17 Ocak 2014 tarihli yazımızda, "Sivrihisar ilçe merkezi ve köylerinde, Brucella prevalans hızını ve bazı sosyodemografik özelliklerini, bu sayede sorunun boyutlarını saptayarak, çözüm bulunmak amacıyla, araştırma yapıldı. Araştırma sonucu, hiçte iç açıcı değildir." diyerek, çözüm istemiştik. Hatta Vali Yardımcısı ile bu hususta bir görüşme yapmıştık.
Vali Yardımcısı, Tarım il Müdürü ile bir görüşme yaptı, Ancak Brusella hastalığı ile ilgili kişinin, izinli olduğu söyledi, geldiği zaman şahsımı araması için de bilgi verildiğini söylenmişti. Ancak bugüne kadar, aradan 7 ay gibi bir zaman geçmesine rağmen, görüşme yapılamadı.
Elbette Brucella hastalığı ile ilgili kişi/kişiler, bizimle niçin görüşme yapmadı bilemeyiz ama Eskişehir ve Sivrihisar' da, Brusella ile ilgili sorun devam ediyor. Hastalığın önlenmesi için, biran önce tedbir alınmalıdır.
Ayrıca Sivrihisar' da, yapılan araştırmada, çiftçilerde, köylerde yaşayanlarda, ev hanımlarında, evde veya çiftlikte hayvan besleyenlerde ve taze peynir ve krema tüketenlerde, seroprevalans hızı yüksek bulunmuştur. Bel ağrısı-kas ağrısı ve eklem ağrısı-eklem şişliği semptomları için, yüksek duyarlılık ve düşük özgüllük saptanmıştır. Sonuç olarak brusellozun Sivrihisar ilçe merkezi ve köylerinde, yaygın olarak bulunduğu belirlenmiştir.
Sivrihisar' da, Brusella hastalığı kontrol altına alınması için, Sivrihisar' da, koyun veya keçi cinsi hayvanlarda, görülen brusella hastalığıyla ilgili, bölgede sürekli ve kalıcı tedbirler alınmalıdır.
Ülkemizde, bu hastalıkla ilgili Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, BRUCELLA İLE MÜCADELE YÖNETMELİĞİ var. Bu yönetmeliğin amacı, Brusellozun kontrol ve eradikasyonu ile ilgili hususlar ile resmi olarak, "Bruselladan Ari Sürü" statüsünün kazanılması için, uygulanacak kuralları belirlemektir. Ayrıca yönetmelik, sığır, koyun ve keçi cinsinden hayvanların, Bruselladan korunması ile ilgili hususlar ile ulusal bir eradikasyon programının kuralları ve koşullarını kapsar. Ne var ki bu yönetmeliğin, gereği gibi, yaşama alındığını söylemek mümkün değildir.
Brucelloz, Brucella cinsi bakterilerle oluşan, tüm dünyada, özellikle Akdeniz ülkeleri ve Türkiye'de, insan ve hayvanlarda endemik olarak görülen bir zoonozdur. Zoonoz aslında hayvanların hastalığı olup, zaman zaman insanlarda bu hastalığa neden olan mikroplarla ortaya çıkan hastalıklara, verilen genel isimdir.
İnsanda, en sık bruselloza yol açan tür, Brucella melitensis'tir. Brucella bakterileri, koyun, keçi, sığır, manda, domuz gibi, hayvanların etleri, süt ve süt ürünleri, infekte hayvanın idrar ve gebelik materyalleri ile insanlara bulaşarak hastalık oluşturur. Malta humması, Akdeniz ateşi, Bang hastalığı, adlarıyla da bilinir. Tarihçesi eski olmasına rağmen, günümüzde bile, ülkemiz gibi tarımsal ekonomisi olan ülkelerde, ekonomik kayıplara yol açabilir.
