ESKİŞEHİRSPOR VE BELEDİYE DESTEĞİ....

Son Haber Gazetesi'nde Hakkı Kutlu dün Eskişehirspor'u almış köşesine...
Sürekli tartışılan belediye destekli kulüplerle ilgili değerlendirmeler yapmış.
Kocaelispor'u ve ketin belediyesinin takıma verdiği maddi desteği de örnek göstererek,
"Belediye desteği, çoğu zaman hiçbir işe yaramaz" mesajını vermiş...

Belediyelerin futbol kulüplerine destek vermelerine başından beri karşı olanlardanız...
Yani, kenar semtteki bir garibanın ihtiyacını görecek olan bedelin, milyon dolarlık bir futbolcunun cebine girmesine vicdanımız müsaade etmiyor.
Yada;
Aş evinden bir kap fazla yemek alacak fakir fukaranın rızkının, bir futbolcunun cebine konulmasına karşıyız.
Kocaeli Belediyesi'nin takıma aktardığı söylenen trilyonlarca lira ile nelerin yapılabileceğini düşündüğümüzde ise, bu fikrimizin ne kadar doğru olduğuna bir kez daha inanıyoruz. Yeni bir itfaiye aracı mı dersiniz,
Bir semtin alt yapısı mı dersiniz,
Ekmeği olmayana ekmek, soğukta kalana kömür mü dersiniz...
Garibana bir pardösü, fakir öğrenciye bir defter-kalem mi derseniz...
Liste uzar gider.
Ancak, adına ne derseniz deyin;
Bunca işe yarayacak olan o paranın profesyonel bir takıma aktarılmasına,
Fütursuzca oraya buraya dağıtılmasına gerçekten içerleriz.
K K K
Kutlu'nun yazısında eksik tuttuğu bir şey var...
Belediyelerin kulüplerine olan desteğini sıralarken,
Sadece Kocaelispor örneğini vermesi...
Mesela Ankaraspor'u da ekleyebilirdi yazısına.
Bu örneği de biz verelim ve yukarıda anlattıklarımızda bağdaştıralım.
Malum, geçtiğimiz hafta Eskişehirspor'un rakibi Ankaraspor'du...
Diğer bir tabir ile Melik Gökçek'in takımı...
Yani;
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin imkanları kullanılarak, kurulan bir takım.
Çok Milyon YTL harcanarak bir ekip oluşturulduğunu herkes biliyor.
Ve o takım, belediye desteğinden yoksun olan Eskişehirspor'u ancak son saniye golü ile yenebildi.
Eskişehirspor tam kadrosuyla sahaya çıkabilse, bu imkanı bulamayıp, yenilmeleri bile söz konusu olacaktı.
Ancak futbolun cilvesi Melih Gökçek'in takımının yanındaydı.
Maçın ardından, ekranlara yansıyan Gökçek'in sevinci öyle çok kişiyi etkilemiş ki,
İnternet sitelerinde maç ile ilgili halkın yazdığı yorumlar çoğunlukla bununla ilgiliydi.
Türkiye'nin dört bir yanından ve özellikle Ankara'dan gelen yorumlar çok dikkat çekiciydi.
Vatandaş;
"Bizim paralarımızla, yada doğalgaz borçlarımızla o sevinci yaşamaları içimize sinmiyor"
yönünde pek çok ortak görüş belirtmiş...

Anlayacağınız;
Belediye parasıyla başarı gelse bile, tadı pek iyi olmaz.
Gün gelir, yazımızın başında bahsettiğimiz o ihtiyaç sahiplerinin rızkından kestiğiniz paralar, futbol takımınızdan bir şekilde çıkar.
Daha düne kadar öyle olmadı mı?
Merhum Selim Vardar'dan tutunda, Merhum Aydın Arat'a a kadar belediyelerden, kulübe aktarılan paralar nerede şimdi?
Kimlerin cebinde?
Ve aktarılan onca paraya rağmen takım o gün hangi noktaya gelmiş, bugün hangi noktada?
Demek ki, bir kulübün idaresi belediye desteğiyle olmuyormuş.
Şimdi kent takımları tamamen profesyonelce tesisleşmiş, şirketleşmiş, başlı başına o kentin bir markası ve kurumu haline gelmeye başlamışlardır.
Eskişehirspor'da bugün o noktaya doğru hızla ilerlemektedir.
Nebi Hatipoğlu ile başlayan süreç, Halil Ünal yönetimiyle daha da ivme kazanmıştır.
Ve, her geçen gün daha da kök salıp, büyüyecektir.
Eskişehirspor, belediye desteği ile, garip gurabanın rızkıyla, doğalgaz borçlarıyla değil, işte bu zihniyetle Süper ligin köklü takımı olacaktır.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın...