ESKİŞEHİR'İN TERMALİNİ MİLATTAN ÖNCE KRALLAR KULLANIYORMUŞ; BİZ 2011 YILINDA KULLANAMIYORUZ İYİ Mİ?

Anadolu Üniversitesi, kentin tarihi adına çok önemli eserlere ulaştı.
Yıllar yılı kazdıkları Şarhöyük'te mezarlar buldu.
Bulunan mezarlar, bölgemizde yüz yıllar öncesinde yapılan yerleşmenin ipuçlarını veriyor.
Çünkü bulunan mezarlar hayli çok.
Yani o dönemki şehrin mezarlığı...

Gel gelelim ki, biz o mezarların üzerini çöplük yapmışız, gazino yapmışız!
Anadolu Üniversitesi tarihçileri mezara ulaşmak için önce çöplüğü aşmak zorunda kalıyor.
Tarihi mirasa ancak bu şekilde ulaşıyor.
Ulaştıklarında ise, bugüne mesaj olacak nitelikte eserlerle karşılaşıyorlar.
Yani;
Ayrı inanışlara sahip insanlar bir arada yaşamışlar ve ölmüşler...

Anadolu Üniversitesi bu çalışmaları ile elbette kentin tarihine ışık tutmaya çalışıyor.
Yaptıkları iş, gerçekten önemli!
Asıl önemli olan ise Taciser Sivas hocanın söyledikleri...
Prof. Dr. Sivas'ın anlattıkları, üzerinde yaşadığımız toprakların değerini bir kez daha hatırlatıyor bize!
Mesela, bir başka yerde olsa, döviz zengini kent yaratabilecek termal sularıyla ilgili söyledikleri var...
Bundan 5 bin yıl önce, Bizans krallarının yazlık sarayları yapılırmış Eskişehir'e...
Krallar buradaki saraylarında termal sulardan faydalanırmış.
Termal yüzünden, nüfusta hayli fazla oluyormuş.
Ee, nede olsa kralın sıcak su için geldiği yer.
Yaşanmaz mı orada!

Gel gelelim ki, aradan 5 bin yıl geçmesine rağmen, biz bu termal işinden faydalanamıyoruz.
Medeniyetin, gelişmişliğin ve teknolojinin artık en üst seviyede olduğu bir devirde, akan sularımızı izliyoruz.
Akan sadece şifalı sular değil elbette...
Şehre girecek onca dövizde gidiyor ayaklarımızın altından...

Zaman zaman gazetemizde bu konuyu işleriz.
Sıcak sularımızın, küçük hamamlarda akan sulardan ibaret olmanın ne kadar acı verici olduğunu anlatmaya çalışırız.
Ancak asıl acı verici, Sivas Hoca'nın söyledikleri oldu.
5 bin yıl önce Bizanslının kullandığı suyu, biz kullanamıyoruz iyi mi?
Bu da şehri yönetenlerin kulağına küpe olsun!
Umarız bir gün bu gerçek akıllarına gelir...