ESO VE YAPISAL SORUNLAR

ESO Başkanı Sayın Özyademir’ in, basında toplantısını değerlendirdiğimiz de "ÜRETİM" ve "yapısal sorunlarla "ile ilgili tek bir söz yok. Genellikle de siyasi iktidarın, ekonomik strateji ve " Sabit Kur" politikalarını eleştirdi....

ESO Başkanı Sayın Özyademir' in, basında toplantısını değerlendirdiğimiz de "ÜRETİM" ve "yapısal sorunlarla "ile ilgili tek bir söz yok. Genellikle de siyasi iktidarın, ekonomik strateji ve " Sabit Kur" politikalarını eleştirdi. Oysa Eskişehir' sanayisinin durgunluk yaşaması ve zor durumda olmasının neden/nedenleri, siyasi iktidarın, ekonomik politikalarından ziyade, OSB'nin, bünyesindeki yapısal sorunlardan kaynaklanmaktadır
ESO, Organize Sanayi Bölgesi' ne, yatırım yapacak yatırımcılara, bir "MASTER" planı sunamadığı gibi, yanlış yatırımlara da rehberlik yapmadı. Yıllardır, çok az miktarda özkaynakla başlatılan ve tamamen kredilerle tamamlanan yatırımlar, üretim döneminde çok ciddi işletme sermayesi ihtiyacı ile karşı karşıya kaldılar.
OSB' deki yatırımların, büyük çoğunluğunda, uzman görüşüne önem verilmemiş, Proje grubu oluşturulup, yatımların kârlılığı konusunda, tartışmalar yapılmamıştır. OSB' de kurumsallaşma ve ekip yönetimine, profesyonel yöneticiye, gerektiği kadar yer ve önem de verilmemiştir. İşletmeler, sahip yöneticilik felsefesi hakim olmuştur. Bu alanda, ESO' nun, rehberlik yapmaması, ulusal ve global pazarlarda lobi oluşturamaması, ve benzer onlarca yanlışlık ise durgunluğa, daha da ivme kazandırmıştır. Kentin üretimden çok tüketime önem vermesi, süper marketlerdeki yanlış strateji, Eskişehir' i, üreten değil, tüken kent haline getirdi.
Hâlbuki çağımızda, üretimle ilgili geleceğe yönelik çok önemli gelişmeler var. Özellikle de sanayi ötesi toplumlarda, yani bilgi toplumlarında, çok kısa süreli üretimler söz konusu olacaktır. Kitle üretim ve tüketim ortadan kalkacak, üretimler kişiye yönelik olacaktır. Esnek talebe, ancak esnek arz talep, cevap verebilecektir.
Öte yandan, son yıllarda moda haline gelen ve her etkinlik ve faaliyette de gündemden düşmeyen,"GLOBALLEŞME" ve "KRESELLEŞME" gibi kavramlar, 21.yüzyılda, sosyo-ekonomik politik ve benzer alanlarda, bir bütünleşmeyi, bazı kesimlerin tepkisine rağmen, ön plana çıkarabilecektir. Ancak bu sanayinin, teknolojinin ve diğer ekonomik sektörlerin, uluslararası boyutlara ulaşması demek değildir. Zaten yıllardan beri, bilgi, hammadde aramaları, mamul ürünler, hizmetler ve teknoloji, uluslararası dolaşımda bulunmaktadır.
Eskişehir OSB ve ESO, dünyadaki bu gelişmeleri dikkate alıyor mu bilinmez ama kent sanayisinde durgunluk, 1960'dan sonra başladı. Yatırımlar durdu, Un ve toprak sanayinde, bir gerileme söz konusu oldu. Gerçi Rahmetli Mümtaz Zeytinoğlu' nun, ESO Başkanlığı yaptığı dönemde, sanayide bir aşama kaydedildi. Hata Eskişehir "Orta ve İç Anadolu Bölgesi'nin Ticaret Merkezi " olarak düşünüldü. Önemli hedefler tespit edildi.
Eskişehir, bu gelişmelere rağmen, bu dönemde, tespit edilen hedefler ve alınan karalar sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde, Rahmetli Zeytinoğlu' dan, sonra gelen ESO yönetimleri tarafından hayata geçirilemedi. Bu nedenle de sanayi ve ekonomide istenen ve kendisinden beklenen atılımı yapamadı. Yapısal sorunlar ise tuzu biberi oldu.
Eskişehir, dünyadaki ekonomi ve sanayi alanlardaki gelişim ve değişimleri bünyesine taşıma yanında, teknoloji üretmek ve transfer etmek zorundadır. En önemlisi de işletmelerdeki yapısal sorunları, ivedilikle çözmesi gerekir. Çünkü, Eskişehir ekonomi ve sanayisinin, ulusal ve global pazarlarda rekabet şansı, bu sorunların çözümüne bağlıdır.
Öncelikle mevcut işletmeler arasında, "sektörel" veya "çatı" şirketleri oluşturulmalı, "AR-Ge" çalışmaları ivme kazanmalı, ESO tarafından gündeme getirilen, "Bilim parkı" ivedilikle bitirilmeli, pazar arayışı sürdürülmeli, işletmelerdeki yapısal sorunların çözümü için de ESO ve ETO tarafından, eğitim çalışmaları başlatılmalıdır. Üniversite ve sanayi işbirliği mutlaka sağlanmalı, hatta kurumsallaştırılmalıdır.
Bilinmelidir ki,21.yüzyılda, yeni bir ekonomik düzende, yatay entegrasyon, esnek arz-talep, uzman üniteler, hizmet birimleri ve KOBİ ağırlıklı bir sanayi dokusunda büyük işletmelerle, KOBİ' ler afsalının kurulması kaçınılmaz olacaktır.
Elbette fedakârlığı, ESO, ETO ve yalnız işletmelerden beklemek de yeterli değildir. İldeki tüm kurum/kuruluşlar, özelliklede eğitim kurumları, bu alandaki sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmeli, dünyadaki gelişim ve değişimleri de takip ederek, bünyelerine taşımalıdır.
Eskişehir 21. yüzyılda, ulusal ve global pazarlarda, rekabet edebilmesi için, üretim ve tüketim felsefesinde, ciddi değişimler yapmak, esnek arz ve talep, en önemlisi de kişiye özel üretimi de ön plana çıkarmak zorundadır. Bu alanda geç kalınmamıştır Yeter ki Eskişehir, özellikle de ESO, tarafından, kentin sanayileşmedeki serüveninin dünü, bugünü ve geleceği iyi idrak edilsin bu idrak ışığında kararlı adımlar atılsın.

Haberleri