Hastalık, esas olarak kaynatılmadan, ya da pastörize edilmeden, tüketilen süt ve süt ürünleri (taze peynir, krema) ile bulaşır. Kaşar ve tulum peyniri ve kaynatılmış sütten mayalanarak hazırlandığı için, yoğurt ile bulaşmaz. Salamura peynirler yüksek oranda, tuz içerdiklerinden bulaş kaynağı değildir.
İnfekte hayvanın iyi pişmemiş eti, özellikle sakatatları (karaciğer, dalak vb.) hastalık için risk oluşturur. Ağız yolu, direkt ciltten temas, solunum yolu, cinsel temas ile ve laboratuvar çalışanlarında, kaza sonucu bakteriler insanlara bulaşabilir. Hastalık; hayvanlarla uğraşanlarda infekte hayvanın çıkartılarıyla direkt temas sonucu ciltten, veterinerlerde ve laboratuvar çalışanlarında ise solunum yolu veya deri bütünlüğünün bozulduğu yerlerden direkt temasla bulaşabilir.
Brucelloz, hemen her sistemi ve organı tutabildiğinden, geniş bir klinik yelpazesi vardır. Belirtilerin başlama süresine göre akut, (8 haftadan az), subakut (8-52 hafta) ve kronik (52 haftadan uzun) gidişli klinik şekiller olabilir. Akut brusellozda ateş, terleme, halsizlik, iştahsızlık, myalji ve sırt ağrısı gibi tipik olmayan belirtiler mevcuttur. Subakut olgularda 1-2 haftalık ateş-düzelme periyotları (ondülan ateş), kas-iskelet sistemine ait belirtiler ön plandadır. Kronik olgularda ise subfebril ateş, nöropsikiyatrik şikayetler ve kronik yorgunluk sendromuna benzer belirtiler vardır.
Hastalar sıklıkla; titremeyle yükselen ateş, gece terlemesi, halsizlik, başağrısı, bel ağrısı, myalji gibi belirtilerle hastaneye başvururlar. Sıklıkla da bir romatizmal hastalık gibi yakınmaları olduğu için, daha çok bu kliniklere başvurular yapılmaktadır. Şikayetler, 7-10 gün sonra azalır. Ateşli ve ateşsiz dönemler art arda sürebilir.
Brucellozun en sık görülen komplikasyonlar, kas-iskelet sistemine aittir Ayrıca mide-barsak sistemi, idrar yolları ve üreme sistemi, merkezi sinir sistemi beyin abseleri, kalp-damar sistemine ve kan yapım sistemine ait komplikasyonlar görülebilir.
Brucella yalnız Sivrihisar da değil, ülkemizde yaygın olarak görülen ve yetiştiricilerimizin, ekonomik kayıplarına neden olmasının yanında, sürdürülebilir hayvancılığımızı da olumsuz etkiler yapan, hem hayvan sağlığını, hem de halk sağlığını tehdit eden bir hastalıktır. O nedenle de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, insan ve hayvan sağlığını tehdit eden, Brucella hastalığıyla mücadele etmek amacıyla, bir kampanya başlattı..
Eskişehir ve Sivrihisar'da, bu hastalığın önlenmesi için, Tarım İl Müdürlüğü ve İl Sağlık müdürlüğü, birlikte çalışmalı, bu alanda müşterek stratejiler belirlenmeli ve eğitim programları yaparak, hayata geçirilmelidir. Ancak Brucella ile ilgili çalışmalar sürekli ve kalıcı olmalı, her ilde bir ekip tarafından yürütülmeli, çalışmalar, hem ilgiler, hem de halkımız tarafında, ciddiye alınmalıdır. Çünkü söz konusu olan, "HAYVAN" ve "İNSAN" sağlığı yanında, "EKONOMİ" dir.
ESKİŞEHİR VE BRUCELLA
17 Ocak 2014 tarihli yazımızda, "Sivrihisar ilçe merkezi ve köylerinde, Brucella prevalans hızını ve bazı sosyodemografik özelliklerini, bu sayede sorunun boyutlarını saptayarak, çözüm bulunmak amacıyla, araştırma yapıldı....