Türkiye'de siyaset artık eskisi gibi değil.
Daha doğrusu on yıl öncesindeki gibi değil!
Vatandaş ülke siyasetine yeni sistem kurdu.
Demokratlık, muhafazakârlık, ortasını, sağını, solunu pekte bırakmadı.
Bu ülkenin insanlarını ısrarla ikiye bölmek isteyenlerin aksine, kendisini yönetmesini isteyenlere oy vermeye başladı.
Daha doğrusu artık solcu birisi gönül rahatlılığı ile sağ bir partiye oy verirken;
Aynı durum sağ seçmen işçinde geçerli oldu.
Yani bir sağcı da, rahatlıkla sol bir partiye oy verebilir hale geldi.
Bu durum kuşkusuz bir ülke toplumu adına sevindirici gelişmelerdir.
Yakın bir geçmişte olduğu gibi, körü körüne inanılan davalara ya da kişilere oy vermek dönemi artık yok!
Şimdi seçmen sandığa giderken oy vereceği partinin liderine bakıyor, lider mi diye;
Partisine bakıyor, kapasitesi ne diye!
Çözüm önerilerini inceliyor, vaatlerini irdeliyor.
Öyle üç beş anahtar hikâyelerine kanmıyor artık.
Ülkesini yöneteceğine sahiden inandığına veriyor oyunu, ne sağına ne de soluna bakmadan...
K K K
Tüm bunları neden yazdık!
DSP'nin kuruluş yıldönümünü Eskişehir'de kutlayan yöneticilerinin, söylediklerinden geldi aklımıza tüm bunlar.
Çünkü DSP liderinin 'seçimlere tek başımıza gireceğiz' sözleri ilginç geldi bize...
Artık siyasetin kabuk değiştirdiği, Ecevitçilik vs gibi kavramların artık tarih olduğu bir dönemde, DSP'nin seçimlere tek başına girmek istemesi, sahiden de takdire değer geldi.
Değer tarafı da elbette böyle bir cesareti göstermek adınadır...
Yani DSP seçimlere seçim ittifakı yapmadan girecek ve iktidara gelmeyi deneyecek!
Bunu söyleyen DSP'nin lideri, biz değiliz.
Bu yüzden DSP'nin cesaretini gerçekten kutlamaya değmez mi?
Ne dersiniz?
K K K
Malum bir önceki genel seçimlerde DSP'nin belli bir gücü vardı.
İktidardan çıkalı çokta fazla zaman geçmemesine rağmen, CHP ile işbirliği içerisinde gitmişler;
CHP kontenjanlarından 20'ye yakın milletvekili çıkarmışlardı.
Bu kontenjanların uygulandığı kentlerden birisi de Eskişehir'di.
Tayfun İçli o işbirliğinden faydalanmış ve Eskişehir listesinin başına gelmişti.
Ancak ne var ki, gelişen süreçte O bile DSP'de siyaset yapılmasının mümkün olmadığını anlayıp, CHP'ye katıldı.
Anlayacağınız geçen 5 yıl içersinde DSP tercih edilenden çok, terk edilen parti olmayı sürdürdü.
Politikalarının üzerine halka hitap eden siyasi adımlar koyamadı.
Trendi artan parti olma hüviyetine hiç mi hiç bürünemedi.
Ve o parti şimdi seçimlere tek başına giriyor.
Kısaca;
DSP genel seçimlere iktidar amacıyla girecek ve gücünü görecek!
DSP gücünü görecek!
Türkiyede siyaset artık eskisi gibi değil.Daha doğrusu on yıl öncesindeki gibi değil!Vatandaş ülke siyasetine yeni sistem kurdu.Demokratlık, muhafazakârlık, ortasını, sağını, solunu pekte bırakmadı.Bu ülkenin insanlarını...