ESERİNİZLE ÖVÜNÜN...

Takımı bu duruma getiren yönetim şimdi eseri ile övünüyordur.
Son 3 yıldır alınanlar ile satılanlar karşılaştırıldığında her şey ortaya çıkıyor.
Sen herkese korku veren takımı dağıt, tecrübeli oyuncuları elinden kaptır, nerede elinde bonservisi olan ve menajerlerin tavsiye ettiği oyuncular varsa al gel.
Sonra "Bu takım Türkiye'nin en iyi orta saha oyuncularına sahip, şu oyuncu 10 numara, Herkes istedi biz aldık" de.
Aldıklarınızı bırakın sahada, kulübede bile göremiyoruz.
Nerede Muarem, Muarem... Nerede Mongongu...
Kalu Uche gibi oyuncuyu 2 gün Eskişehir'de misafir edip 50 Bin EURO için elinden kaçırıyorsan;
Ahmet İlhan gibi futbolcuyu önce beğenmeyip, sonra peşinden koşuyorsan;
Virüs dediğin oyunculara ilerleyen haftalarda mahkum kalıp forma veriyorsan;
Skibbe ve ekibine yetki verip 3 yıl daha sözleşmesini uzatıyorsan;
2 yıl yatık oyuncu ile 3 yıl sözleşme imzalayıp, kulübede oturtuyorsan;
Kaderine razı olacaksın.
**
Maça gelince..
Her maç bir umut, her maç bir umut ama bizlerdeki umut maalesef forma giyen beyler de yok.
Ama onlara da kızmamak lazım.
Asıl onları bu takıma kazandıranlar suçlu.
Bu maç öncesi primi 30 değil, 100 BİN lira yapsa ne olacak ki.
Takımda ruh kalmamış.
Futbolcular maç bitse de gitsek mantığında.
Zaten bir çoğu geldikleri takımda önceki yıllarda aynı duyguları yaşadı.
**
Hadi önceki maçlarda taraftar baskısı var diye konuşanlar vardı. Dün de mi taraftar baskısından etkilendiniz.
Umutla gelen ancak 4 maçtır takımın başında puan yüzü göremeyen Kartal hocaya göre oyuncular yine taraftar baskı altında kalmış.
Bunları bırakın beyler.
Sizlerin kapasitesi bu.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Her maç aynı bahanelere herkesin karnı tok.
**
Sonuçta güzellikler ve başarılar ile geçireceğimiz 50.yılı rezillikle geçiriyoruz.
Bir kez daha söylüyorum, bu takımı bu hale getirenler eserleri ile övünsünler....