DOST KALABİLMEK...

İnsan olarak, dostlarla nice güzellikleri paylaştık. Nice değerin ve derinliğin farkına beraber vardık. Ömrümüzün, en güzel, en taze, en saf yıllarında; insan olmanın güzelliklerine tanık olduk. Oysa İnsan ömrü, aslında...

İnsan olarak, dostlarla nice güzellikleri paylaştık. Nice değerin ve derinliğin farkına beraber vardık. Ömrümüzün, en güzel, en taze, en saf yıllarında; insan olmanın güzelliklerine tanık olduk. Oysa İnsan ömrü, aslında çok kısadır. Ancak insan isterse, o kısacık ömürde, çok şeyler yapar ve pek çok olaya ve gelişmeye de tanık olur. Zaman için de bunları bir vesile hatırlar, büyük haz alırken, yaşamın ve yaşananların, ne kadar güzel olduğunun da farkına varır. Yine insan, yaşamında dostlar da edinir, pek çok dostuna da vefa borcu vardır. Onları hatırlamak. İnsan olmanın da en büyük vasfıdır.
Dost bildiğimiz insanlar, zamanla kimi, Anadolu'ya dağıldı veya dünyaya açıldı. Kimi de, ani ve acı bir sürprizle, ahiret yolculuğuna erken çıkarak hepimizi şaşırttı. Dünya, telaşı-kargaşası derken, koşuşturmaya daldık. Birbirimizden, haber bile alamaz olduk. "Kimimiz doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde, ahirette, kimimiz de dünyada olsak da yine birbirimizle beraberiz." dedik, hiç unutmadık
Kişi/kişilerin, hayat mücadelesindeki başarı dereceleri, tuttukları isteki bilinç ve bilgi derecesine bağlıdır. Toplumların ve kurum/kuruluşların düzeni, verim ve performansları, kişi/kişilerin, bu özelliklerinin düzeyine bağlı olarak, değişik boyutlardadır. Bilgili, becerili, erdemli kişilerin, çok bulunduğu toplumlar, daha ileri yaşam içerisindedir. Böyle üstün özelliklere sahip kişi/kişilerin, yetişmesi hiçte kolay değildir.
İnsanın zor zamanları vardır. O zor anlarında, insan, yanı başında dostlarını görmek, derdini açmak ve paylaşmak arzu eder. Psikolojik sıkıntılar peş peşe oluşarak, işin içinden çıkılmaz bir hâl oluşabilir. İşte o anlarda insanın en büyük ihtiyacı dosttur. Ne mutlu! Gerçek dostluğun tadına erenlere; yine ne mutlu! Dost olabilmeyi ve dost kalabilmeyi de başaranlara...
Çarşamba günü MİYAD Yönetim Kurulu Başkanı İsmail CAN' a, Bursa' ya atanması nedeniyle, veda gecesinde bu duyguları bir kez yaşadık. Geniş bir katılım vardı. Konuşmalarda duygulu anlar yaşandı. Özelikle de MİYAD Başkanı olarak Sayın CAN' ın," ...çeşitli zorluklara birlikte göğüs gerdik ve bu zorlukları birbirimize destek olarak başarılı bir şekilde aştık." sözleri katılanları duygulandırdı.
Sayın CAN, 37.yılını çalışıyor. Gerek devlette, gerekse dernek başkanı olarak bir aile ortamında çalışmalarını gerçekleştirdi. Arkadaşlarının yaptıkları işten zevk almalarını ve başarılardan birlikte gurur duymalarını sağladı. Çalıştığı yerler, kişi/kişiler için, ilk iş deneyiminin yaşadığı bir yer oldu. Bir okul ortamı olmasını sağlamak için, caba gösterdi.
Ekibin bir parçası olmaktan da her zaman gurur duydu.
Elbette hizmet sektöründe, başarı zordur. Ancak Sayın CAN, bunu mükemmel ekip ruhu sayesinde ve ekibinin özverili ve disiplinli çalışması sayesinde aştı. Ortadaki her başarının, ekibinin sayesinde olduğunu sürekli vurguladı. Veda gecesinde sadece kendine değil başkalarına da bu imkânı verebilmek için, veda zamanını, hüzünle ve aynı zamanda da sevinçle de yaşayabilme cesaretini gösterebildi.
Sayın CAN, faktörler ne kadar değişse de, değişen koşullara uyabilen, insanlarla da iyi ilişki kurabilen bir kişidir. Bir işin, başarıya ulaşmasında, devamlı bilgi alır, muhtelif görevleri, bilgi yetenek, deneyimlerine göre de en uygun kişi/kişilere dağıtmak ve takip etmek suretiyle, en iyi sonucu alır. Yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirir.
Yine o' na göre, hizmet sektöründe, verimlik, güven ve düşünceli olabilme yetenekleri, birbirinde soyutlanmış öğeler değildir. Etkili bir biçimde koordine edildiği takdirde, güven ve iyi ilişkilerin her alanda başarıyı artıracağı kesindir.
Sayın CAN' ın, kendisine has bir kişiliği vardı. Risk almaya yatkın, zamanı iyi kullanan, alçak gönüllü, fırsatları en iyi şekilde değerlendiren, Hizmet içi eğitime önem veren, gelişmelere ve olaylar çok iyi adapte olan, ufku geniş, en önemlisi de herkese aynı oranda saygılı, bir yapıda gördük.
Sayın CAN, düşünceleri, fikirleri ve konuşmaları, sade, duru, pak ve moral vericidir. Ayrıca dünya için ahiretini, ahiret için de, dünyasını, terk etmeyen, dengeli bir hayat anlayışı da vardır. Risk almaya yatkın, zamanı iyi kullanan, alçak gönüllü, fırsatları en iyi şekilde değerlendiren, gelişmelere çok iyi adapte olan, ufku geniş, bir yapıda gördük.
Sayın CAN, yaşamından ve çalışma arkadaşlarından, pek çok ders çıkardığını, her fırsata dile getirir. Bildiklerini ve düşüncelerini de, kendine özgü bir üslupla, dostları ve insanlarla paylaşır. O, dostlarının ve sırdaşı dır. Varlığı ve vefalı sevgisiyle, görev yaptığı sürede, dostlarına moral verdi. Kentten de ayrılacak ama dostları, onu hep anımsayacak, örnek insan olarak gösterecektir.
Sayın CAN' a, yeni görevinde başarılar dileriz.

Haberleri