Eleştirileri halka kabul ettiremiyorsanız, aynı eleştirilerde ki ısrar niye?

Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'de üç dönem üst üste Büyükşehir belediye Başkanı seçilen bir isim.
Şu anda Türkiye genelinde bir anket yapılsa, en çok tanınan Belediye Başkanı seçileceğinden de kuşkumuz yok.
Büyükerşen'in üç dönem üst üste, hem de DSP gibi, oy oranı barajın yarısını bile geçemeyen bir partiden seçilebilmesi, aslında bu işin uzmanları için bir tez konusu olmalı.
Öyle ya...
Türkiye'de AKP rüzgarı eserken, Eskişehir'de bir adam çıkıyor ve üst üste üçüncü kez seçim kazanıyor.
Hem de iktidarın, gerek gönderdiği Bakan ve gerekse sağlamış olduğu tüm imkânlara rağmen.
Üstelik...
Her girdiği seçimde partisinin oyları düşerken, kendisinin oyları yükselerek çıkıyor Büyükerşen.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Büyükerşen'in bu şehirde bu denli oy almasının nedenlerini biz de çok merak ediyorduk.
Gerçi herkes bu konuda bir yorumda bulunuyor ama...
Büyükerşen'e bu şehirde bu denli sahip çıkılmasının mutlaka ana nedeni olmalıydı bize göre.
Sonunda şuna karar verdik...
Büyükerşen'e yaklaşık 10 yıldır yapılan eleştiriler, vatandaşa gerçekçi gelmiyor.
Elbette eleştirilecek mantıklı bir çok yönü var Büyükerşen'in...
Ancak...
Yapılan eleştiri, vatandaşı ikna edemeyen eleştiri ise...
Bu eleştiriyi yapana değil, Büyükerşen'e fayda sağlıyor.
Sağladığı da zaten üç seçimdir açıkça görülüyor.
Eleştiriyi yapanlar yaklaşık on yıldır;
-"Heykeller kültürümüzü yansıtmıyor" dediğinde vatandaş;
-"Neyi var? Eskiden bunlar da yoktu" diyor.
-"Köprülerde hangi kültürümüz var ki?" diye eleştiri yapıldığında ise...
-"Nesi var. Ne güzel olmuş. Modern bir hal almış" yorumunda bulunuyor.
-"Bu faytonlar, bu Gondollar bizim hangi tarihimizi yansıtıyor ki?" diye eleştiri geldiğinde...
Vatandaş, o fayton ve Gondollarla fotoğraf çektirme yarışına giriyor
Birileri, Yapılan parkalarda ki cafeler ve Korsan Gemilerini eleştirirken, vatandaş; gezip gördüğü ve beğendiği bu parkları en yakınında ki insanlara ballandıra ballandıra anlatmaya çalışıyor.
Bir tarafta...
-"Katılımcı değil, şeffaf değil. Vurduğu vurduk, kırdığı kırdık. Ben yaptım oldu mantığıyla Belediye yönetiyor" denilirken...
Diğer tarafta, Eskişehir'in ne kadar Sivil toplum örgütü varsa, Büyükerşen'den yana pozisyon alınıyor.
Neticede...
Büyükerşen'i 10 yıldır eleştirenler, Eskişehir'de yaşayanların büyük bir çoğunluğuna bu eleştirilerini kabul ettiremediler.
İnandırıcı da olamadılar.
Çünkü...
İnsanların büyük bir kısmı, duyduğuna değil, gördüğüne inandı.
Bu da gösterdi ki, 10 yıldır yapılan eleştiriler, halkın büyük çoğunluğunun nazarında öyle çok da önemli birer eleştiri değildi.
İşte bu yüzden, bu eleştiriler zaten önemli bir isim olan Büyükerşen'i, büyük bir marka haline getirdi.
Şimdi bakıyoruz da, hala on yıldır itibar edilmeyen bu eleştiriler bitmiş değil...
Hala bazıları ısrarla porsuk düzenlemesinden tutun da, köprülere hatta Gondollara ve faytonlara kadar bıkıp usanmadan aynı eleştirileri yapıyor.
Üstelik 10 yıldır hiçbir işe yaramadığı gibi, Büyükerşen'in daha da puan kazandığı açıkça görülmesine rağmen.
Son olarak söyleyeceğimiz...
On yıldır devam eden bu eleştirilerin sahipleri, oturup Büyükerşen'in yaşına dua etsin.
Zira...
Bu kafada gittikleri müddetçe, 5 kere seçim olsa, beşini de yine Büyükerşen kazanırdı...
Hem de, her seçimde olduğu gibi oylarını arttırarak.