İslâm kültürüne sahip çıkmak, korumak ve bu kültürü geliştirip gelecek nesillere aktarmak suretiyle, nesillere ışık tutmak, en önemli faaliyet konusudur. Bu nedenle de Vakıf kültürel konularda basılı, sesli, görüntülü, yayın araç ve gereçlerinden yararlanmak suretiyle, kültür hizmetlerini sürdürmektedir.
Vakıf, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında, gerçekleştirdiği hayri ve sosyal çalışmalar ve yardımlarla da örnektir. Bu alanda, müstakil bir birim kurularak, uzman personeller istihdam edilmekte, Yurt içine ve yurt dışına yapılan yardımlar, bizzat DİB ve Vakfımız personeli ile gerçekleştirilmekte, Sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yapılmakta sürekli yardım yapılan ülkelerde, koordinatörlükler açılmıştır.
Türkiye Diyanet Vakfı, 1980 yılında başlattığı ön araştırmalar neticesinde 1983 yılının sonunda, TDV İslâm Ansiklopedisi müessesesini kurmuş, bu müessese, 1989 yılında kurulan TDV İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) ile 1993 yılında birleştirilmiş olup halen bu isimle hizmete devam etmektedir.
İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM); ayrıca, ilmi araştırmalar yapar, konferans, seminer vb. ilmi toplantılar düzenler, Türkiye`nin ihtiyaçları doğrultusunda araştırmacılar yetiştirir. Bu maksatla gerekli programları hazırlayıp uygular, ilmi-dini konularda kamuoyunu aydınlatır. Araştırma kütüphanesi ve dokümantasyon ünitesi kurar.
Ramazan Ayın' da, iftar davetleri artar. Dostlar, yakınlar iftara davet edilir. Onların, davetine gidilir. Birlikte iftar edilir. Bu gelenek, hem insanların birbirlerine yaklaşmalarını sağlar, hem de yardımlaşma ve cömertlik duygularını canlandırır. Ayrıca Ramazanda, iftar vermenin sevabı büyüktür.
İftarlarda, davete icap etmek gerekir. Çünkü Müslüman' ın, Müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir. Yani davetini, kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, (Davete icabet ediniz) buyruldu. (Müslim). Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir!
Ramazanda, iftar vermenin sevabı büyüktür. Bir hurma veya bir zeytin bile verilse o iftar sevabına ulaşılmış olur. İftar vermenin, ne kadar sevap olduğunu ve faziletlerini birçok hadiste görmek mümkündür. Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: "Kim bir Müslüman kardeşine, iftar vakti yemek yedirirse, onun sevabı kadar da kendisine sevap yazılır. Yemek yedirdiği kimselerin, sevabından da hiçbir şey eksilmez."
(Tirmizî, Savm: 82; İbni Mâce, Sıyam: 40)
Peygamberimiz, "Samimi olarak, davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Müslüman, kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş olur.) [İsfehani]. (İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın, hakkı daha önce gelir.) [Buhari]. (Davete icabet etmeyen, Allah'a ve Resulüne asi olmuş olur.) [Buhari] (Dinimizin, bu konudaki emrine uymamış olur.)
Ayrıca Resulullah, şöyle buyurmuştur:"Ramazan ayında, kim "HELAL" kazancından, bir oruçluyu iftar ettirirse, Ramazan'ın, bütün gecelerinde, melekler ona dua eder ve Kadir Gecesinde, Cebrail Aleyhisselâm onunla musafaha eder (tokalaşır). Cebrail Aleyhisselâm kiminle musafaha ederse, onun kalbi incelir ve gözlerinin yaşı çoğalır."
Türk insanının, geleneklerine karşı bağlığı ve toplumun kalpleri arasındaki rabıta, ne kadar güçlü olursa, Türkiye'deki vatandaşlarımızın da kalpleri arasındaki rabıta o kadar güçlü olur. İnsanlarımızın, kalpleri arasındaki rabıta, güçlü olduğu zaman da milletimizin arasındaki rabıta güçlü olur. Ayrıca İftar sofraları, hem birlik ve beraberliğimizi pekiştiriyor, hem de birbirimizi sevmeyi, paylaşmayı, manevi duygular etrafında kenetlenmeyi öğretiyor.
Diyanet İşleri Başkanlığının, 2014 yılı Ramazan-i Şerif ayının temasını, "Hiç Kimse, Kimsesiz Kalmasın Bu Ramazan ve Her Zaman" olarak belirledi. Ramazan ayı boyunca, bu konu devamlı gündemde olacak ve camilerde vaaz irşat ve diğer bütün faaliyetlerde, görevliler tarafından işlenecektir. İftarda, İl müftüsü, Sayın Niyazi ERSOY, bu alanda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Şu bir gerçek ki kentlerde, yüzlerce çocuğumuz, kimsesiz olarak sokaklarda yaşamaktadır. Bu çocuklarımızın, sıcacık bir yuvaya, ilgiye, şefkate ihtiyaç var. İnsanımız, kimsesizlerin kimsesi, sessizlerin sesi olmalıdır. Sokaklarda, yatıp kalkan insanlarımıza, kol-kanat germelidir. Ramazan, bu insanlarımıza sahip çıkmak, onları topluma kazandırmak için, bir vesile olmalıdır. Ancak toplum olarak kimsesizlere, yalnız Ramazan' da değil sürekli ve kalıcı bir şekilde sahip çıkılmalı, her türlü yardımda da yapılmalıdır. Resûlullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur: "Dul kadın ve yoksul kimselerin geçimlerini üzerine alan bir Müslüman, Allah yolunda cihad eden mücâhid gibi, yahut gündüzleri oruçlu geceleri de ibadetle meşgul olan kimse gibidir." buyurmuştur.(Buhâri, Edeb: 25)
DİYANET VAKFI VE İFTAR
Türkiye Diyanet Vakfı, Eskişehir Şubesinin, geleneksel İftar yemeği, öğretmen evinde verildi. İftara, geniş bir katım oldu. Türkiye Diyanet Vakfı, 47 ülkede daha ramazan boyuca iftar sofraları kuracak. Bu tür etkinlikler, ...