DP' Lİ SEÇMEN ÇİLER' İ İSTİYOR

DP lideri Sayın Hüsamettin CİNDORUK, İstikbal Gazetesi' nin, Türkiye'nin en iyi yerel gazetesi seçilmesinden dolayı, tebrik ziyaretinde, Sayın Prof. Dr. Tansu ÇİLER' in partinin başına geçmesi halinde, önemli siyasi adımların atılacağını belirtmişti. Ülkenin başına gelebilecek donanım ve ülkeye hizmet verebilecek siyasi yeteneğe sahip olduğunu belirterek, partinin başına gelmesi için Sayın Prof. Dr. ÇİLER ile bir araya geleceklerini söylemişti. Ancak bugüne kadar da bu buluşma gerçekleşmedi.
Öte yandan DP'nin, 15-16 Ocak'ta yapılacak kongresi öncesi Tansu Çiller'in aday olup olmayacağı, partinin yola Sayın Hüsamettin Cindoruk ile mi, yoksa sürpriz bir yeni isimle mi devam edeceği tartışması sürüyor. Çiller, adaylık konusunda tavrını ortaya koymak için öne sürdüğü kongre tarihinin GİK tarafından karara bağlanıp kamuoyun ilan edilmesi şartı yerine gelmesine karşın sessizliğini korurken, bu sessizlik taraftarları ile Genel Merkez yönetimi arasındaki gerilimi de tırmandırıyor.
Demokrat Parti, 15-16 Ocak 2011 tarihleri arasında yapacağı kongre de, Tansu ÇİLER' le, yeni bir sayfa açmak istiyor. Bu projenin mimarı, Sayın DEMİREL, dönüş için Çiller'e "hazır ol" demiş, örnek olarak da Erbakan hocayı göstermiş.
Aslında bugün değil, 2002 seçimlerinde DYP' yi, yüzde 10 eşiğinde bırakan, Sayın Çiller'e, "genel başkanlık" teklifi gündeme getirilmişti. O yıllarda DYP' nin kurucularından, DP Genel Başkan Vekili Turhan Güven de, Tansu Çiller'in siyasete geri dönmesi için, tabanın büyük bir baskı yaptığını belirtti. Güven, Çiller'in üç ay içinde Kırat'a tekrar bineceğini açıkladı. "Çiller sorumluluktan kaçmaz" diyen Güven, "Sayın Çiller bir liderdir ve genel başkanlarla liderleri ayırmak lâzımdır" ifadesini kullandı. Güven, DP Genel Başkanı Süleyman Soylu' nun da, Çiller'in geri dönüşüne karşı, sorun çıkartmayacağını da belirtmişti. Ancak beklenen olmadı.
Elbette her insan gibi, Prof. Dr Tansu Çiler' in de hataları oldu. Ancak başbakanlığı dönemindeki, özellikle de PKK ve milli davalardaki tutumu hala, partili ve partisiz, pek çok kişi, özellikle de DYP tabanı tarafından, örnek olarak gösteriliyor.
DYP'li seçmene göre, Prof. Dr. Tansu Çiler: "Cesur ve kararlıdır. Kardak krizinde, ' O bayrak! ya inecek, ya inecek' diyerek, milli konularda, ne kadar duyarlı ve kararlı olduğunu gösterdi. PKK terörü ile kararlı bir şekilde mücadele etti. IMF' den yardım almadan, ekonomiyi düzlüğe çıkardı. Türk dünyasını, ihmal etmedi. Yine DP' li seçmende AKP gibi, tek başına bir iktidar gelseydi, Türkiye düzlüğe çıkardı, görüşü hakimdir.
Benzer onlarca görüş...
Hülasa AKP iktidarı, özellikle de milli davalarda ve terörle mücadelede, halka ve DYP'li seçmene, Prof. Dr. Tansu Çiler' i aratıyor. DYP'li seçmen, Prof. Dr Tansu Çiler' i, tekrar Genel Başkan olarak, DYP'nin başında görmek istiyor. Sayın Prof. Dr. ÇİLER, tekrar siyasete döner mi bilinmez ama son günlerde, bu alanda yoğun kulis var. Günüz sokak toplantısı ile 3 şart kabul edildi. Kongre tarihi belli olmasına rağmen, ne Sayın CİNDORUK, ne de Sayın Yılmaz, Sayın Tansu Çiller'den dönüşü konuşmak için randevu istememişlerdi.
Sayın Prof. Dr. ÇİLER 'in gönlünde, yeniden DP lideri olmak yatıyordu. Ancak bu husustaki teklifleri, samimi bulmuyor. Ona göre ,"Siyaset, en yüksek düzeyde sorumluluk gerektiren, bir insanlık ve toplum hizmetidir. Dolayısıyla, dün olmadığı gibi, bugün de aktif siyasete dönme gibi, bir kişisel planı ve ileriye dönük yönlendirme veya talebi olmayabilir. Ancak Sayın Prof. Dr. Tansu ÇİLER, zorlukları aşarak, siyasette, kariyeri ve meziyetleri ile önce DYP Genel Başkanı, daha sonra da Başbakan olarak yer almıştır. Başbakan olarak da, başarılı bir performans izledi. Bu geçmişi ve başarısı, onun tekrar görev alması için de bir neden olabilir.
Şu bir gerçek ki Türkiye'de kadınlar, iyi eğitim aldıkları zaman, görev anlayışı ve ülke sorunlarına bakışı, erkeklerden daha ciddi bir seyir izliyor. Türk kadınının da, Batılı ve Doğulu hemcinslerinden hiç farkı yok. Kadınlar, ülkemizde iş yaşamının her kademesinde aktif bir şekilde çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahiptir. İlginç olan, bu kadar çok kadın çalışan olmasına rağmen, tepe yönetimlerde, özellikle de siyasi platformda, görev alan kadın sayısı yok denecek kadar azdır.
Sayın Prof. Dr. Tansu ÇİLER, liderlik teklifini kabul edere mi önümüzdeki günlerde belli olacaktır. Ancak O, geçmiş yıllarda, "Dava arkadaşlarımla paylaştığım millete hizmet inancı, benim için bir onur sürecidir. Ülkem ve partim tarafından hizmetime ihtiyaç duyulması halinde, doğru zamanda, bunu birlikte değerlendirmek ve şekillendirmek, sorumluluk anlayışımın gereğidir." Sözleri ile tekliflere, yeşil ışık yakmıştı. Bugün de yakar mı bekleyip göreceğiz.