Emekli vatandaşlarımızın büyük bir bölümü açlık sınırının kat be kat altında maaşlara mahkum olmuş durumda. Bu durum maalesef uzun zamandır ülkenin acı bir gerçeği. Emekli düşük ücretlere isyan etmekte haklı mı elbette haklı. Yalnız bazı durumlar değişmeden emeklilerin 14 bin bandındaki maaşlar ile yaşamak zorunda olması kaçınılmaz bir hal alır.
Düşük emekli maaşlarının temel sorunu her gün kötüye giden ekonomi. Hükümet yanlış politikaları nedeniyle emekliye insani yaşam şartlarına uygun maaş ödeyemiyor. Hatta toplumun büyük bir kesimine hak ettiği ücretleri ödeyemiyor. Serbest piyasa da bu kötü ekonomiden mustarip olduğu için aynı zamanda patronlar zenginliklerinden toz tanesi kadar kayıp yaşamak istemedikleri için yine düşük maaşlı çalışanlar ile sıkça karşılaşıyoruz.
Temelde sorunlar az çok belli ancak… Birkaç şeyi göz ardı ediyoruz.
Eskişehir’de içinde bulunduğumuz hafta, salı günü Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şubesi’nin SGK İl Müdürlüğü önünde “Geçinemiyoruz” eylemi vardı.Özellikle dikkat ediyorum, kentimizde emeklilerin önemli bir bölümü ciddi anlamda bir duruş ortaya koymaya çalışıyor ve bir şeylerin düzelmesi için direniyor. Yine ülke genelinde de emeklilerin isyanı gözden kaçacak bir hadise değil. Yaşam hakları için mücadele eden tüm insanları canı gönülden kutluyorum. Karınca ile Hz. İbrahim hikayesinde olduğu gibi ateşi söndüremeseler de en azından tarafını hakça, onurluca yaşamaktan yana seçenler olduğunu bilmek güzel.
Göz ardı ettiğimiz birkaç şeye gelecek olursak ise 22-23 yıldır ülkeyi ekonomik karanlığa sürükleyen AK Parti hükümetinin seçimlerde maalesef en yüksek oy aldığı gruplardan biri de emekliler. Emeklilerin bu tavrı şaşırtıcı değil mi? Tamam yaşça büyük, kıdemli vatandaşlarımız geçmişte de zor günler geçirmişler. Bu nedenle kendilerinde bir “tamah” kültürü oluşmuş ancak; bu tamah işi zaruri haller dışında kabul edilebilir bir şey değil. Son yıllarda daha da fakirleşen emekli alt sınıfın ivedilikle bu gelenekten ya da kültürden uzaklaşması lazım.
Yine ekonomi söz konusu olduğunda sıkça eleştirdiğim birileri daha var. Onlara da birkaç sitemim olacak…
Ülkemizde ne kadar azalsa da bir orta sınıf olduğu gerçeğini inkar edemeyiz. 60-70 bin bandından 150 bin bandına kadar maaş aralığında olan, ya da kazanç aralığında olan, beyaz yaka, memur, tüccar, esnaf gibi meslek gruplarında yer alan özellikle de genç ve orta yaşlı kesim emeklinin 14 bin maaş almasında da suç sahibi. Bana isterse kızabilirler ama bu bir gerçek…
Ekonomik elitizm tutkunu bu zümre kendi hayatlarını zenginler gibi yaşamak istedikleri için borç harç olduğundan daha lüks bir yaşam sürüyorlar. Aynı zamanda da az para kazandıklarından şikayet ediyorlar. Bu kesimde de hiç tamah kültürü yok diyebiliriz.
Hatta 40-50 bin bandında kazanan bir kesim de bu çıkarıma dahil edilebilir. Hal böyle olunca 40-50 bine zengin gibi hayat yaşayan insanlar ülkenin fotoğrafını yansıtıyor gibi bir algı oluşuyor. Sonra hükümet de diyor ki, “Bakın AVM’ler dolu, herkes tatiline gidiyor, arabaya biniyor. hem de bunları 40-50 bin aylık kazançla yapabilenler var. Emekli de azıcık dişini sıksın 15-20 bine bunların yarısını yapsa yeter.” diyor.
Bir yanda fazla tamahın eksisi bir tarafta ise orta sınıfın ülkenin kötü şartlarına rağmen lükslerine düşkünlüğünün eksisi, öte yanda ise hükümetin ülkeyi fakirleştiren politikaları. Tabloya bu açından bakınca emekli, ülke bu kafayla giderse daha çok 14 bine mahkum olur. İsyan etse de bağırsa da çağırsa da emeklinin kaderi şu tabloda zor değişir.
Türkiye gibi cennet bir ülkede 14-15 bin lira ile hatta daha düşük ücretler ile geçinmeye çalışan herkesin Allah yardımcısı olsun. Hele ki Eskişehir, Antalya, İzmir, Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerde…
Herkese mutlu bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…