ESKİŞEHİR ŞEBEKE SUYU

                                         
              Eskişehir, Kent Konseyi çevre Sağlık çalışma Grubu, Eskişehir’ de, musluklarından akan,” Şebeke suyumuz sağlıklı” diyerek görüşlerini kamuoyu ile paylaştılar. Ancak kullanma suyunun,  arzu edilen boyutta sağlıklı olmadığı, yıllardır, kent gündemini işgal ediyor.
              Nitekim Eskişehir’i, ziyaret eden, Sağlık Bakanlarından, Sayın Recep AKDAĞ,  “ …Bir an önce, Eskişehir Belediyesi’nin, su arıtması ile ilgili gerekli çalışmaları tamamlaması ve Eskişehirli vatandaşımızın, sağlığı açısından riskleri ortadan kaldırması gerekiyor. Bunu, il müdürlüğümüz, belediyeye, gerekli uyarıları yapacak şekilde yazacak ve meseleyi takip edeceğiz” sözleri ile Eskişehir’ de, kullanma suyunun elverişli olmadığını vurgulamıştı.
             Murat dağı eteklerinden doğan,  Porsuk çayı, Kütahya ve Eskişehir, kent merkezlerinin içme ve kullanma suyu kaynağıdır.  Kütahya, evsel atık su arıtma tesisi öncesine kadar, oldukça temiz olan Porsuk çayı, sadece karbon giderimi için, inşa edilen, biyolojik arıtma tesisinin, çeşitli nedenlerle verimli bir şekilde çalıştırılmaması nedeniyle, bu tesis sonrası aşırı derecede kirlenmektedir.
             Ayrıca Kütahya Şeker Fabrikası, Azot Fabrikası, Seyitömer Termik Santralı, çeşitli firmalara ait porselen fabrikalarının ve Harlek kaplıcalarının, sıvı atıkları da Porsuk çayı aracılığıyla, Porsuk Baraj Gölüne gitmektedir.
              Porsuk çayından, Karacaşehir Regülatörü mevkiinde alınan, ham su: pH ayarlaması, bulanıklık giderilmesi ve klorlama gibi, temel arıtma işlemlerini takiben 1990 yılından itibaren, kent merkezine kullanma suyu olarak verilmektedir. Ancak su kalitesi, istenen boyutta değildir.
             Yıllardır da Eskişehir halkını ilgilendiren, tek ortak sorun, çeşmeden akan sulardır..  Kütahya’nın, akla gelen, her türlü atığını taşıyan, Porsuk çayı suyunun, korunmasına yönelik verilen sürelerde, herhangi bir işlem yapılmadığı, hatta denetlemeyi gerçekleştirecek izleme ve denetleme kurulu dahi, oluşturulmadığı, her vesile söylendi. 
                Ayrıca Eskişehir’ in, su ihtiyacı sağlayan Porsuk  Baraj,  her geçen gün artarak kirlenmektedir. Dibi dolarak, yaşlanmakta ve ömrü azalmaktadır. En önemlisi de şehrin artan nüfusu, her geçen yıl, Eskişehir’ in, su ihtiyacını da hızla arttırmaktadır.
               O nedenle de Eskişehir, kullanma suyu için alternatif su kaynaklarında ivedilikle sağlamak zorundadır. Bu nedenle de  Ilıca barajı, yıllar önce baraj olarak planlanmış ve bunun içinde, gerekli işlemler başlatılmıştır. önce kamu yararı arakasından da istimlak kararı alınmıştır. İstimlak bedelleri de mal sahiplerine ödenmiş ve arazi belediyeye geçmişti.
               Bazı arazi sahipleri anlaşmayı reddetti ve 2010’da dava açtı. Eskişehir İdare Mahkemesi 18 Ekim 2011’de yürütmeyi durdurma kararı verdi. ESKİ, bu kararın iptalini sağlasa da Danıştay bunu bozdu. 16 Eylül 2013’te Danıştay 6. Dairesi arazi sahiplerini haklı bularak, “Alternatifi varken, tarım alanına gölet yapılamaz” kararını verdi.
               öte yandan ESKİ Genel Kurul Toplantısında, 2018 yılı yatırım programında yer alan aşağı Ilıca Barajı’ndan arıtma tesisine kadar, 28 kilometrelik isale hattı projesi, Ak parti meclis üyelerinin, isteği üzerine programdan çıkartılmıştı.
               Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, maddeyi veto ederek, yeniden görüşülmesini sağladı.  Ancak Ilıca Barajı'nın, 2018 yılı yatırım programına ve performans programına alınması, AK Partili meclis üyelerini, ret oylarıyla ikinci kez reddedildi
               Anakent Belediye Başkanı, Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, Eskişehir’de Aşağı Ilıca barajının bitmesi ile çeşmelerden kalabak suyu kalitesinde su akıtmayı düşündüklerini açıkladıktan sonra “… çeşmeden akan suya,  aşağı Ilıca’da oluşturulan barajdan elde edilen su eklenerek, daha da yoğunlaşacak ve tatlı su haline dönüştürülecek, kent alışık olduğu Kalabak suya yakın, bir suya kavuşacaktır” demişti.
                 Ak parti meclis üyeleri, valilikten gelen yazı doğrultusunda, 25 milyonluk yatırımın hukuki olmadığı düşünülerek, yatırım programından çıkarılması gerektiği gerekçesi ile kabul etmediklerini vurguluyorlar ama yerel bir siyasetçisinin, projeyi engellemeye kalkıştığını ve bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunduğu da söyleniyor.
                Eskişehir’in, kullanma suyu rezervini, kaybedilen onca yıldan sonra, tam sonuca erişmek üzereyken, iktidarın, yerel bir siyasetçisinin, yeniden son bir hamleyle, bu projeyi engellemeye kalkışması,  kabul edilecek nitelikte değildir.
.              Eskişehir’deki tüm kesimler, aklıselim içinde hareket ederek ve her türlü düşünceyi, özellikle de parti kimliğini, bir tarafa bırakarak, birlikte, Ilıca Barajı’nı, hatta yeni su kaynaklarını, hayata geçirmelidir. çünkü söz konusu olan, Eskişehir halkının, sağlıklı kullanma su ihtiyacıdır. 
          Ayrıca Eskişehir’deki, kurum/kuruluşlar, kişi/kişiler, özellikle de yerel yöneticiler, sivil toplum temsilcileri ve akademisyenler,  kentte, susuzluk tehlikesine ve su havzalarının kullanılmasına ve korunmasına yönelik, kalıcı çözüm üretmek ve birlikte hareket etmek ve bu konuda, üzerine düşen sorumluluğu da yerine getirmek zorundadırlar. çünkü su yaşamdır