Eskişehir'de referandum sonuçları ne mi olur?

Başkanlık sistemi için mecliste oylama yapılacak.Başkanlığın referanduma gitmeden mecliste kabulü için gereken oy sayısı 366…Eğer bu oy meclis içinde alınabilirse, başkanlık sistemi doğrudan kabul edilmiş olunuyor…Mecliste...

Başkanlık sistemi için mecliste oylama yapılacak.
Başkanlığın referanduma gitmeden mecliste kabulü için gereken oy sayısı 366...
Eğer bu oy meclis içinde alınabilirse, başkanlık sistemi doğrudan kabul edilmiş olunuyor...
Mecliste 330 oya ulaşılması ise, başkanlık sistemini referanduma taşıyor.
330'un altında alınacak oy ise, başkanlık sisteminin reddini otaya koyuyor.
Şimdi:
Anayasa değişikliği ve Başkanlık konusunda işbirliği içinde olduğu görülen AKP'nin 316, MHP'nin de 41 Milletvekili olduğuna göre...
İki partinin toplam oyu 357 olduğuna ve başkanlığın mecliste kabulünü gerektirecek 366'yı bulamayacağına göre...
İki partinin mecliste aldığı oy 330'da geçeceğine göre, başkanlık için bir referandumun yapılması kaçınılmaz görünüyor.
Yapılacak referandumun ülke genelinde nasıl sonuçlanacağını bilemiyoruz.
Eskişehir'deki sonuçların da nasıl olacağını şu günden söylemek zor...
Ancak...
Son yapılan 2015 Milletvekili seçimlerinde AKP Eskişehir'de yüzde 43.1 oy aldı.
CHP ise yüzde 37.7 oya sahip oldu.
MHP'nin oyu ise yüzde 12.7'de kaldı.
Bu durumda matematiksel olarak...
Referandumda AKP ve MHP oyları toplamının Eskişehir'de yüzde 55'in üzerinde çıkması gerekiyor.
Bu yüzden, Eskişehir'deki referandum sonucunda "Evet" oylarının daha fazla çıkması muhtemel bir durum var.
Ancak...
Siyasette matematik bazen işlemeyebilir.
Bazen 2 ile 2 toplandığında 4 sonucunu vermeyebilir.
Sonuç olarak...
Referandum sonucunda Eskişehir'de "Evet" oyları fazla çıkarsa, bu durum çok da sürpriz olmayacak.
Zira...
AKP ve MHP'nin Eskişehir'deki oy oranı zaten yüzde 55'in de üzerinde.
Ancak...
Eskişehir'deki "Evet" oyları yüzde 55'in altında çıkarsa "başarısızlık", aynı "Evet" oyları yüzde 49'un altına düşerse, her iki parti için de "Çuvallama" olur, demedi demeyin...
....
Bilinen bir hikayedir ama...

Eşekler, köydeki semerciden oldukça şikâyetçiymiş.
Zira...
Semerci hiç mi hiç iyi Semer yapamıyormuş. Sırtları yara bere içinde kalıyormuş Eşeklerin.
Hikâye bu ya...
-"Köye yeni bir Semerci gelsin" diye dua etmeye başlamışlar.
Çünkü...
Sırtlarında ki yara ile yaşamak oldukça rahatsızlık vericiymiş.
Yine hikaye bu ya...
Duaları kabul olmuş Eşeklerin.
Köye yeni bir Semerci gelmiş.
Ama o da ne! Gelen Semerci, eskisinden de kötü çıkmış.
Yaptığı semerlerden dolayı sırtlarında ki yara her geçen gün büyümüş.
Yine Dua etmeye başlamış Eşekler...
-"Bu semerci gitsin, yenisi gelsin" diye.
Semerci gitmiş, semerci gelmiş.
Her semerci, bir öncekinden daha yeteneksiz çıkınca, Eşeklerin sırtlarında ki yara da derinleştikçe derinleşmiş.
Artık hiçbir Eşeğin dayanacak gücü kalmamış.
Nihayet bir gün toplanmış Eşekler.
Uzun uzun konuşmuşlar ve sonuç olarak da;
-"Biz bundan sonra yeni semercinin gelmesi için değil de, Eşeklikten kurtulmak için dua edelim" demişler.
Bu bilindik bir hikâyedir.
Çoğu yerde anlatılır.
Çoğu zaman da bir olayla ilişkilendirilir.
Bizim amacımız bu hikâyeyi yazmakla, başka bir olaya gönderme yapmak değil.

Ama...
Bu hikâyeyi okuyacak olan pek çok kişi bu yazdığımız hikâyeyi başka bir olayla ilişkilendirecek.
Bunu da çok iyi biliyoruz
Bu ilişkilendirme yüzünden birileri bizi takdir edecek, birileri de eleştirecek.
Ne olursa olsun, kim nasıl ve hangi olayla ilişkilendirirse ilişkilendirsin önemli değil.
Önemli olan...
Gerçekten güzel bir hikâye bu...
Dahası...
Bu hikâyeyi herkes hemen her dönemde sanki yaşamış gibi...
.....
Böyle de bir şey var işte!


Eskişehir'e dışarıdan gelen ve gördükleri karşısında övgü ve methiyeler düzenler var.
Eskişehir'de yaşayıp da, yapılan bu övgü ve methiyelerden haz alanlar, koltukları kabaranlar, şehirlerinin geldiği konum ile gurur duyanlar var.
Bir de...
Yine Eskişehir'de yaşayıp, Eskişehir'i görmeye gelenlerin düzdüğü övgü ve methiyelere tepki gösterip:
-"Gelenler sadece reklamları görüyor. Bu şehirde yaşamış olsalar aynı fikirde kesinlikle olmazlar" diyenler var.
Hatta...
Eskişehir'i görmeye gelen, giderken de övgü ve methiyeler düzenler konu olduğunda:
-"Bu şehri görmeye neden geliyorlar bir türlü anlam veremiyorum" diyenler dahi var.
Ama-fakat-lakin...
İster "Algı yaratma" deyin, ister "reklam"...
İster "Vaziyet onların görüp anlattıklarından ibaret değil" deyin isterse yapılan her methiyeyi "Sanal" olarak açıklayın, sonuçta bu şehre gelenlerin bu şehri anlata anlata bitiremediği böyle de bir "Eskişehir" gerçeği var.
İşte, Eskişehir'i gezmek için gelen İstanbullu bir çiftin, şehirden giderayak sosyal medya üzerinden, çektikleri fotoğrafla birlikte yaptığı ve ilginç bir betimleme dilinin de kullanıldığı Eskişehir izlenimi paylaşımı:
"Aşk olsun Eskişehir, iki İstanbulluya bu yapılır mı? İstanbul'un kocaman imkânlarında özlem duyduğumuz şeyler, sınırlı imkânlarla bu kadar mı güzel yapılır. Çatladık hasedimizden. Tamam, illa komşunun tavuğu komşuya kaz görünür, ama sen de hiç az değilsin hani!
Ama insan azıcık mütevazi olur. Olan var, olmayan var... Git Eskişehir, konuşmuyorum. Al bütün harikalıklarını başına çal.
Eskişehir nasıl bir yer diye soranlara tüm zehrimizi döktük:"

Dedik ya; ister inanın ister inanmayın...
İster "Algı" deyin isterse "reklam"
Hatta...
İster "Eksik" deyin ister "Yalan"
Ne derseniz deyin ama sonuçta "Eskişehir" denildiğinde böyle de bir durum var ortada...

Haberleri