ESKİŞEHİR VE MADENLERİMİZ

Eskişehir’in, Mihalıççık ilçesine bağlı Koyunağılı köyündeki bir maden ocağında meydana gelen göçükte, 4 kişi hayatını kaybetmişti. Kazanın nedeni açıklanmadı ama ülkemizde maden kazaları ile ilgili, arzu edilen...

Eskişehir'in, Mihalıççık ilçesine bağlı Koyunağılı köyündeki bir maden ocağında meydana gelen göçükte, 4 kişi hayatını kaybetmişti. Kazanın nedeni açıklanmadı ama ülkemizde maden kazaları ile ilgili, arzu edilen boyutta tedbir alınmıyor. Oysa madencilik sektöründe, aramadan, uç ürüne kadar, her aşamada ileri teknoloji kullanımı sağlansa, bu kazalar ve arzu edilemeyen diğer gelişmeler önlenecektir.
Elbette madencilik faaliyetlerinde de amaç, insanın refah ve mutluluğudur. İnsan onuruna ve emeğine saygı, madencilik faaliyetlerinin planlanma ve uygulanmasında hareket noktası olmalıdır. Kamu yararı, öncelikli olarak göz önünde tutulmalıdır.
Çevre faktörü göz ardı edilerek, madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi, mümkün değildir. Ülkemizde, ya madencilik, ya çevre dayatması da yanlıştır. Madenciliğin çevreye etkilerini yadsımak mümkün değildir. Ancak, madencilik sektöründe, çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması, madencilik süreçlerinde ya da sonrasında çevrenin korunmasına ya da yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması, sektörün gelişimini engellemeyecek, aksine genel anlamda madencilik sektörünün gelişimine yönelik katkıyı yapacaktır.
Eskişehir, maden açısından, ülkemizin önde gelen kentlerinden biridir. İl sınırları içinde, bulunan altın, boraks, krom, manganez, asbest, dolomit, cips, kaolen, manyezit, perlit, Eskişehir Taşı(Lüle Taşı), talk, toryum, mermer gibi, her dönem dikkat çekti
Dünyada bor rezervlerinin, %72'si Türkiye' dedir. Bor madeni ülkemizde, Bigadiç, Susurluk, Sultançayırı, Mustafakemalpaşa, Emet, Seyitgazi'de, çıkartılmaktadır. Eskişehir ise Dünya standardın da Bor rezervine de sahiptir. Ancak ülke ve Eskişehir ekonomisine katkısı yabancıların, Bor madeninden elde ettiği imkân ve olanaklarla karşılaştırıldığın da yok denecek kadar da azdır.
Elbette Dünyanın, en stratejik madeni olan Bor' un, Türkiye ve Eskişehir'de bulunması, Allah'ın bir lütfüdür. NASA'nın Mars'a gönderdiği Anka Kuşu uzay arıcının yakıtının bor madeninden elde edildiği iddiası da olumlu bir gelişmedir. Ancak Türkiye, dünyadaki Bor'la ilgili gelişmeler karşısında;" Biz neden, Bor madeninden yabancılar kadar istifade etmiyoruz veya nerede hata yapıyoruz? "sorusuna cevap aramak zorundadır.
Şu bir gerçek ki, Eskişehir ve ülkemiz, Bor gibi zengin toryum yataklarına da sahiptir. Nitekim Sivrihisar ilçesinin kuzey batısında Kızılcaören, Karkın ve Okçu Köyleri arasında, 15 km2'lik bir sahanın toryumun yanı sıra Nadir Toprak Elementleri (NTE) de içerdiği saptanmıştır. Rapor sonuçlarına göre bölgedeki cevherin ortalama tenörü %0,2 ThO2 olup, toplam rezerv yaklaşık 380.000 ton civarında olduğu tespit edilmiştir. Ancak Eskişehir, geleceğin enerji kaynağı olarak düşünülen Toryum ve Bor gibi madenlere sahip olmasına ve kentte iki üniversitesi ve bir de Maden Fakültesi bulunmasına rağmen, Eskişehir'in, madenlerle ilgili bir stratejisi olmadığı gibi, somut bir çalışma da yoktur.
1986 yılında, Başbakan olan Turgut Özal'ın isteği doğrultusunda hazırlanan 3213 sayılı maden kanununun ardından, Eurogold, Tüprag, Dardanel, Cominca, Anglo Tur, Anatolia Minerals, eldorado gold gibi şirketler, gerekli izinleri alıp, arama çalışmalarına başladılar. Bu şirketlerden bazıları da ellerindeki imtiyaz haklarını yeterli görmeyip, Eczacıbaşı Holding ile Dedeman'ın uhdesinde bulunan, maden sahalarındaki arama izinlerini de ele geçirdiler. Bugüne kadar da Türkiye'de, yalnız Altın madeni için, yabancılara 580 ruhsat verilmiş durumdadır.
Bu şirketlerin, ülkemizdeki aramalar sonucu, devlete sunduğu gerçek fizibilite çalışmalarına ve yapılan anlaşmalara ulaşmak mümkün değildir. Çünkü bu bilgiler gizli tutulmaktadır. Kazı kesitleri ve maden rezervlerini, devlet bile bu şirketlerin beyanından öğrenmektedir. O nedenle de madencilik sektörünün her alanında, şeffaflık ve sektörde bilgi akışı sağlanmalı, alınan kararlardan, toplumun her kesimi bilgilendirilmelidir.
İldeki madenler, her dönem kent ekonomisine kazandırılmak istendi. Özellikle de, ESO Başkanlarımızda, Rahmetli Mümtaz ZEYTİNOĞULU döneminde, madenlerin ham yerine işlenmiş olarak ihracatı, hedef olarak belirlenmişti. Ancak Rahmetli ZEYTİNOĞLU' ndan sonra gelen ESO yönetimleri, bu hedefe sahip çıkmadı.
Eskişehir' de, toplumsal, ekonomik ve çevresel bakımdan sürdürülebilir bir madencilik sektörünün gelişimi, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin yapıcı işbirliği ile mümkündür.
Ayrıca Eskişehir' de, madencilik sektöründe ESOGÜ Madencilik fakültesine ciddi görevler düşmektedir. Çünkü toplumun, bir istihdam alanı ve gelir kaynağı olarak madenciliğin, önemi hakkında eğitilmesi, sektörün gelişmesi bakımından son derece önemlidir.

Haberleri