En ufak bir kabahatleri yok ama batıyorlar!

-Adam ünlü bir müteahhit. Büyük işler yapıyor.Önemli bir firmanın inşaat ihalesini alıyor.Başlıyor imalatı yapmaya.Karşılığında yine önemli sayılabilecek çekleri alarak, başlıyor dağıtmaya.Önemli firma konkordato ilan...

-Adam ünlü bir müteahhit. Büyük işler yapıyor.
önemli bir firmanın inşaat ihalesini alıyor.
Başlıyor imalatı yapmaya.
Karşılığında yine önemli sayılabilecek çekleri alarak, başlıyor dağıtmaya.
önemli firma konkordato ilan ediveriyor bir sabah…
Konkordato ilan eden firmadan alıp dağıttığı çekler patlıyor elinde.
ödemesinin imkanı yok.
Resmen batma noktasına geliyor.
***

Adam ünlü bir sanayici…
İnşaat malzemeleri üretiyor.
ürettiği malzemelerin büyük bir bölümünü satmış ve karşılığında çek-senetleri almış.
Kalan bölümünü de bayileri aracılığıyla satacak.
Karşılığında bayilerinden evrakları toplamış.
Bu topladığı çek ve senetleri de borçlarına karşı dağıtmış.
Malzemeleri sattığı insanlar birer birer iflas bildiriminde bulunmuşlar.
Aldığı çekler patlamış elinde.
Bayilerin de bir kısmı konkordato ilan edivermiş.
Alacağını alamadığı için borcunu da ödeyemez duruma gelmiş anlayacağınız.
Batmasına ramak kalmış…



***
Adam ünlü bir tüccar…
2’ye alıp 4’e satıyor ve aradaki yüzde 2’lik kar ile kira ve vergi ödüyor, işçi çalıştırıyor, yeni kal alıyor…
Bugüne kadar olduğu gibi tedarikçisine çek ve senet gibi evraklarını gönderip, mal istemiş.
Tedarikçi bir sabah iflas ettiğini açıklayıveriyor…
Vermiş olduğu çekler çoktan bozdurulmuş.
Karşılığında da mal gelmemiş.
Rakam öyle küçük bir rakam da değil…
Defterinde bir o kadar da batık alacak mevcut.
Dükkana kilit vurması an meselesi anlayacağınız…
***
Yukarıda 3 tane örnek verdik.
Bu 3 örnek de bizim Eskişehir’de bizzat şahit olduğumuz olaylardan ibaret…
Her 3 olayın kahramanı da, kendilerinin en ufak bir hatası olmamasına rağmen göz göre göre batmaya doğru gidiyor…
Her 3 olayın kahramanı da, hiçbir kabahati olmamasına rağmen batma tehlikesini yaşarken, birçok insanı da ister istemez batmaya sürüklüyor.
Tıpkı kendisini batmaya sürükleyen diğerleri gibi…


.....


Samimiyet-siz…


Bir kurumun başına yukarıdan paraşütle bir adamı getirtip oturtuyorlar…
Adamın tek özelliği, kendisini yukarıdan paraşütle indiren güce yakın olması.
Ne kurumla alakası var ne de kurumun iştigal alanıyla alakası bulunuyor…
Kurum içinden gelen, kurumun geleneğini bilen, yönetiminde bulunmuş onca liyakat sahibi isim varken, paraşütle inen alakasız kişiye karşı başta ister istemez bir tepki, bir direnç doğuyor.
Bunun son derece yanlış olduğunu söylüyor kurumda çalışanların tamamı…
“Nasıl olur?” sorusunu soruyor herkes birbirine…
“Ben bunu kesinlikle hazmedemem” diyor bazıları…
Samimi olanlar anında gereğini yapıyor…
Herhangi bir görevi varsa anında istifa ediyor örneğin…
Hatanın bir parçası olmamak için kendisini olabildiğince geri çekiyor.
Maddi manevi zarara uğrayacak olmasına rağmen söylediği gibi davranıyor…
Ama gelin görün ki, kurumda çalışan büyük bir çoğunluk, bir taraftan yapılan atamanın yanlışlığı yüzünden feryat-figan eylerken, diğer taraftan “belki bana bir şans verir” kurnazlığıyla yukarıdan inenin paraşütünü toplamaya başlıyor…
Dışarıda “Böyle atama mı yapılır?” tiyatrosu oynayanlar, atananın çevresinde “İyi ki sizi atadılar” rolleri kesip, dokuz takla atıyor…
Ne diyelim?
Oynanan oyunu dışarıdan izlediğimizde, samimi olan ve  söylediği gibi davrananlara resmen üzülüyoruz…
Dışarıda farklı, içeride farklı rolleri birbirine karıştırmadan sergileyebilen yetenek sahiplerini gördükçe de resmen iğreniyoruz…


.....


