EMEKLİLER, ÖRGÜTLÜ OLMAK ZORUNDA

İşçi Emeklileri Derneği Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru' nun, " Doğalgaz ve elektrik zamlarıyla emeklinin, bir aylık harcamalarına gelen ek yükün, 110 YTL olduğunu halde Emekli taban aylıklarına, yapılan artış sadece 48.76 YTL tutarında olmuştur" sözleri dikkat çekti mi bilinmez. Ancak yıl içerisinde, işçi ve BAĞKUR emeklilerinin aylıklarına yapılan zam sadece %9,2 oranında kalmıştır. Bu yıl elektriğe, %57,71, doğalgaza ise %72,56 oranında zamlar yapılmıştır. Yani, emekliye, yıl içerisinde verilen %9,2'lik zam sadece doğalgaz zammıyla geri alınmıştır.
Bu dönemde işçi emeklilerinin taban aylığı; vergi iadesi yerine gelen ek ödeme hariç olmak üzere, 526,50 YTL iken, yıl içerisinde gelen %9,2'lik zamlarla 575,26 YTL'ye ulaşabilmiştir Kış aylarında doğalgaz faturaları, aylık 200 YTL' olduğu düşünüldüğünde, emeklilerin ne kadar zor durumda olduğu da ortada.
İşçi emeklilerine, yılın birinci altı ayında, yüzde 4 olması gereken enflasyon farkının yüzde 1.2 olarak değiştirilmesi, yargıya da taşındı. Yargı ne karar verir bilinmez ama Emekli aylıklarının artışında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndaki "güncelleştirme katsayısı" nın, temel olarak dikkate alınmaması ise dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Ayrıca yıllardır, emekli aylıklarına yapılacak zam konusunda, yalnızca altı aylık dönemlerdeki tüketici fiyat artışlarının, dikkate alınacağına ilişkin hükmün değiştirilmesi, emeklilere de refahtan, pay verilmesi öneriliyor ama bugüne kadar da bu alanda ciddi bir çalışma yok. Oysa küresel krize rağmen, Arjantin Kadın Devlet Başkanı, Christina Kirçhner, 5 milyon emekliye 58 dolar zam yaptı.
Ayrıca emeklilerimizin, önemli sorunlarından biri de, tabiî, eşit koşullarda ve eşit sürelerde çalışmış olan sigortalılarımıza bağlanan emekli aylıklarının, farklı farklı olmasıdır. Bu sorun, gösterge tablolarında yapılan değişikliklerin, bir intibak kanunuyla, eski emeklilere yansıtılmamış olmasından kaynaklanmakta idi; bu alanda yeni bir düzenleme yapıldı mı bilinmez Ancak eski emekli, yeni emekli farklılıkları mutlaka ortadan kaldırılmalıdır.
Emeklileri gelecek yıllarda, daha zor günler beklemektedir. Ekim 2008'de yürürlüğe giren yeni sosyal güvenlik yasasına göre, daha önce 598 YTL olan asgari ücretlinin emekli maaşı yüzde 64 eriyerek 213 YTL' ye düşecek.
1 Ekim 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni sosyal güvenlik yasasına göre, 65 yaşında emekli olan bir çalışanın, emekli aylığının 213 YTL olacağını söylendi. Ayrıca yeni yasa gereğince, aylık bağlama oranları ve güncelleme katsayısı düştüğü için ömrü boyunca asgari ücretle çalışan birisi, 65 yaşında asgari ücretin yüzde 35'i kadar emekli maaşı alabileceği belirtildi.
Aslında bu durumu yadırgamamak lazımdır. TÜSİAD, tarafından 1997 yılında, hazırlatılan, "Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yeniden yapılanma" isimli raporda, emekli olanların çalışmalarının engellenmesi ve maaş olarak da asgari ücretin yüzde 75' i oranında maaş bağlanması öngörülmüştü. Bu raporda yer alan, emeklilerle ilgili tüm öneriler gerçekleştirildi. Yalnız emekli maaşları gerçekleşmemişti. Ertelendi dense de, 1. Ekim 2008' de yürürlüğe konan yeni sosyal güvenlik yasası, önümüzdeki yıllarda mutlaka hayat geçirilecektir.
Oysa Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, millî gelirden sosyal güvenliğe aktarılan kaynaklar ve de sosyal güvenliğin finansmanında devlet katkısı oldukça yüksekken Türkiye'de devletin sosyal güvenliğe katkısı yüzde 1'e indirilmeye çalışılmaktadır. Yine Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, sosyal güvenliğe devlet katsının bütçe içindeki payı yüzde 40, Türkiye' de ise bu oran yüzde 19,3' dür.
Ülkemizde, emekliler haklarını aramada yeteri kadar örgütlü değildir. Olanlarda, etkili mücadele etmiyorlar. Bu alanda dikkat çeken, her platformda da sürekli ve kalıcı bir şekilde emeklilerin haklarını savunan, Sivil toplum örgütü, İşçi Emeklileri Derneği Eskişehir Şubesidir. Özellikle de Başkanı Sayın Arif Duru, işçi emeklilerinin haklarını korumak için her fırsatı ve platformu kullanıyor. Aldığı her görevi de gereği gibi yapma gayret ve çabası içindedir. Ona göre, emeklilerle ilgili işlerin doğru yapılıyor olması da yeterli değildir. Doğru işlerin yapılıyor da olması da gerekir.
Sayın Duru, göstermiştir ki Türkiye' de, emekliler, haklarını alabilmeleri ve mevcut sorunlarını aşabilmeleri için, örgütlü mücadele etmeleri şarttır. Çünkü emekliler, örgütlüyse, her şey, örgütsüz ise bugün olduğu gibi hiçbir şey!