ES-ES'İN DEĞİL, ESKİŞEHİR'İN SINAVI...

Öncelikle şunu söyleyelim;
Bu maç için 'ölüm kalım maçı' ya da benzer yakıştırmalar yapmayalım.
En azından bu akşamki maça bu psikoloji ile gelmeyelim.
Böylesi bir düşünce, maç içerisinde herkesi daha çok gerecektir.
Rakibin zorlu olması, belki skor olarak geriye düşülme riski gecenin ateşini bizim adımıza daha da harlayacaktır.
Tribündeki taraftar ile maçı kazanmak isteyen oyuncuları çok farklı bir noktaya götürecektir.
O nedenle önce herkes rahat olmalı.
Takıma güvenmeli.
Hepsinden önemlisi mevcut takımın Beşiktaş'ı yenmek için elinden gelen ne varsa yapacağına inanmalı.
++++
Sahiden de böyle olacak.
Şundan eminiz ki;
Geriye kalan haftalarda oynanan oyun ve alınan skorlardan sadece bizler memnun değiliz.
Bizim kadar futbolcular ve teknik heyette yaşananlardan rahatsız.
Ve mutlaka onlarda bugüne kadar olan biteni düzeltmek için her şeylerini bugünkü maça vereceklerdir.
O nedenle taraftar futbolcuların kendilerini rahat hissetmeleri ve konsantrelerini maç dışı konulara vermemeleri için gerekeni yapmalı.
Bildiğimiz o muhteşem desteklerini bir kez daha Türkiye'ye göstermeli.
++++
Maç bu havada başlarsa yolun yarısı geçilmiş olur.
Zaten yorgun olarak kente gelecek olan rakip takım, taraftarı ve sahadaki oyuncuları ile dirençli bir Es-Es ile karşılaştığında işleri çok daha zorlaşır.
Her şey bir anda Es-Es'in lehinde gitmeye başlar.
İşte bu noktada stratejik görev Skibbe'ye kalır.
+++
Şunu açıkça söylemek gerekli ki;
Sadece inanmak yetmiyor.
Teknik ve taktik anlamda yapılacak olan düzgün işler başarıyı tamamlıyor.
Örneğin;
Skibbe'nin bir Onur ısrarı tüm kenti allak bullak etti.
Taraftarla takımın arasını açtı.
Kendisine olan güveni azalttı.
Yaptığı her hamleyi, çıkardığı her kadroya herkesin şüphe ile bakmasına neden oldu.
Bu yüzden Skibbe'nin bugünkü kadro tercihi çok önemli bir hale geldi.
Çünkü herkes biliyor ki, takımın potansiyeli bu ligi sahiden de kaldıracak güçte.
En azından ligde kolayca kalacak hatta ligin son haftalarında yukarı sıraları bile zorlayacak kapasitede bir takım.
Geriye sadece bu takımın güzelce işlenmesi, bağlantılar arasındaki uyumun sağlanması ve bireysel hataların en aza indirgeneceği bir kadro oluşturmak kalıyor.
++++
Evet, bugün Eskişehir için özel bir gün.
Bu özellik maçın adından kaynaklanmıyor.
Eskişehirspor büyük maçları oynamaya alışık bir camia.
Bu maçın da üstesinden gelecektir.
Asıl özellik bu maç ile birlikte Eskişehirspor ve şehrin barışmasının ilk adımlarını atılacağı bir maç olmasıdır.
Bunu başaracak olanda maça gelecek taraftardan, sahada yüreğini koyarak oynayacak ve kendilerini ispat edecek olan takıma ve artık gerekli adımları atacak olan teknik ekiptir.
Yani bugün komple bir başarı kazanmasının günüdür.
Bugün alınacak olan bir başarı topyekun alınacak bir başarı anlamına gelir.
Ve biliyoruz ki;
Eskişehir bir olduğunda, bütün olduğunda pek çok zorlu günlerin altından kolayca kalkacak kadar büyük bir camiadır.
O nedenle bugün herkes bayrağını, formasını, kaşkolünü alarak tribünlere koşmalı.
Büyük bir camianın nasıl kenetlendiğini ve yeniden nasıl ayağa kalkabildiğini bir kez daha tüm ülkeye göstermeli.
Haydi Eskişehir...
Bu zorlu günleri hep birlikte el ele, kol kola aşalım.
Bu kente de, bu camiaya da yakışanı yapalım...