Doğmamış çocuğa don biçilmez, dünün güneşi ile bu günün çamaşırı kurumaz...

Yıl 1973...12 Mart 1971’de generallerin muhtırası sonucu Başbakan Süleyman Demirel iktidardan devrilmiş.Muhtıracı generallerin başı olan Faruk Gürler "Cumhurbaşkanı" olmak istiyor.Kara Kuvvetleri Komutanı iken muhtıra verildikten...

Yıl 1973...
12 Mart 1971'de generallerin muhtırası sonucu Başbakan Süleyman Demirel iktidardan devrilmiş.
Muhtıracı generallerin başı olan Faruk Gürler "Cumhurbaşkanı" olmak istiyor.
Kara Kuvvetleri Komutanı iken muhtıra verildikten bir süre sonra Genelkurmay Başkanı olan Faruk Gürler, bu görevinden istifa ederek Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyuyor.
Seçimi kazanacağı ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacağına kesin gözüyle bakılıyor.
önce kendisine şöyle bir yol açılıyor:
Gürler, Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa ettikten sonra, süresi dolmak üzere olan o günkü Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından "kontenjan senatörü" yapılarak parlamentoya sokuluyor.

çünkü...
O tarihte, yasaya göre parlamenter olmayan biri cumhurbaşkanı seçilemiyor.

"Eski Orgeneral, yeni Senatör Faruk Gürler" Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağından o kadar emin ki, yapacağı teşekkür konuşmasının metnini bile hazırlıyor.

Fakat Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Demirel'in müthiş bir direnişiyle karşılaşıyor.
12 Mart Muhtırası'nda, şapkasını alarak Başbakanlık'tan giden Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi milletvekilleri, kelleyi koltuğa alıp Orgeneral Faruk Gürler'e mecliste oy vermiyor.
Dönemin en güçlü adamı olan "askerlerin adayı Faruk Gürler", ağır bir yenilgiye uğruyor. Oysa Gürler'in, çankaya'ya taşınmak için eşyalarını bile hazırladığı biliniyor.

Yaşanan bu olayı Süleyman Demirel şu cümle ile özetliyor:
"Siyasette doğmamış çocuğa don biçilmez"

★★★

12 Eylül darbesi sonrası yapılan ilk seçimler.
Darbeyi yapanlar, asker olan Turgut Sunalp'in partisini destekliyor.
Seçimi de bu partinin kazanacağına kesin gözle bakılıyor.
Yapılıyor seçimler.
Konseyin desteklediği Sunalp'in partisi MDP nal topluyor.
Turgut özal'ın partisi oyları silip süpürüp, tek başına iktidara geliyor.
Seçimin sürpriz sonuçlarını soruyorlar o sırada siyasi yasaklı olan Demirel'.
"Daha düne kadar seçimin sonucu belliydi. Bu gün seçim başka şekilde sonuçlandı. Bu nasıl olur?" Diye.
Demirel çok kısa ce net cevap veriyor:
 "Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurumaz..."
Şimdi bu yıllar önce yaşanan olayları niçin yazdık?

Hani, daha seçimlere en az 2-3 yıl varken,daha bu günden kimin başkan, belediye başkanı, kimin milletvekili olacağı konuşuluyor ya...

Daha bu günden 2-3 yıl sonra yapılacak seçimlerin kazanacakları üzerine bahse girenler oluyor ya...
İşte bunları duydukça, yıllar önce yaşanmış bu olaylar ve bu olayların ardından Demirel'in yaptığı yorumlar geliyor aklımıza...


.....


Fıkra gerçek oluyor iyi mi?


Bir adam bir otele gidiyor. Cebinden 100 TL çıkartıyor. Resepsiyona bırakıyor. Diyor ki “ben bu otele daha önce gelmedim, bir bakayım, bahçenizi ve odalarınızı gezeyim. Hoşlanırsam 100 TL sizde kalır. Beğenmezsem 100 TL ‘mi isterim. bir saat izin verin bana ..”

Otel sahibi seviniyor. Zaten ekonomik kriz falan işler bozuk. “Tamam ” diyor.
· Adamcağız, odaları gezmeye başlıyor. Otel sahibi, 100 TL ‘i alıyor, hemen çırağını kasaba gönderiyor. Kasaba olan 100 TL borcunu ödüyor.
· Kasap 100 TL ‘i alıyor, hemen bakkala gidiyor. Bakkal’a olan 100 TL borcunu veriyor.
· Bakkal hemen lokantaya koşuyor. Lokantaya olan 100 TL borcunu ödüyor. Lokantacı hemen koşuyor, köşedeki hayat kadınına borcunu veriyor. önceki gecenin hesabını kapatıyor.
·Hayat kadını, koşuyor otele geliyor. Otele olan 100 TL borcunu veriyor.
Bu arada müşteri adayı, odaları geziyor. Resepsiyona geliyor. “odalardan hoşlanmadım. Ben burada kalmayayım” diyor. Bıraktığı 100 TL i geri alıyor, gidiyor.
Hmm. şimdi ne oldu ? Ekonomik açıdan bakalım.

·Dünyada ekonomik kriz var. Bu küçük kasabada da işler çok kötü. Sabah kasaba esnafı borç içinde yüzüyordu.

·Otel’in Kasaba borcu 100 TL,Kasabın bakkala borcu 100 TL,Bakkalın lokantaya borcu 100 TL , lokantanın köşedeki kadına borcu 100 TL,Kadıncağızın otele borcu 100 TL

·Küçük kasabamızda bu sabah 500 TL borç vardı.
·Aradan bir kaç saat geçti ve tüm borçlar kapandı.
· Herkes mutlu, haftaya daha güçlü başlıyorlar. Eski borçlarını kapattıkları için yeni mal alabilecekler ve iş yapabilecekler.
Tabii bu anlattığımızın ancak fıkralarda olacağını düşünüyorsunuz değil mi?

İşte, şu sıralar piyasalarda durum tam da böyle.
Ortada para yok ama herkes olmayan para ile borç kapatıyor.
Ya da kapattığını zannediyor.

“Alacağımı tahsil edip borcumu öderim” diye düşünüyor.


......


Biraz da gülmek lazım


Karı koca kahvaltı yaparken kadın bir anda elindeki tavayı kocasının kafasına geçirir. Ne olduğunu anlamayan kocası şaşkınlıkla durumu sorar.
Kadın: dün pantolonunu yıkarken içinde üstünde çiğdem yazan bir kâğıt buldum.
Bunun üzerine kocası karicim o gecen gün üzerine bahis oynadığımız atın ismiydi der.
Bu açıklamayı yeterli bulan kadın pürneşe içinde kahvaltısına devam eder.
İki gün sonra yine kahvaltıda bu sefer daha büyük bir tava ile kocasının kafasına öyle bir vurur ki koca bir kaç dakika kendini bilmeden masa üstünde yata kalmıştır
Ayılınca karısına yine durumu sorar ve kadın cevap verir.
Dün senin at aradı .

Haberleri