En iyileri yarışıyor bu seçimde...

-Kim ne derse desin, Yılmaz Büyükerşen Eskişehir'de karşısına çıkacak her isim için oldukça ciddi ve büyük bir rakip.
Aynı zamanda marka haline gelmiş bir isim.
-Kim ne derse desin, Ahmet Ataç, Tepebaşı Bölgesinde son derece ciddi, alt edilmesi zor, sevilen ve önemli bir isim.
Ve...
Kim ne derse desin, Kazım Kurt ismi hem partide hem de Odunpazarı bölgesi için son derece iyi bir isim.
Kısacası...
CHP bu seçimlere marka olmuş, tanınan ve sevilen önemli adaylarla giriyor.
HHH
-Kim ne derse desin, Harun Karacan AK Partinin Eskişehir'de, Büyükşehir Belediyesi için gösterebileceği en iyi aday.
-Kim ne derse desin, Orhan Soydaş AK partinin Tepebaşı bölgesinde gösterebileceği en iyi isimlerin başında geliyor.
Ve...
Kim ne derse desin, Burhan Sakallı'nın aday olmaması sonrasında Nevzat Önder AK Partinin Odunpazarı'nda gösterebileceği en iyi adaylar arasında.
Kısacası...
İktidar partisi bu seçimlere, Eskişehir'de gösterebileceği en iyi isimlerle giriyor.
HHH

-Kim ne derse desin, eski Vali Kadir Çalışıcı MHP'nin Büyükşehir Belediyesi için gösterebileceği ve tanınırlık sorunu olmayan en iyi aday konumunda.
-Kim ne derse desin, Murat Sanlar da MHP'nin Tepebaşı Belediyesi'nde aday olarak gösterebileceği en uygun aday ismi.
Ve...
Kim ne derse desin, özellikle seçim sürecinde yaptığı çalışmalar göz önüne alındığında Emine Edizgil MHP'nin Odunpazarı bölgesinde gösterebileceği en iyi aday.
Kısacası...
MHP, Eskişehir'deki seçim yarışına, çıkartabileceği en iyi adaylarla katılıyor.
Sonuç olarak...
Birkaç gün sonra yapılacak olan mahalli seçimlerde yukarıda saydığımız isimler partilerin gösterebilecekleri en iyi adaylar konumunda.
Yani...
Bu seçimde partilerin en iyi isimleri yarışacak.
Seçim sonucunda seçimi kaybedenler için mutlaka "yapılacak bir şey yok. Gösterebileceğimiz en iyi adaylardı" denecek elbet ama...
Seçimi kazananlar için ise "En iyi rakiplerini bile yenmeyi başardı" yorumu mutlaka yapılacak.
Zira...
Bu seçimi kazanan, rakiplerinin en iyi adaylarını seçimde mağlup etmiş olacak.
--------------------------------
Bu seçim Genel seçim olsaydı?

