Es-Es ve Belediyeler

Bu konuda en muzdarip başkan, Yılmaz Büyükerşen'dir galiba...
Yıllarca derdini anlatmaya çalıştı.
Belediyelerin profesyonel kulüplere olan katkısının sınırı olduğunu söylemeye çalıştı.
Bununla birlikte belediyelerin asli görevini futbol takımları olmadığını, şehre hizmet olduğunu söylemeye çalıştı.
HHH

Bunu yaparken yol göstermeyi de ihmal etmedi.
Kurumsallaşmayı, şirketleşmeyi gösterdi.
Bugün uygulanan CEO'lu modeli, o günlerden beri hep anlattı.
Fakat;
Bugüne kadar belediyelerden gelen hazır paraya alışmış olanların hiç ilgisini çekmedi bu teklifler.
Üzerine birde kentte kara kampanyalar başlatıldı.
Büyükerşen Eskişehirspor düşmanı ilan edildi.
HHH

Eskişehirspor kapısına kilit vurulacak düzeye kadar geldiği günler var.
Şehrin önde gelen birkaç isminin de çıkış yeridir belediyesi kapısı bu yüzden.
Çünkü anahtarı gidip belediye başkanını önüne atarlardı.
"Al kurtar takımı" derlerdi belediye başkanına...
***

Merhum Aydın Arat bu işten çok çekti.
Gecesini, gündüzünü, her şeyini Eskişehirspor'a adadı.
Sonuç ne oldu?
Giden belediye paraları, küme düşen takım, bir daha toparlanamayan ekonomi...
***

Gerçi bugün belediye başkanı ama geçmişte Eskişehirspor yöneticiliği yapan Ahmet Ataç vardı.
Ataç'ın başkanlığı döneminde Eskişehirspor'un tarihinde bir ilk yaşandı.
İlk defa bir yönetim, kendisinden sonra gelen yönetime 'sıfır borçla' kulüp bıraktı.
Bu bir ilkti.
Bir daha da olmadı zaten.
Bugünkü borç meblağlarını görünce, Ataç'a saygımız bir kat daha artıyor.
***

Tüm bunları neden anlattık?
Hemen söyleyelim.
Birkaç gündür Eskişehirspor ile belediyeler arasında çok güzel diyaloglar ortaya çıktı.
Taraflar birbirlerini ziyaret ediyor.
Seçilen başkanlara kulüp yönetimleri başarı diliyor.
Eskişehirspor yönetimine de belediyeler 'arkanızdayız' mesajı veriyor.
Dediğimiz gibi bunlar güzel manzaralar.
Daha güzeli olması gerektiği türden fotoğraflar.
***

Yani herhangi bir tarafın, diğer taraftan büyük beklentileri yok.
Hele hele maddi beklentileri hiç yok!
Belediyeler kendi işine, Eskişehirspor kendi işine odaklanmış durumda.
Eskişehirspor artık belediyelere muhtaç olmaktan çoktan çıkmış.
Sattığı bir futbolcu neredeyse belediyenin yarı bütçesine denk geliyor.
Bir sezonun geliri, belediyenin vergi gelirlerinden bile fazla.
Yani yapılan ziyaretler bu kez çıkar amaçlı değil.
Gerçekten de samimi ve tarafların birbirine olan katkı verme arzusu ile dolu.
***

Belediye-Eskişehirspor ilişkisinin bugünlere taşınması çok önemliydi.
Bizce Eskişehir'de bir tabu yıkılmış vaziyette.
Eskişehirspor'un belediye olmadan kurumsallaşabileceği ispatlanmış halde!
Belediye olmadan da Eskişehirspor'un bir marka olabileceğini, kendi bütçesini oluşturabileceğini, büyük miktarları çevirebilecek düzeye geldiğini görüyoruz.
***

Öyleyse bundan sonrası daha önemli bir hal alıyor.
Artık bir taraf avuç açan, diğer tarafta hayır kurumu pozisyonunda değil.
İki tarafta güçlü bünyelere sahip kurumlar.
Öyleyse bu güçlerin bir araya gelmesi büyük önem kazanmış halde.
Fikirlerin tartışılması takıma çok şey katar.
Neler mi yapılır?
Bir araya daha çok gelsinler.
Neler yapılmaz ki?