Şehrin içinden geçen tek çevreyolu Eskişehir’de…
Yanımızdaki Bozüyük bile çevreyolunu kenara alalı yıllar oluyor.
Bizim yollardaki durum pek içi açıcı değil yani!
Şöyle ki;
Şehrin kuzeyine patika yollarıyla ulaşılabiliyoruz.
Sarıcakaya, Mihalgazi yolları berbat!
Bolu diye kuzeyde bir komşumuz var, karayolu ulaşımı yok denebilecek bir altyapıda olduğu için böyle bir ilin komşumuz olduğundan bihaber durumdayız.
Şehrin güneyine ulaşmak için şehrin batısından dolanmak zorundayız.
Seyitgazi, Kırka gibi merkezlere ulaşmak için sıcak asfalta sahip olmayan, bölünmemiş, 3 şeritli, kentin güney çıkışında (Ihlamurkent) ise tek şeride düşen bir yıldan ilerliyoruz.
Ve Kırka’yı geçince sizi tek gidiş tek geliş bir yol karşılıyor, ta ki Afyonkarahisar il sınırına kadar.
Afyonkarahisar il sınırına geliyorsunuz; yol, bolünmüş duble karayolu kalitesine ulaşıyor ve komşu kente dua ediyorsunuz.
İşte bu yüzden, şehrin güney komşusuna ulaşmak için batı komşumuz Kütahya üzerinden güneye ancak inebiliyoruz.
+++++
ülkenin başkentine komşuyuz, otoban gibi kaliteli bir asfalt üzerinden başkente seyahat etmemiz gerekirken, başkentimizin ilçesi Polatlı’ya ulaşana kadar asfalt kalitesi sıkıntılı bir şekilde ilerliyoruz ve Polatlı’ya gelince yine komşu kente dua ediyoruz.
Polatlı’dan Ankara’ya kadar 3 gidiş-3 geliş bölünmüş, otoban kalitesinden bir yol ile seyahat ediyorsunuz.
++++++
Böylesine bir yol ağına sahipken, yıllardır beklediğimiz yeni çevreyolu projesine bakıyoruz…
2018’in yatırım programında yine yok!
Velhasıl…
Şehri içinden geçen yolda biraz daha hız yapacağımız için seviniyoruz şu günlerde.
Eskişehir için yol mevzusu işte bu kadar…
************************************
EĞİTİM ŞEHRİYİZ AMA
Eğitim şehriyiz, üniversiteler kentiyiz, öğrenci şehriyiz;
Hatta ülkede şehirle özdeşlemiş en büyük unvanlarımız bu üçü değil mi?
Pekiyi iş gerçekten öyle mi?
Şehirde sahaf kültürü gelişmiş mi?
Maalesef hayır.
örneğin; sahaflarla özdeşleşmiş bir bölge bir cadde veya birden fazla pasaj var mı?
Yok!
üniversite, öğrenci, eğitim gibi kelimeler şehirle özdeşleşmiş olmasına rağmen Eskişehir’in en önemli binalarından, Eskişehir’in simgelerinden birisi “Halk Kütüphanesi” olması gerekmez mi? Değil ülkeye, dünyaya örnek olacak harika, devasa bir kütüphane bu şehre yakışmaz mı?
Lafa geldi mi, “Avrupa kentiyiz” diyoruz ama Avrupa şehirlerindeki Halk Kütüphanelerinin mimari tasarımları, büyüklükleri Eskişehir’deki bütün kütüphanelerin toplamından misliyle çok daha iyi durumda.
Bu eksiklik, eğitim şehrine hiç yakışmıyor.
Şu işe el atacak birisi mutlaka olmalı…