En 'baba' içkiciler

Doğrudur, onları ’baba’ olarak tanımlamak ve öyle anmak gerekir. Bu ’baba’ içkiciler, türü ne olursa olsun, içkiyi doğru dürüst, tadına vararak içen ve içkiden inanılmaz derecede keyif alanlardır. Tarihimizdeki Bekri...

Doğrudur, onları 'baba' olarak tanımlamak ve öyle anmak gerekir. Bu 'baba' içkiciler, türü ne olursa olsun, içkiyi doğru dürüst, tadına vararak içen ve içkiden inanılmaz derecede keyif alanlardır. Tarihimizdeki Bekri Mustafa'yı ve yakın geçmişi-mizden Neyzen Tevfik'i bu 'baba'lar arasında sayabilirsiniz pe-kâlâ. Tabii, başta IV. Murat olmak üzere bütün Osmanlı padişah-ları, daima başlan içki ile hoş olan yöneticilerimizdi, değil mi?
o Dünyamızdaki ünlü kişiler arasında 'en baba' içkici İngilte-re Kralı VIII. Edward'dı. Uyanık olduğu sürece, düzenli aralıklarla soda karıştırılmış brendi içiyordu. Midesi şişip içkiyi reddettiğinde ise boşaltıp yer açıyor, yine devam ediyordu içmeye.
o Sessiz sinemanın haşarı çocuğu Douglas Fairbanks için, bizde Altın Zincir adlı incelemesi ile tanınan yazar arkadaşı Upton Sinclair'in yazdıkları ilgiye değerdir: "O kadar çok içiyordu ki, bir kokteylde bulunanların topundan daha fazlaydı onun içtikleri."
o Hemingvvay ve Saroyan'dan önceki Amerikan edebiyatında küçük hikâyenin ustası sayılan Sherwood Anderson'un yakın çevresindeki lakabı 'içki küpü' idi.
o 'A Place in the Sun -İnsanlık Suçu' adıyla George Stevens ta-rafından sinemaya uyarlanan olağanüstü başarılı An Ameri-can Tragedy'nin yazarı romancı Theodore Dreiser da 'baba' içkiciler arasındaydı ve beklenmedik ölümünün alkol zehirlenmesinden kaynaklandığı söylenmektedir.
o Klaus Mann'ı ancak babası, ünlü romancı Thomas Mann nedeniyle tanıyacaksınız. Klaus Mann'ın aşırı içki düşkünlüğü, çok ünlü bir babaya sahip olmanın kompleksine bağlanmak-tadır.
o 'The Red Badge ofCoııraga -Cesaret Madalyası' adlı romanı dilimize de çevrilip yayınlanmış olan romancı Stepnen Crane içki konusunda zaman ve ortam tanımazdı.
o Dans dünyasının Tanrıçası Isadora Duncan'ın içkici yanın1
yine Sinclair'den öğreniyoruz: "Fondipçiydi ve içki denildi mi eli ayağı titrer, kadehler dolusu içmeden de sahnede dans etmeye çıkmazdı. Boston'da çırılçıplak dans ettiğinde yine körkütük sarhoştu."

Haberleri