ESKİŞEHİR'DE SU SIKINTISI OLABİLİR!

Kutlu Doğum Haftası nedeniyle ziyaret etiğimiz, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof Dr. Büyükerşen, umut verici açıklamalarda bulundu. Ve " Geçen yı, DSİ’ nin porsuk nehrinden fazla su bırakması dolayısıyla, Eskişehir’de,...

Kutlu Doğum Haftası nedeniyle ziyaret etiğimiz, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof Dr. Büyükerşen, umut verici açıklamalarda bulundu. Ve " Geçen yı, DSİ' nin porsuk nehrinden fazla su bırakması dolayısıyla, Eskişehir'de, bu yıl, su sıkıntısının olabilir" sözü, dikkat çekti.
Porsuk'tan, geçen yıl su bırakılmasının, " Karınca hikâyesi" veya " siyasi" bir tarafı var mı bilinmez ama küresel ısınmanın ve kuraklığın gündemde olduğu bir dönemde, Eskişehir'deki Porsuk Barajı' daki suyun, hoyratça kullanılmasının, bir mazereti olmadığı gibi, kabul edilir bir tarafı da yoktur.
Diğer yandan Vali Yardımcısı Sayın Günay' da, vilayette yapılan su ile ilgili bir toplantı da verdiği brifingde, Eskişehir'in, suyunu "hovardaca" kullandığını belirterek, bu konuda israfın önüne geçilmediği taktirde, su sıkıntısı yaşanacağını kaydetti. Eskişehir'in, kullanma ve sulama suyunun tamamını, Porsuk ve Porsuk Barajından sağladığını, özellikle sulama kanallarının, ilkel durumları yüzünden, çok fazla zayiat verildiğinin de altını çizdi.
Şu bir gerçek ki, Eskişehir'in, yaklaşık 35 milyon metreküp suyla rahatlıkla sulayabileceği tarım alanlarında, 111 milyon metreküp su kullandı. Neden olarak da, sulama kanallarının elverişsiz durumu gösterildi.
Vali Sayın Kadir Çalışıcı ise, israfın Türk halkının müzmin hastalığı olduğunu belirterek, özellikle küresel ısınmanın gündeme geldiği şu günlerde, su kullanımı konusunda halkı eğitmeye önem verilmesi gerektiğini" belirttikten sonra, " Şu aşamada bir sorun yokmuş gibi görünse de, böyle giderse yakın bir gelecekte, su sıkıntısıyla karşı karşıya kalabiliriz. O nedenledir ki, bir an önce gerekli çalışmalara başlayıp, sorun ortaya çıkmadan gereken önlemleri almalıyız" dedi.
Eskişehir' in kullanma ve sulama da su sıkıntısı olabilir ama içme suyunda bir sıkıntısı yoktur. Nitekim Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Kalabak suyunun, Eskişehir-Kütahya sınırları arasında kalan bölgeden getirildiğini belirterek, 'Eskişehir, en az 50 yıl içme suyu sıkıntısı çekmeyecek' demişti.
Eskişehir'de, içme ve kullanma suyu sıkıntısı olur mu, önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Ancak Dünyada da, yeterli içme ve kullanma suyu yoktur. Çünkü Yeryüzündeki suyun %97'si tuzludur. Geriye kalan ve büyük bir bölümü Kuzey ve Güney Kutuplarında buzullar içinde donmuş olan %3'lük tatlı su kaynakları için insanlar, bitkiler, yaban hayat, tarım ve sanayi rekabet etme durumundadırlar. Son 10 yılda, bu kısıtlı su arzı üzerindeki küresel su talebi 6 – 7 kat artmıştır; bu oran dünya nüfusu artış oranının iki katından fazladır. Öte yandan, dünya nüfusunun 2025'de 8,3 milyara, 2050'de ise 10–12 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Halen, dünyada 2,4 milyar insan yetersiz ve kalitesiz su nedeniyle sağlıksız koşullarda yaşamaktadır. Dünyanın birçok bölgesinde, kırsal alanlardan kentlere göç, çok sayıda insanın yeterli sağlık hizmetlerinden, güvenli içme suyundan, çevresel olarak güvenli yaşam koşullarından, yoksun alanlarda yaşamalarına sebep olmaktadır.
Elbette Eskişehir, küçümsenmeyecek yeraltı su rezervlerine sahiptir. Bu yeterli değildir. Yapılacak her hata, yeraltı sularını kullanılamaz hale getirir. Onun içinde Eskişehir' de ki mevcut su kaynaklarının korunmalı ve suyun tasarruflu şekilde kullanılması sağlanmalı, yeni su kaynaklarının araştırılarak değerlendirmeye alınmalıdır. Yerleşim yerlerinin, "İçme Suyu Yönetim Planı"nın hazırlanması, izinsiz yeraltı suyu kullanımının engellenmesi, belediyelerin su temin edebildiği yerlerde, şebeke suyu kullanımının zorunlu hale getirilmesi, Jeotermal kaynaklarla ilgili olarak ilgili kurumlardan gerekli izinlerin alınması, "Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği"nde belirtilen esaslar çerçevesinde de reenjeksiyon yapılmalıdır. Yeraltı su kaynaklarının, suyu kullanan idarelerce, "Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği"nde belirtilen esaslar çerçevesinde korunması, kirlenmenin engellenmesi için, de gerekli tedbirler mutlaka alınması gerekir.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, sonbahar yağışlarının iç ve batı kesimlerde yaşanan kuraklığın, önümüzdeki 4-5 aylık süreçte ortadan kaldırma olasılığını düşük görüyor. Mevsimsel yağışlar normaller civarında gerçekleşse dahi, olumlu etkilerin görülmesi için, daha uzun süre gerekiyor. Meteorolojiye göre, Türkiye, deprem riski gibi, kuraklık riskiyle de yaşamasını öğrenmek durumunda. Eskişehir sahip olduğu su rezervlerini en iyi şekilde korumalı, gerekenlerde tavizsiz hayata geçirilmelidir. Ayrıca gidebileceğimiz başka bir Eskişehir de yoktur.

Haberleri