Eskişehir dün Türkiye gündemindeydi

Dün, ajanslardan geçilen haberler arasında Eskişehir’i ilgilendiren iki haber vardı…Yani…Eskişehir, dün ajanslara düşen iki haber sayesinde Ülke gündemine girdi.Birincisi;Eskişehirspor kulüp Başkanı Halil Ünal’ın, Fenerbahçe...

Dün, ajanslardan geçilen haberler arasında Eskişehir'i ilgilendiren iki haber vardı...
Yani...
Eskişehir, dün ajanslara düşen iki haber sayesinde Ülke gündemine girdi.
Birincisi;
Eskişehirspor kulüp Başkanı Halil Ünal'ın, Fenerbahçe Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım ile kavgasıydı ajanslara yansıyan...
Bodrdum'da, promil oranının da yükselmesiyle Halil Ünal ile Aziz Yıldırım'ın, Ersun Yenal ve futbolcu Özgür Çek yüzünden kavga ettikleri, masaların sandalyelerin havalarda uçuştuğu yer alıyordu haberlerde.
Sabaha karşı 05.00 de grubun dağıldığı, kavgaya Rıdvan dilmen ile Ersun Yenal'ın da şahit olduğu yazıyordu...
İkinci haber ise;
CHP Eskişehir milletvekili Süheyl Batum ile ilgiliydi.
Süheyl Batum'un aracı, İstanbul Beşiktaş'ta Kırmızı ışıkta geçmiş, araç durdurulamadığı için Trafik ekipleri ceza tutanağı kesmiş ve Süheyl Batum'a göndermişti.
154 TL lik ceza makbuzunu alan Milletvekili Süheyl Batum ise, bu cezaya itiraz ederek;
-"Ben milletvekiliyim. Bana ceza tutanağı düzenleyemezsiniz. Bu yasaya aykırı" demişti.
Evet...
Bu iki olay, dün Türkiye gündeminde yer alan haberler arasına girerek, Eskişehir'in isminin birer kez daha duyulmasına neden oldu.
Başlığı okuyunca siz ne zannettiniz ki?
Yoksa, ülke gündemine giren bu haberleri, Eskişehir'e dev bir yatırım yapılacağı, Eskişehir'in Avrupa'da en iyi kent olarak belirlendiği, ya da Eskişehir'de ki tüm yatırımların bu yıl içinde tamamlanıp, hizmete gireceği gibi müjdeli haberler falan mı zannettiniz?
Eğer öyle zannettiyseniz, çok iyi niyetli ve safsınız...
Çünkü bizde gündem öyle değil böyle yaratılır...
Eskişehir'in adı, Türkiye gündemine öyle değil, böyle girer de onun için...
........
Karşılıksız sevgi bunun adı...
Geçtiğimiz günlerde bu köşede yazmıştık.
CHP nin Eskişehir'de bulunan aktörlerinin birbirlerini sevmediğini, birbirlerine tavırlı olduğunu ve sürekli birbirleri üzerinde güç gösterisinde bulunduğunu.
-"Siz böyle düşünmüyorsanız bile, en azından kamuoyunda ki algı böyle" diyerek de sonlandırmıştık yazımızı.
O yazıda ismini zikrettiğimiz CHP lilerden bir bölümü bizzat aradı bizi.
-"Ben herkesi seviyorum" dedi arayanların tamamı.
Bunun yanı sıra...
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan il Danışma Kurulu toplantısında da kulaklarımız çınlatılmış.
Bazıları kürsüye çıkıp;
-"Benimle ilgili burada yazılanlar doğru değil. Ben bu partide herkesi seviyorum" demiş.
Ne diyelim?
CHP de herkes herkesi çok seviyormuş da ne bizim ne de kamuoyunun haberi yokmuş.
Demek ki, gizliden gizliye bir sevgi var CHP liler arasında ki, kimse hissetmiyor...
........
Madem öyle gel böyle
-Mademki; Eskişehir'e yapacağı hiçbir şey kalmadı.
-Mademki; Projeleri tükendi.
-Mademki; İnsanlar artık ondan sıkıldı.
-Mademki; Yaşı bir hayli ilerledi.
-Mademki; Eskisi gibi inandırıcılığı kalmadı
-Mademki; İnsanlar artık söylediklerini yemiyor.
-Mademki; Eski havasında değil.
-Mademki; CHP den aday olacağı için kazanma şansı yok.
-Mademki; Sürekli gözden düşüyor.
-Mademki Her geçen gün oy kaybediyor.
-Mademki; Sağ görüşlü olanlar artık onu desteklemeyecek
-Mademki; CHP'liler bile kendisine karşı.
-Mademki; Geçimsiz ve kavgacı.
-Mademki; İktidar karşısında bu defa hiç mi hiç şansı yok.
-Mademki; Anketler kaybedeceğini söylüyor.
-Mademki; Gardı hiç olmadığı kadar düştü.
Mademki... Mademki... Mademki...
Mademki; Var olan tablo, İktidar partisi tarafından bakıldığında böyle görünüyorsa...
O zaman telaşa, gayrete ve arayışa da gerek yok arkadaş...
Atın bacak bacak üstüne, bekleyin seçim tarihinin gelmesini.
Haa, öyle aday falan da aramanıza gerek yok...
Laftan sözden çıkmayacak bir adamı da koyun aday diye olsun bitsin.
Nasıl olsa, bu şartlarda seçim çantada keklik.
Şimdiden Belediyeyi aldığınızı ilan edip, sürün sefanızı.
Öyle ya...
Yukarıda saydığımız bu kadar olumsuzlukları üzerinde barındıran birinin Eskişehir'de Belediyeyi kazanması mümkün değil nasıl olsa.
Haa bu tabloyu aslında siz böyle görmüyorsunuz da, başka birileri bunu size bu şekilde gösteriyorsa...
İşte o zaman oturup kara kara düşünmenizde fayda var...
.........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamı, vergi dairesine çağırmışlar.. Yanında bütün defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler.. Adam korku içinde, mali danışmanına gitmiş.. Sormuş:
- Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim?.
Ne tür bir izlenim bırakırsam, bana daha az vergi cezası keserler?
Mali danışman öğüt vermiş:
- En eski elbiselerini giy. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki,sana az ceza kessinler..
Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış.. Avukat, mali müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş:
- En yeni, en pahalı elbiseni giy. Güvenli, kendinden emin bir görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler..
Adamı bu öğütler tatmin etmemiş.. Aklına güvendiği, filozof bir arkadaşına aynı soruyu sormuş..
Bu akıllı arkadaş bir hikaye anlatmış.. Şöyle demiş:
- Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına sorar.. O da, gırtlağa kadar kapalı, koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder..
Bir başka arkadaşı ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler..
Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikâyeyi dinledikten sonra, sorar:
- Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine giderken ne giyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan var ki?
Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder:
- Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır..

Haberleri