 


Dikkat! Hata yapan yanar!


Mahalli seçimlerin startı resmi olmasa da verildi.
Eskişehir’de mücadele edecek olan İktidar Partisi ve Ana Muhalefet partisi, yaptıkları Danışma kurulu ve benzeri toplantıları ile seçim startını aldılar.
Süreç her ne kadar uzun olsa da, bundan sonra yapılacak olan çalışmaların dozu yavaş yavaş artacak.
Yılın sonuna doğru ise, her iki parti için hassas bir süreç başlayacak.
Söylemlerin daha dikkatli incelendiği, yapılan hareketlerin daha özenli değerlendirildiği bir sürece girilecek.
Bu hassas süreçte hem söylenilenler hem de yapılanlar önemli.
öyle ki, bazı söylem ve hareketler seçim kazandırdığı gibi, seçimin kaybedilmesine de yol açabiliyor.
Eskişehir’de buna yakinen tanık olduk.
Hatırlarsınız…
2004 seçimleri öncesiydi…
Büyükerşen’in seçimde en büyük kozu, yürümeye başlayan Tramvay projesiydi.
İktidar Partisinin o günkü aktörleri çıkıp;
-"Biz bu projeyi daha da genişletip  yaygınlaştıracağız" deme yerine;
-"Biz göreve geldiğimizde bu proje olmayacak" demeyi tercih etti.
Hatta…
-"Biz gelirsek, Tramvay raylarının üzerini asfaltla kaplayacağız" söylemleri bile kamuoyunda dolaşmaya başladı.
Bu büyük bir hataydı ve sonucu seçim yenilgisine neden oldu.
Gelelim 2009 seçimlerine…
Seçimlerin yapılmasına bir hafta kala büyük bir yürüyüş organize etti iktidar partisi.
Elde siyah çelenk ile Büyükşehir belediyesi önüne kadar gelindi.
Bağırma çağırma arasında bırakıldı siyah çelenk belediye önüne.
İnsanlar ürktü, duyanlar tedirgin oldu.
Bu da seçim öncesi yapılmaması gereken bir hataydı.
Ve sonucu, seçim yenilgisine neden oldu.
Sırf bu yürüyüş nedeniyle AKP nin seçime bir hafta kala 10 puan birden kaybettiğini söyledi herkes.

Sonuç olarak…
önümüzde ki günler, hassas bir sürecin başladığı günler olacak.

Dahası…
Hatayı affetmeyen günler olacak her biri…


.....


 


Etiketler üst üste…


Bir dostumuz anlattı dün…
Markette bir malın üzerinde ki fiyat etiketine bakmış.
Biraz daha dikkatli bakınca, altında başka bir etiket daha görmüş.
Şöyle bir eliyle yoklamış ki, aslında etiketlerin üst üste konulmuş 3 ayrı etiket olduğunu fark etmiş.
üçünü de çıkartmış yerinden…
En alttaki etiket, malın gerçek fiyatıymış…
Ortadaki ise, dövizin fırladığı süreçte aynı malın zamlı fiyatı…
En üsteki ise kampanya çerçevesinde belirlenen yüzde 10 indirimli fiyat.
Dostumuz “Vallahi market fiyat etiketi yetiştirmekten birini çıkartıp diğerini koymak yerine, üçünü de üst üste koyuvermiş” dedi önce…
Ardından daha ilginç bir şey söyledi…
-“İkinci etiket. Yani ortada bulunan zamlı etiket üzerinde yazan rakam, en üste konulan ve yüzde 10 indirimli olduğu belirtilen etiketten daha azdı. Yüzde 10 indirimli etiket, altındaki diğer etiketlerden rakam olarak daha çoktu”

Haberleri