Tatil sonrası habere çıkayım dedim.
İYİ Parti Eskişehir Tepebaşı İlçe Başkanı Nusret Kabakal’ın basın açıklaması yapacağını duydum.
Katılım sağladım.
Gittiğimde birde ne göreyim?
Hatta ne duyayım?
Kulaklarıma inanamadım.
Nusret Kabasakal bombalıyor.
Şöyle dedi:
“İYİ Partiyi temsil ettiğini iddia eden kişilerin ziyaretlerini ve açıklamalarını İYİ Parti desteği olarak basına servis etmenin ve buna çanak tutmanın siyasi nezaketle, tırnak içinde siyasi bilgelikle, duayenlikle, hocalıkla bir alakası olmadığını iletmek isteriz. Bazı kişilerin İYİ Parti'nin yetkilisi, sorumlusu gibi kendilerini konumlandırarak algı oluşturup siyasi destek açıklamaları yapmalarını kınıyoruz.”
“Vay be” dedim.
“Helal olsun” diye söylendim.
“Cesaretini” takdir ettim.
O ise bombalamaya devam ediyor:
“Eskişehir’imiz ve Türkiye belaltı siyasetten çok çekti. Gelin siyasiler olarak ilkeler üzerinden her şeyi tartışalım ama ucuz eylem ve söylemleri lütfen bırakın.”
Ayağa kalktım, tam alkışlıyordum ki, yanımdaki arkadaş beni dürttü:
“Özge Büyükerşen’i eleştiriyor farkında mısın” dedi.
“Yapma ya” dedim.
Bende bir hayal kırıklığı…
Bir sitem…
Bir hüzün…
Kalktığım yere geri oturdum.
Çünkü bu eleştirileri kendi vekilleri Nebi Hatipoğlu için yaptı sandım iyi mi?