Bir önceki dönem İl Genel Meclisi'nde yok, yoktu!
Yani kavga da vardı, bağrışmalarda, sataşmalarda vs.
Sanırsın Uzakdoğu ülkelerinin parlamentoları...
Ve malum ki, İl Genel Meclisi de hep bu kavgaları ile gündeme gelirdi.
Bir tarafta AKP'liler yapmak istediklerini ya da fikirlerini ortaya koyar;
Hemen karşısında ise güçlü isimlerle donatılı DSP katı muhalefetini ortaya koyar;
Ardından da olanlar olurdu!
Ve yaşananların ardından bizler burada meclisin o halini hep eleştirir;
'Hiçte yakışı kalmıyor' yorumlarını yapardık.
Fakat gelin görün ki, o meclisi bugün özler olduk.
Çünkü mecliste AKP'lilerin sıkı politikaları, aynı sıkılıkta karşılık bulmuyor.
Çünkü bir önceki dönemin güçlü DSP'si yok artık il genel meclisinde.
Çoğu olan biteni izlemekle yetinip, polemikler içerisine girmemeyi tercih ediyor.
Kimisi ise partiden uzaklaştırıldı!
O isim yada isimler DSP örgütü tarafından dışlanınca hemen kenara çekildiler.
Hatırlayın!
Sanırsınız, hükümet düşecek!
O kadar çıngar koparmıştı DSP örgütü.
Bahaneleri de hazırdı.
"Bizim partimizin adamları başka partiden adamlarla geziyor"
Pekiyi şimdi ne oldu?
O çok güvenilen DSP'li üyeler, CHP kapılarında!
Bazı DSP'li üyeler artık, meclisteki DSP'li arkadaşlarını valilikteki özel salonlarda toplayıp;
CHP'ye geçeceğini ilan ediyor.
Konuyla ilgili anlayış beklediğini de söyleyip, aldığı kararı uygulanacağından söz ediyor.
Malum ki, 'yolcudur Abbas, bağlasan durmaz' halk tabirinden rivayetle;
CHP'ye geçmek isteyenler, CHP'ye illa ki geçecek.
Kuşkusuz ki, bunun içinde en uygun zaman ve koşul aranacaktır ve bulunduğunda CHP'ye transferler başlayacaktır.
Bunu neden yazdık?
Çünkü CHP'nin iktidara yakın durması, DSP'nin artık tamamen bitme noktasına gelmesi;
Ve sadece Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç isimlerinin DSP'yi yaşatması gerçeği var ortada.
Ve artık iktidar uman bir CHP olasılığının ortaya çıkması, Büyükerşen ve Ataç'ın da terk edilmesi anlamını taşıyor sanki.
Yaşananlardan, konuşulanlardan ve yapılanlardan bunu çok açık ve net anlıyoruz.
Kısaca;
DSP örgütü, kendilerine seçim kazandırmak için gelen, DSP'nin pek çok politikasını benimseyerek sırf 'Eskişehir bari AKP'ye geçmesin' sorumluluğu ile partilerine gelen isimleri, uzaklaştırdıkları için acaba neler düşünüyorlar?
Seçimlerden önce Büyükerşen'ci ya da Ataç'cı görünüp, DSP'li havaları atıp, CHP'nin iktidar umudundan sonra, bazı isimlerin CHP'ye geçmeleri ile sonuçlanacak olan süreç sonrası ne yapacaklar?
Dünden bugüne DSP'de gelinen nokta bu!
Çoğu kimse kızacak, kabul etmeyecek ama gerçekler ortada.
DSP artık Eskişehir'de de bitiyor.
Buna ne Büyükerşen ne de Ahmet Ataç bile engel olamayacak gibi gözüküyor.
Zaten her iki isim içinde bugüne kadar sembolik bir anlam taşıyan DSP, her iki isim içinde bundan sonra çok bir anlam ifade etmeyecek.
Anlayacağınız;
Belediye meclisleri ve il genel meclisi ile DSP'den başlayan istifalar devam edecek.
Hem de bu kopuşlar DSP'ye seçim için gelenlerle sınırlı kalmayacak.
Bu kez yıllardır DSP'li bilinen kişilerle olacak.
Ve DSP'nin artık Eskişehir'de sona geldiğini hep birlikte izlemeye başlayacağız.
Bir dönemin sonunun böyle olması çok acı olmaz mı sizce de?
DSP ARTIK ESKİŞEHİR'DE DE Mİ BİTİYOR?
Bir önceki dönem İl Genel Meclisinde yok, yoktu!Yani kavga da vardı, bağrışmalarda, sataşmalarda vs.Sanırsın Uzakdoğu ülkelerinin parlamentoları
Ve malum ki, İl Genel Meclisi de hep bu kavgaları ile gündeme gelirdi.Bir tarafta...