Demokratik hukuk devleti, insan haklarına gösterilen saygının temelinde, eğitimde, sağlıkta, ekonomik ve sosyal yaşamda, erkek ve kadın arasındaki eşitliği de hedeflemektedir. Kadınlara, eşitsin demekle, eşit olunmadığı bugün apaçık ortadadır. Kadın-erkek eşitliği konusunda yerleşik anlayış değişmediği sürece, uygulamaları adil ve gerçekçi olamaz. Bu da, ancak eğitimle olacaktır.
İlk çağlarda, kadınla erkek arasında ceza hukuku açısından önemli sayılacak bir eşitlik var. Ama işin en önemli ve güzel tarafı, İslam hukukunda kadının belki aile hukuku açısından, özellikle evleneceği erkek sayısı ve boşanma hakkı açısından hakları çok kısıtlıdır. Ama buna karşılık Roma hukukunda bile olmayan fiil ehliyeti İslam hukukunda tam olarak gözüküyor. Kadın kocasının vesayeti altında, velayeti altında da değildir. Malları üzerinde tam anlamıyla fiil ehliyetine sahiptir.
Hülasa dünya ve ülkemize, kadınların ciddi sorunları var. Bunların mutlaka üniversiteler tarafından araştırılması ve çözüm önerileri getirilmesi daha isabetli olacaktır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi 08 Mart 2010 tarihinde kurularak, faaliyete geçmesi bu alandaki umutları artırdı.
Merkez müdürlüğüne, Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin BALCI getirildi. Sayın Prof. Dr. Yasemin BALCI, amaç ve faaliyetleri ile ilgili olarak; 'Merkezin amacı, kadının toplumsal ve ekonomik kalkınma içerisindeki yerini geliştirmek, sosyal hayat içinde verimliliğini ve etkinliğini artırmaktır. İlgili bölümlerde bu amaca hizmet edebilecek programlar uygulanacaktır. Merkez faaliyetleri ile üniversite içindeki bölüm ve birimler arasında eş güdümü sağlayarak, bu eş güdüm sayesinde üniversitemiz' in toplumla bütünleşmesi hedefimizdir' sözleri karşısında, memnun olmamak mümkün müdür?
Üniversiteler, bilgi ve teknoloji üreten, araştıran en önemlisi de toplum sorunlarına çözüm bulan kurumlardır. O nedenle de araştırma merkezi, özellikle de Türk kadınının tarihi süreç ve toplum içindeki yerini araştırmalı, gerçekleri de kamuoyu ile paylaşmalıdır. Çünkü tarihte kadına en büyük değeri, "TÜRKLER" vermiştir.
Tarihte, Türklerde toplum içinde kadınla erkeğin konumu eşitti. Devletin yönetiminden "HAKAN " ve "HATUN" un ortak kara verdikleri biliniyor. Bir yazılı emre yalnızca " HAKAN EMREDİYOR Kİ" sözleriyle başlamak, o emre boyu eğmemek için geçerli bir nedendi. Şayet "HAKAN VE HATUN EMREDİYOR Kİ" ifadesi buyruğun geçerli olduğunu gösteriyordu.
HAKAN, tek başına elçileri huzuruna kabul etmiyordu. Şölenlerde kurultaylarda, ibadetlerde, ayinlerde, savaş ve barış meclislerinde, "HAKAN ve HATUN birlikte karar alıyorlardı. (Prof. Dr. Necla Pur/Türkiye' de kadının konumu)
Cumhuriyet dönemde ise, Türk kadını siyasal haklarını Batılı ülke kadınlarından daha kolay elde etti. Büyük Önder ATATÜRK, kadına 3 Nisan 1930 'da belediye seçimlerine katılma, 5 Aralık 1934 'te milletvekili seçme ve seçilme hakkı verdi. İlk seçimlerde TBMM' ye 18 kadın milletvekili girdi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Türk kadının tarihi süreç içindeki konumu yanında, sorunlarını da masaya yatıracak ve çözüm önerilerini de kamuoyu ile paylaşacaktır. Özellikle de kadın sorunlarına karşı, kamuoyunda ve üniversitede bir duyarlılık geliştirecek.
Yeteli midir? Elbette değildir. Türk toplumu olarak, kadınların sorunlarına sahip çıkmak, çözüm de bulmak mecburiyetindeyiz. Çünkü kadın toplumların geleceğinin teminatıdır. Ayrıca Akademik ve akademik olmayan çevrelerde, kadınlarla ilgili araştırmalar başlatmak ve desteklemek, Kadınlarla ilgili konularda bülten ve kitaplar yayınlamak, Kadınlar için eğitim programları düzenlenmek bir görev olduğu kadar bir haktır da. Ayrıca kadın örgütleri arasında işbirliği ve iletişim, sürekli ve kalıcı hale getirilmelidir. .
ESOGÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kadınlarla ilgili araştırma, inceleme ve proje/projeler gerçekleştirecek, bu alandaki çalışmalara katılacak ve destek verecektir. Hatta kadın sorunları konusunda, ulusal ve uluslararası kurslar, seminerler, konferanslar, kongreler, sempozyumlar ve benzeri faaliyetler düzenleyecek veya başka merkezler tarafından düzenlenen, bu tür etkinliklere de iştirak edeceklerdir. Kentte kadınlarla ilgili etkinliklere, rehberlik ve danışmanlık yapacaktır.
Elbette ESOGÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, kadın sorunlarının çözümünde başarılı olacak mı zaman içinde görülecektir. Ancak düşünülmesi bile, başlı başına başarıdır.
Sayın Prof. Dr. BALCI ve ekibini kutluyoruz.
ESOGÜ KADIN ARAŞTIRMA MERKEZİ
Demokratik hukuk devleti, insan haklarına gösterilen saygının temelinde, eğitimde, sağlıkta, ekonomik ve sosyal yaşamda, erkek ve kadın arasındaki eşitliği de hedeflemektedir. Kadınlara, eşitsin demekle, eşit olunmadığı bugün...