Bu soruyu defalarca sormaktan ve yine defalarca yanıt aramaya çalışmaktan artık usandık.
Her geçen yıl daha da kötüye giden kulübün durumuna ilişkin çıkış noktası aramaktan artık hepimiz yorulduk.
Ve artık tükenme noktasındayız koskoca bir şehir olarak.
+++
İşte bu tükenmişlik, son günlerde Eskişehirspor’u kurtarma çabalarını da artık anlamsız kılmaya başladı.
Yapılan her denemede başarısız olunması;
Her çıkış hamlesinin boşa gitmesi;
“Bu kez olacak” psikolojisiyle heyecanla başlanan işlerin yarım kalması;
Sözünü ettiğimiz tükenmişlik sendromunu iyiden iyiye artırdı.
“Haydi bir de şunu deneyelim” türünden çıkışlar artık tüm anlamını yitirdi.
+++
Evet, artık çıkış yollarının sonuna geldik.
Tünelin sonunda önümüze koskoca bir karanlık çıktı.
Işık maalesef görünmüyor.
Karanlığın en dibindeyiz yani.
Böylesine bir ortamda, bu camianın elinden tutup, onu tünelin dışına çıkaracak bir el arıyoruz.
+++
Artık böylesine bir ele muhtaç durumdayız.
İşin daha kötü tarafı ise;
“Böylesine bir elin ortaya çıkmıyor oluşu”
Yarın ki kongre öncesi gözümüzü diktiğimiz kişiler de görev almaya pek yanaşmıyor.
“Sorumluluktan kaçamazlar” diyeceğimiz bir zeminde yok maalesef.
çünkü “Kurtar bizi” dediğimiz isimler geçmişte maalesef ki hep çıkar gruplarının kurbanları oldular.
“Eskişehirspor aşkıyla” göreve gelenler, bir anda ne olduğunu anlamadan karalama kampanyalarının ortasında kaldılar.
Resmen “kendi paraları ile rezil oldular!”
Ve maalesef ki, böylesine bir ortamı da bu şehir kendisi ortaya çıkardı.
Kim elini taşın altına koyduysa, bazı çevrelere yaranamadı.
Eskişehirspor’u yönlendiren o kesimler bir türlü mutlu olamadı!
++++
Bugün geldiğimiz noktada bırakın Eskişehirspor’u kurtaracak ruhu;
Kulübü yönetecek kimseyi bulamıyoruz.
Gördüğünüz üzere, yarın ki kongrede de kulübü yönetecek isimler bulamayacağız.
Tıpkı o diplerde gezdiğimiz yıllarda olduğu gibi, belki de birkaç saatlik toplantılarla bir listeyle Eskişehirspor yönetim bulacak.
Ancak gelen o yönetim kurulu da kısa bir süre sonra pes edip, yeni bir genel kurul kararı alacak.
Bu kısır dönüğü en dibe inene kadar devam edecek.
+++
Bazı kesimler var ki;
“En dibe inelim ama Eskişehirspor yaşasın” diyor.
çıkışı dibe vurmakta, hatta amatör kümeye kadar düşmekte buluyor.
Evet!
Yıllar öncesinin futbol mantığına göre bir çıkış yolu olabilir.
“Küllerimizden doğarız” mantığı böylesine bir süreçte işe yarayacak gibi görünebilir.
Ama!
Futbol eski futbol değil!
Eskişehirspor, üçüncü ligi gördüğünde bile borçları birkaç iş adamının çekip çevireceği düzeydeydi.
Şampiyon takım kurulacak boyuttaydı.
Pekiyi ya şimdi?
Amatör ligde de oynasak, bugün bulunduğumuz ligde de kalmayı başarsak değişen hiçbir şey olmayacak.
Borç 180 Milyon olarak kalacak.
Dahası…
Borçların faizleri borç miktarını her geçen sene daha da artıracak.
Yani;
“Dibe inelim, baştan başlayalım” mantığı da artık geçersizdir.
+++
Yolun sonundayız anlayacağınız…
Sözün bittiği yerdeyiz.
Tüm sözler artık kifayetsiz kalmış durumda.
Elimizde kurulacak birkaç cümle kaldı ancak.
Ya “Birisi çıkıp borçları ödeyecek parayı buldum” diyerek kongreye gelecek.
Veyahut;
Şehrin hamileri bir araya gelip, bu işi çekip çevirecek isimleri ve kaynakları bulacak.
Maalesef ki her iki formülde olacak gibi durmuyor.
O yüzden yine bize kara geceler, yine bize hüsran görünüyor.
Maalesef durum bu…
ESKİŞEHİRSPOR İÇİN KELİMELER ARTIK KİFAYETSİZ!
Bu soruyu defalarca sormaktan ve yine defalarca yanıt aramaya çalışmaktan artık usandık.Her geçen yıl daha da kötüye giden kulübün durumuna ilişkin çıkış noktası aramaktan artık hepimiz yorulduk.Ve artık tükenme noktasındayız...