Bugün, "Dünya Kadınlar Günü" kutlanıyor.
Kadınlara özgü, bir günün var olması düşüncesi, ilk kez, 26- 27 Ağustos 1910'da Kopenhag'da düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında, ortaya atıldı ve kabul edildi. Birçok ülkede, her yıl kutlanmaya başladı. Aslında "Dünya Kadınlar Günü", ilk kez 1800'lü yıllarda, bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin, fabrikaya kilitlenmesi arkasından da çıkan, yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak ölmeleriyle gündeme geldi.
Türk kadınının, sahip olduğu haklar, asla küçümsenmemelidir. Ülkemizde kadınlara fırsat eşitliği sadece, Medeni Kanun açısından değil, siyasal alanda, iş alanında, her alanda sağlanmıştır. Türk kadını, hak bakımdan Avrupalı kadınlara, oranla daha şanslıdır, çünkü siyaset alanında mesela İsviçreli kadınlardan çok daha önce Atatürk, bu imkânı Türk kadınına tanımıştır. Bugün Türk kadını, Yargıtay ve Danıştay Başkanı olabilirler. Anayasa Mahkemesi Başkanı, Cumhurbaşkanı olabilirler.
Şu bir gerçek ki ülkemizde, ciddi anlamda kadınlara tanınan fırsat eşitliği politikaları, Cumhuriyet döneminde, Atatürk'le başlamaktadır, çünkü 1922 ve 1934 yılları arasında yapılan devrimlerle ki, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, son derece önemlidir. Kadını, vatandaş statüsüne eriştiren Medeni Kanun ve daha sonra siyasal hakların tanınması son derece önemlidir. 1935'te kadınlar da seçimle meclise girmeye başladı ama erkek egemen, siyasette arzu edilen orana ulaşamadılar
Oysa hak verilmez alınır. Ayrıca ülkemizde, yasal bakımdan kadın-erkek eşitliği sağlanmış durumdadır. Bu yasal haklar, kullanmasını bilen kadın için büyük bir kapıdır. Bu kapı zorlanmalı daha çok hak almak için de mücadele edilmelidir. Çünkü Devlet, bu konuda Medeni Kanunu kabul ettikten sonra henüz herhangi bir şey yapmış değil, ama Avrupa' da kadın hakları sürekli ilerliyor, bunu son derece ileri gittiği toplumlarda, meclislerinde komisyonlar kuruluyor. Bizde bir kere kuruldu, ama gerisi gelmedi,
Gerçi ülkemizde, 1990 yılında Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü kuruldu. Hâlâ personel yasası çıkmış değil. Türkiye Büyük Millet Meclisinde "Kadın-Erkek Eşitliği İzleme Komitesi" kuruldu. Sadece bir küçük kitapçık çıkarabildi, gerisi gelmedi.
Ülkemizde kadınlar, hakları bölgelerin gelişmişliği ile orantılıdır. Nitekim KA-MER' in Güneydoğu'daki yaptığı araştırmaya katılan kadınların 5 bin 602'si akrabalarıyla evlendirilmiş. Araştırmaya katılanların, yüzde 40'ı okuma - yazma bilmiyor. Yüzde 30'unun anadili Türkçe, yüzde 3.1' inin Arapça, yaklaşık yüzde 65'inin de Kürtçe konuştuğu ifade edildi. Raporda, "Kadınlar dil problemi nedeniyle, haklarını öğrenemiyor. Yüzde 10'u, eğitim durumundan utandığı için, bilgi vermek istemiyor" denildi.
Her türlü olumsuzluğa rağmen ve erkek egemen ortama rağmen, kadınlar başarılı olmak için, erkeklerin kurallarına göre oynamak veya 'erkek gibi kadın' olmak gerekmediğini de biliyorlar. Bugünün başarılı kadınları, kendisi gibi olmaya karar veriyor. Başkalarının kuralları ile değil, kendi kuralları ile de sahneye çıkıyorlar.
Bugün, ülke genelinde kadınlarla ilgili konferans, panel, gösteri ve eğlence gibi çeşitli etkinlikler düzenlenecek, bu etkinliklerde, kadın açısından, sömürü, ırkçılık, cins ayrımcılığı, erkek egemen değerler, töre cinayetlerinin, tecavüz, gasp, taciz, baskı ve aşağılanma gibi alanlardaki sorunlar, tartışılacak ve sorgulanacaktır. İsterdik ki, bugünde Eskişehir' de de kadınların sorunlarının tartışıldığı panel/paneller düzenlensin.
Panel gibi etkinlikler düzenlenmeyecek ama Eskişehir de, KAR-DER, tarafından, bugün saat:16:30'da Çetintaş Mağazasının önünde toplanıp, Adalar Migros önüne kadar yürünerek, burada bir basın açıklaması yapılacak. Saat 18:de ise ESPARK' ta, bir stant açacaktır.
Bu yılki "Kadınlar Günü" nün, yerel seçimlerin propaganda dönemine rastlaması, ülke genelinde ve Eskişehir' de daha bir önem kazandırdı. Eskişehir' de DSP, CHP, DP tarafından, Eskişehir' de, 3 kadın belediye başkanı adayı gösterildi. Küçümsenmeyecek kadar da muhtara adayı var. Ancak yeterli değildir. İsterdik ki daha fazla kadın, belediye başkan, il genel ve belediye meclis üyesi olarak gösterilsin.
Türk kadını, her aldan görev almalıdır. Çünkü Türk kadını oldukça donanımlı, hazırlıklı; bilinçli ve kadın olarak her göreve taliptir. Yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak ve bunlardan ders çıkartarak, kendi çocuklarının da bu bilinçte yetiştirerek, üst düzey görevler taliptirler. Yeter ki gölge edilemesin.
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Bugün, "Dünya Kadınlar Günü" kutlanıyor. Kadınlara özgü, bir günün var olması düşüncesi, ilk kez, 26- 27 Ağustos 1910da Kopenhagda düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında, ortaya atıldı...