Bu köşede sık sık yaptığımız tanımlamalardan biridir Yılmaz Büyükerşen ile Tayyip Erdoğan'ın kadir gecesi doğduğuna ilişkin tanımlamamız.
Her ikisinin de çok şanslı olduğunu söylemişizdir çoğu zaman.
Zira...
Türkiye'de her gelişen olayın Tayyip Erdoğan'a, Eskişehir'de her gelişen olayın da Yılmaz Büyükerşen'e yaradığını zaman içinde örnekleriyle görmüşüzdür.
Her ne kadar, iktidar çevresinde gelişen olumsuz olaylar göz önüne alındığında bu tanım Tayyip Erdoğan için geçerliliğini kaybetmiş olsa da, Yılmaz Büyükerşen için yaptığımız tanım hala geçerliliğini koruyor.
Çünkü...
Yaşanan son gelişmeler, seçimin yaklaştığı şu günlerde tamamıyla Yılmaz Büyükerşen'in lehine işliyor.
Ancak...
Tayyip Erdoğan yine de şanslı...
Şansı, önümüzdeki seçimlerin Mahalli seçimler oluşu.
Şu bir gerçek ki, sırf aday isimleri üzerinden yine de oyunu muhafaza etme ya da çok az bir kayıpla bu seçimi atlatma şansı var iktidar partisi ve Tayyip Erdoğan'ın.
Nedenine gelince: özellikle bazı yerleşim yerlerinde gösterilen adayların özelliğinden dolayı AK parti oy alacak.
Çünkü mahalli seçimler bir anlamda adaya endeksli seçimler olma özelliği taşıyor.
Eğer önümüzdeki seçim mahalli idareler seçimi değil de Milletvekili genel seçimi olsaydı, son yaşanan olayların da etkisiyle iktidar partisinin kaybı, önümüzdeki seçimlerde alacağı oyun daha da çok altında olacaktı.
Bunu şimdiden söylemek mümkün...
----------------------
Kazım Kurt endişesinde haksız mı?
"Bundan yaklaşık 20 gün önce, Mihalıççık ilçesinde kaçak göçmenler yakalandı.
Sayısı 30'u buluyordu yakalanan göçmenlerin.
Suriye'den kaçtıkları ve Mihalıççık'a kadar bir şekilde geldikleri ortaya çıktı.
Geçtiğimiz günlerde Seyitgazi ilçesinde yakalandı kaçak göçmenler.
Onlar da Suriye'den sınırı geçerek Seyitgazi ilçesine kadar gelmişlerdi.
Önceki gün de Sarıcakaya'da 14 Suriye uyruklu kaçak göçmen jandarma tarafından yakalandı.
Tıpkı diğerleri gibi, Suriye sınırını geçerek Türkiye'ye giriş yapmışlar ve nasıl geldilerse Sarıcakaya ilçesine kadar gelmişlerdi.
Bu haberler üst üste gelmeye başlayınca insan ister istemez merak ediyor ve;
-"Suriye nere, Seyitgazi, Mihalıççık ve Sarıcakaya nere" diye düşünüyor.
Gerçekten de...
Suriye'den Türkiye'ye giren kaçak göçmenler bu şehrin ilçelerine kadar nasıl gelmeyi başarıyor?
Anlamak mümkün değil..."
Söz konusu bu yazıyı 12 Temmuz 2013 günü yazmıştık.
Geçenlerde, Kazım Kurt'un soru önergesine cevap veren İçişleri Bakanı "Eskişehir'in Beylikova ilçesinde 17, Çifteler ilçesine bağlı Belpınar köyünde 18, Han ilçesinde 6, Mihalıççık ilçesinde bağlı Yunus Emre beldesinde 112 Suriyeli yaşamaktadır." Demiş.
Bunun üzerine Kazım ise, rakamların inandırıcı olmadığını belirterek "Rakamlar şaibeli gibi görünüyor. Hiç inandırıcı değil. Umarım veriler doğrudur" demiş.
Bize göre de Kazım kurt bu yorumunda haklı gibi.
Zira...
Rakamlar inandırıcı değil gibi...
------------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Tarihte ilk kez Doğuda bir köye ayna gelmiş. Adamın biri aynayı görüp eline almış. Daha önce kendini hiç görmediği için karşısındakini ölen kardeşine benzetmiş. Adam;
"Ey gidi gardaşımm.. Seni bi daha görmek varmış nasipte" diyerek hüzünlenmiş. Aynayı ev götürüp, sarılıp uyumuş kardeşine...
Karısı bakmış, adam bi şeye sarılmış uyuyor. Merakla aynayı eline alıp bakmış ki bir kadın!
"Allah belanı viree.. Bu karı da kim? Bi boka da benzese bari " diyerek, feryat figan evden çıkmış ve komşuları olan muhtara gitmiş.
"Muhtar efendi, adam beni bu çirkin karıyla aldatıyor. Ne yapayım?"
Muhtar aynaya dikkatle bakar ve şöyle der;
"Yav baci, yanlışin olmiya. Bu garıdan çok gavata benziir!"