DTP, ATEŞLE OYNUYOR...

Geçen yıl bir yazımızda, "Provokasyonun başrolünde, artık terör örgütü PKK ile bağlarını gizlemeyen, DTP’ li milletvekilleri ve belediye başkanları olacaktır. Nitekim Güneydoğu’daki şehirlerde, ’kutlama şöleni’...

Geçen yıl bir yazımızda, "Provokasyonun başrolünde, artık terör örgütü PKK ile bağlarını gizlemeyen, DTP' li milletvekilleri ve belediye başkanları olacaktır. Nitekim Güneydoğu'daki şehirlerde, 'kutlama şöleni' adı altında provokatif eylemler kapıda. Hedefleri, terör örgütünün, propagandasını yaparak, sanki halk hareketi varmış gibi göstermek, İnsanları, güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmektir. "demiştik.
Tespitimizde, haklı çıktık. Son günlerde, DTP' nin rehberliğinde, pek çok ilde adeta kakışma provaları yapılıyor. Güvenlik güçleri ile halk karşı karşıya getirilmek isteniyor Son olarak, Van ve Hakkâri' de, DTP İl örgütleri tarafından düzenlenen, 'Ne Ergenekon, Ne AKP, Çözüm Demokratik Cumhuriyette' mitingi yapıldı. Mitinge katılanlar, Abdullah Öcalan lehine slogan attılar. Ancak miting alanına toplanan kalabalığın Kürtçe, 'Biji Serok Apo', 'Aposuz Özgürlük Olmaz', 'Gençlik Apo' nun Fedaisidir', 'PKK Halktır, Halk Burada' gibi sloganlar, özellikle de DTP Eş Başkanı Ahmet Türk'ün, soykırımdan söz etmesi dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Hülasa son gülerde DTP ateşle oynuyor.
Bu mitingler, bir kalkışma provasıdır. Hatta halkı isyana teşviktir. Hedef de bellidir Türkiye' yi bölmektir. Hâlbuki Avrupa Birliği, birleşerek güçlenirken, Türkiye'yi bölmek ve parçalamak, ancak emperyalist güçlere yarar, Türkiye'deki etnik grupların, hiçbirine de fayda sağlamaz. Üstelik felaket olur. Faturası da etnik kökeni ne olursa olsun Türk halkına kesilir. İşte Irak ve Yugoslavya...
DTP ve PKK/KONGRA-GEL, bu iş için, büyük çoğunlulukla da çocukları alet ediyorlar. Ayrıca PKK/KONGRA-GEL, varlığını sürdürmek amacıyla, şehirlerde çocuklara, kapkaç, gasp, cinayet, okul önlerinde rahatça uyuşturucu sattırarak, adeta mafyalaştı.
Aslında bu gelişmeler, yadırganmamalıdır. Geçmiş yıllarda Türkleri, Avrupa'dan atmak için geçmişte, Avrupa ülkeleri tarafından, Balkanlar'da, "IRKİ" ve DİNİ" taassuplar körüklendi. Bu uğurda, büyük propagandalar yapıldı. Balkan toplumlarının, milliyetçilik hisleri kamçılandı. Önce ayaklanmalar, sonra da savaşlarla istenen sonuca ulaşıldı.
Yine 1800'lerden itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nda, 30 civarında Kürt ayaklanması olmuştur. Bunların tamamına yakını aşiret beylerinin, devlet otoritesiyle egemenlik paylaşımı mücadelesinin sonucudur. Cumhuriyetin ilanından, 1938'e kadar da 17 Kürt ayaklanması çıktı. Hepsi de sona erdirildi.
Bu gerçekleri bilen, Batı ülkeleri, yıllardır taşeron terör örgütleri, özellikle de geçmiş yıllarda, ASALA, bugünde PKK aracılığıyla, "Kürt-Türk" arasında, etnik ve "Alevi-Sünni" mezhepleri arasında da "Dini" nefreti körükleyerek, mevcut terör örgütlerine de destek vererek, ülkemizi kaosa sürüklemek veya bölmek ve parçalamak istiyorlar
Ülkemizde, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de "aktif" durumda olan 12 terör örgütü bulunuyor. Bunlar, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/ Cephesi (DHKP/C), MKP (Maoist Komünist Partisi), TKP/ML - KONFERANS, Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) adlı yasa dışı sol örgütlerdir. Ayrıca PKK/KONGRA-GEL (Kürdistan Halk Kongresi-KHK), Kürdistan Devrim Partisi (PŞK), Kürdistan Demokrat Partisi/Bakur (PDK/Bakur) adlı bölücü örgütler ile Hizbullah, Hilafet Devleti (HD), İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (İBDA/C), Tevhid-Selam (Kudüs Ordusu) ve El Kaide gibi terör örgütleridir.
Öte yandan ABD ve İsrail, Musul ve Kerkük Petrollerini ve ülkemizdeki su kaynaklarını ele geçirmek veya denetimi altına almaya yönelik niyetlerini, kurulmasını yıllar öncesinden planladıkları, kukla bir Kürt devleti aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. PKK/KONGRA-GEL de, taşeronluğunu yapıyor.
Hülasa, ülkemizde, son günlerde adı konmamış bir ayaklanma var. Olayları kışkırtanlar da bellidir. Ancak bunların hiçbiri hakkında, yasal işlem yapılmıyor. Sadece ifadeleri alınıyor ve serbest bırakılıyor. Bu durum olayların, daha da büyümesine katkıda bulunuyor.
Türk Halkı artık gerçekleri görmelidir. Türkler ve Kürtler, yıllardır birlikte yaşadı, kader birliği yaptı, birbirinde kız aldı ve kız verdi. Akraba oldu. Bu güzel vatanda birlikte yaşamak ve var olan sorunları da, birlikte çözmek zorundadır. Ayrıca bu güzel tabloya, zarar vermek, ülkemize, özellikle de "Türk ve Kürtlere",ihanet değil de nedir?

Haberleri