Eskişehir için milenyumun gerisine gidelim...
Neler yazıyorduk o dönemler...
Çok eski değil bahsettiğimiz tarihler...
Sadece 14-15 yıl öncesi.
★★★
Şehrin sorunları, bugünkünden çok farklıydı.
Örneğin şehrin bir numaralı sorunu çamurdu.
Bildiğiniz çamur...
Öyle sorun dediysek, yanlış anlamayın!
Heyelan şeklinde akıp gelen, yerleşim alanlarını yutan devasa çamur kütlelerinden söz etmiyoruz.
Bildiğiniz, çocuklarında oynadığı çamur.
★★★
Şarhüyük'te yaşıyorduk o yıllarda...
İnanın evden çıkıp 100 metre ötedeki otobüs duraına gidene kadar yarı belimize kadar çamura bulanıyorduk.
Kaldırımlarda yürümek ise tam bir cesaret istiyordu.
Hangi taşın altından ne çıkacağını kimse kestiremiyordu!
Çünkü taşın altından fışkıracak su, bu kez boyunuzu bile geçebilirdi.
★★★
Tüm bu engelleri aşıp tertemiz çarşıya ulaşmak her zaman olmuyordu.
Olsa dahi, gidilecek yer zaten yoktu.
Kışın esnaf sarayı, yazın Hamamyolu ya da Adalar turundan başka tek bir sosyal faaliyet yoktu.
Ancak 15 günde bir Eskişehirspor maçı olacak;
Yada salonda Eskişehir ETİ, Kılıçoğlu ile Polisgücü'nün hentbol maçı olacakta toplum yüzü görecektik.
★★★
Konser dediğiniz sadece 2 Eylül'de olurdu.
En büyük avantajımız bayramda otobüse bedava binmekti.
Adalar'daki lunapark'ta atılan halkalar olmasa, şansa dair tek bir objemiz olmayacaktı.
Porsuk'taki sandal turlarını unutmayalım bu arada.
Ancak kentin en önemli sorunu çamur yine orada da çıkardı karşımıza.
Çünkü Porsuk'ta su yerine çamur akıyordu.
Salhane Köprüsünden süzülen pislikler, leş kokusu eşliğinde Porsuk'a akıtılan pis sularda Eskişehir cazibe merkezlerinden görüntülerdi.
★★★
Neler yazıyorduk o yıllarda hatırlayın...
Sadece 14-15 yıl öncesinden bahsediyoruz.
Çok eski değil.
Hemen hatırlayacaksınız.
Yine de unutmuşsanız biz anımsatalım.
Neredeyse her 5 yazıdan birisi şuydu;
'Eskişehir tipik bir Anadaolu kentidir!'
★★★
Tartışma konusu olurdu ya bu cümle...
Çünkü şehirdeki tablo öyle bir haldeydi ki, Eskişehir'in kent olduğuna bile kimse inanmıyordu.
Bu kişilere göre 'Eskişehir büyük bir kasabaydı!'
Şehir bile olamamıştı daha Eskişehir.
+++
Yineleyelim.
Aradan 14-15 yıl geçmiş sadece.
Çamurun ortasında doğan çocuklar bugün müze geziyor Eskişehir'de.
Pişmiş toprak sempozyumunda tez hazırlıyor.
Geceleri çıkıp gezeceği onlarca mekan var.
Tiyatro, opera 1 Lira.
Ulaşım parayla da olsa tramvayla.
Adalar'da sandal yerine tekne geldi.
Artık su bile akıyor.
Geçin, balık tutuyor Eskişehirli Porsuk'ta.
Kimin canı ne istiyorsa da onu yapıyor bu şehirde.
İster AVM, ister park, ister konser, ister hamam, ister lokanta, ister başka bir şey.
Kısacası;
Çamur sorunuyla işe koyulan Eskişehir 15 yılda neleri aşmış?
Nereye gelmiş, nereye gidiyor?
NOT;
Bu yazıda siyasi bir mesaj ya da anlam aramayın.
Sahiden içimizden gelerek, sadece bu şehre olan sevgimizden yazdık bu satırları.
Aslında geçtiğimiz günlerde gezindiğimiz birkaç kent vesile oldu bu bu yazıyı yazmaya.
O şehirleri gezince, bir şehirde yaşadığımızı, çağdaş bir kentli olduğumuzu daha iyi anladıkta galiba! Birazda ondan kaleme aldık bu notları...
Birazda nostalji oldu.
Kötü de olmadı hani...
ESKİEHİR NEREDEN NEREYE?
Eskişehir için milenyumun gerisine gidelim
Neler yazıyorduk o dönemler
Çok eski değil bahsettiğimiz tarihler
Sadece 14-15 yıl öncesi.★★★Şehrin sorunları, bugünkünden çok farklıydı.Örneğin şehrin bir numaralı sorunu...