Ankara, Avrupa'nın en az yağış alan şehri Madrid kadar ancak yağış alıyor.
Yani yağış rejimi yılın belirli zaman diliminde yoğunlaşıyor.
Genelde hava ya açık, ya da aşırı soğuk...
HHH
Londra ise Avrupa'nın geneli gibi yılın büyük bölümünde yağış alıyor.
Sadece yaz başlangıcı ve sonuna kadar yağış dönemi biraz olsun azalıyor.
Fakat sıcaklık yine de 22 dereceyi geçmiyor.
İşte bu yüzden;
Londra'nın aldığı yağış miktarı, Türkiye'nin kentlerinden kat be kat fazla oluyor.
***
Nereye bağlayacağım;
Bakın, Ankara Avrupa'nın en az yağış alan şehri olmasına karşın her yağışta alt geçitler su ile dolar.
Ki;
Son yaşanan olaylara bakarsak biriken suların çekilmesi de günleri alıyor.
Hatta bir balık adamın alt geçitte mahsur kalan araç için dalış yaptığını bile gördük.
O derece...
***
Londra Belediyesi ise tüm yıl gelen yağış için büyük yatırımlar yapmış.
Tüm kentin alt yapısı için devasa paralar harcamış.
Yoğun yağışlar bu yüzden tolere ediliyor Londra'da...
Büyük sorunlar yaşanmadan yoğun yağışlar bertaraf ediliyor.
***
Eskişehir'e geliyorum...
Biliyorsunuz önceki gün bardaktan boşalırcasına yağdı yağmur.
Yaklaşık yarım saat sürdü yağış.
Eskişehir de Türkiye'nin diğer illeri gibi Avrupa'nın en az yağış alan şehirlerden birisi.
Buna rağmen, alt yapı için önemli yatırımlar yapılmış.
Yağmur suyu hatları baştan aşağı yenilenmiş.
O yüzden Ankara'yı göle çevirecek kadar yağan yağmur, sadece yarım saat içerisinde alt yapı sistemine karışmış gitmiş.
***
Yoğun yağış esnasında yapılacak çok fazla bir şey yok anlayacağınız...
'Önemli olan ise, yağışın ardından ortaya çıkan su birikintilerinin kente fazla zarar vermeden ortadan kaldırılması.'
Şehrin alt yapısı dünkü yağış miktarını dediğimiz yarım saatlik süreç sonunda ortadan kaldırdı.
Eskişehir'in belki de yıllardır görmediği yoğun yağış ufak çaplı zararlar ile atlatıldı.
***
Dünkü yayın organlarına baktığımızda ise yağmur sırasında ortaya çıkan görüntüler eşliğinde bir infaz yapılmış.
İşin artık 'rezalet' boyutuna geldiği anlatılmaya çalışılmış.
Ancak, rezalet olarak gösterilen cadde ve sokaklarda günlük yaşamın dakikalar sonra normale döndüğünden hiç bahsedilmemiş.
***
Velakin;
Kimseyi korumak, kimseyi övmek durumunda falan değiliz.
Ancak;
"Bir kaşık su da fırtına koparmak!" lafının Eskişehir'in yağmurlu günleri için nasılda kullanıldığına şahit oluyoruz.
Oysa;
Aşırı yağmur pek çok yerde afettir.
Ankara gibi, İstanbul gibi çok büyük şehirlerde bu afete şahit olabiliyoruz.
Eskişehir'de ise yılın sadece birkaç haftalık bölümünde yağan aşırı yağmurların ardından asıl fırtınayı koparan ise biz oluyoruz.
Elbette hata yapıyoruz.
'Şehrin bunca yağışın ardından çok çabuk normal hayata dönmesidir bizce önemli olan!'
Yoksa yağış anında yaşanılanlar, belki Londra'da bile ortaya çıkan manzaralardan çokta farklı değil.
Hele hele Londra Metrosunu bile basan su manzaralarını görünce, Eskişehir'deki tablo bizce son derece normaldir...
ESKİŞEHİR'İN YAĞMURLU GÜNLERİ...
Ankara, Avrupanın en az yağış alan şehri Madrid kadar ancak yağış alıyor.Yani yağış rejimi yılın belirli zaman diliminde yoğunlaşıyor.Genelde hava ya açık, ya da aşırı soğuk
HHHLondra ise Avrupanın geneli gibi yılın...