Eskişehirspor üye kaydı mı yapıyor gizliden gizliye?

-Futboldan hiç anlamam.-Futbolcuların hiç birini şahsen tanımam.-Öyle maçlara falan da gittiğim yoktur.-Sadece bir mekanda denk gelirse ve o gün Eskişehirspor’un maçı varsa ve maç da televizyondan yayınlanıyorsa, herkesle birlikte...

-Futboldan hiç anlamam.
-Futbolcuların hiç birini şahsen tanımam.
-Öyle maçlara falan da gittiğim yoktur.
-Sadece bir mekanda denk gelirse ve o gün Eskişehirspor'un maçı varsa ve maç da televizyondan yayınlanıyorsa, herkesle birlikte izlerim maçı.
-Tesislerin kapısından girmişliğim de yoktur.
-Başkan ve birkaç yönetici dışında kimsenin de adını bilmem Eskişehirspor yönetiminden.
Kısacası...
Olabildiğince uzağım futboldan ve Eskişehirspor'dan.
Aslında bu özelliklerimden dolayı kulüp üyesi olma kriterlerini tam anlamıyla üzerimde taşıdığımı zannediyorum!
Niye mi?
Hemen söyleyeyim:
Çünkü Eskişehirspor üyesi olan birçok insan tıpkı benim gibi.
Bu arada, yaşamı Futbol ve Eskişehirspor ile geçmiş, Eskişehirspor'un içerde ve dışarıda yaptığı tüm maçları takip eden, futbolcuları bırakın tanımayı, futbola nasıl ve nerede başladığını ezbere bilen ve halen Eskişehirspor kongre delegesi olanları söylemiyorum.
Onlar zaten analarının ak sütü kadar hak ediyorlar kongre üyesi olmayı.
Keşke, Eskişehirspor'un tüm kongre üyeleri böyle olsa.
Ama değil.
Mevcut üyelerin ve üye yapılacakların çoğunluğu yukarıda söylediğimiz özelliklere sahip ve görevleri de sırf kendilerini üye yapan başkan ve yöneticilerine oy vermek olan kişiler.
Futboldan benim anladığım kadar anlıyorlar.
Yani anlamıyorlar!
Futbolcuları benim tanıdığım kadar tanıyorlar.
Yani tanımıyorlar!
Tesislerin nerede olduğunu benim gibi bilmiyorlar
Eskişehirspor'un maçlarına dahi benim kadar ancak gidiyorlar!
Yani gitmiyorlar.
O yüzden diyorum "Beni niçin Eskişehirspor üyesi yapmadılar?" diye.
Gördüğünüz üzere bu konuda hiç bir bilgim, becerim ve merakım olmaması ile ben zaten üye yapılma kriterlerini fazlasıyla üzerimde taşıyorum!
Haksızlık ediyorlar bana!
Halbuki üye yapsalardı, ben de onlar kadar Eskişehirspor'a katkı vermiyor olurdum!
Şaka bir yana.
Eskişehirspor üyesi olmak gibi bir isteğim yok.
Amacım, bu kulübe hiçbir katkısı olmayanların sırf eş dost ilişkileriyle süreç içinde üye olmasını eleştirmekti.
Malum biz her ne kadar eleştiri amacıyla yazı kaleme alsak da, bazı okuma ve okuduğunu anlamama özürlüleri "Bu da kendini üye yaptırmaya uğraşıyor" diye düşünebiliyor.
O yüzden böyle bir dip not koyma gereği duyduk.
Bu yazıyı niye yazdığımıza gelince de...
Şu sıralar Eskişehirspor yönetimi üye kaydı yapıyormuş...
Pek kimse bilmiyor...
Pek kimsenin bilmesine de gerek özellikle duyulmuyor.
Çünkü...
Gizliden yapıldığı iddia ediliyor üye kayıtları...

.....
Ne diyeceğimizi bilemedik ki!
Kanun Hükmünde Kararname ile Üniversitelerdeki görevlerinden ihraç edilen akademisyenler var.
Bunlardan biri de Araştırma görevlisi Baran Alp Uncu.
Baran Alp Uncu Marmara Üniversitesi siyasal Bilgiler Fakültesi'nde görevliydi.
Barış Bildirgesi'ne imza attığı için uzaklaştırıldı.
İlginç olan...
Baran Alp Uncu'nun AÖF öğrencileri için hazırlanan videolu ders konularından birini anlatan hoca olması.
Daha da ilginç olan...
"Yeni toplumsal hareketler" konusuyla ilgili anlattı videolu derste Baran hoca'nın "barış hareketinin tarihsel kökenleri ve barış hareketinin batıdaki gelişimi" konusunu işlemesi...

Yani...
Uzmanlık alanı "Yeni Toplumsal Hareketler" ve "barış hareketinin tarihsel kökenleri" konuları olan bir akademisyen, barış bildirisine imza attığı için Üniversite'den ihraç ediliyor...
Ne diyeceğimizi bilemedik doğrusu...

.....
Acilen iyi haberlere ihtiyacımız var...
Seyahatten dönen ev sahibi havaalanından bahçıvanına telefon açmış, konuşuyorlar:
- Nasıl, her şey yolunda mı?
- Yolunda... Küreğin sapı kırıldı, şu anda onu tamir ediyordum.
- Neden kırıldı?
- Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, ondan kırıldı.
- Nee! Köpeğim mi öldü?
- Maalesef havuza düştü?
- Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; havuzda nasıl ölür?
- Havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca betona çakıldı.
- Havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?
- İtfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular.
- Neee evde yangın mı çıktı?
- Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri yanık sigara bırakmış.
- Annem mi öldü? Yahu kadın daha iki hafta önce sapasağlamdı?
- Haklısınız da... Yatak odanızda karınızla en yakın arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş.
- Yahu hiç pozitif bir haber yok mu adam sende?
-Var efendim... Geçen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya...
Sonucu geldi: Pozitif!"
Ülkede her şey yukarıda anlattığımız fıkrada olduğu gibi.
Televizyonu açıyorsunuz, birbirinden kötü haberler hep peş peşe sıralanıyor.
İnsan TV başına geçip haberleri izlemekten korkar hale geldi resmen.
Bu ülkenin acilen iyi haberlere ihtiyacı var...

Ama gelin görün ki...
Bunu sağlayacak olan iktidarı ve muhalefetiyle kimsenin bunu yapma gibi bir niyeti yok...

Haberleri