Türkiye, artık çok uluslu, küresel profesyonellerini yaratıyor. Bugün yurt dışında tepe görevlerde olmasa da uluslararası dev şirketlerin çeşitli pozisyonlarında görev yapan, Türk Profesyonellerin olduğu biliniyor.
Yine Tarih boyunca, bilim ve teknolojiye katkısı olan, Türk bilim adamları, astronomi, tıp, matematik ve mantık alanında sayısız eserler kazandırdılar. Farabi’den Ali Kuşçu’ dan,Nobel Ödüllü bilim insanımız, Prof. Dr. Aziz Sancar’a kadar, pek çok Türk bilim adamı, geçmişten bugüne küresel ölçekte ses getiren çalışmalarıyla, bilim ve teknolojiye yön verdiler.
Bugünde, evrensel boyutta bilgi üretmek, bilim ufkunu genişletmek, çağdaş bilimsel, teknolojik ve kültürel birikimin egemen olmasını sağlayacak, toplumun gelişmesine katkıda bulunacak bilgi ve teknoloji üreten, bilim insanlarımız var
.Bu insanlarımızdan biri de, ESOGÜ Öğretim Üyesi, Sayın Prof. Dr. Muammer KAYA’dır.
Sayın Prof. Dr. Muammer KAYA’ yı, Kaymaz Altın Maden yatağı ile ilgili, mücadelemizde tanıdık. Aldığı her işi ciddiye alan, mesleği ile de oldukça donanımlı, ülke ve Eskişehir sorunlarına da vakıf, bir bilim adamımızdır.
Madencilikle iletilen sorunları görüşmek ve madencilik alanında düşüncelerini almak için, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığı’na vekaleten atanan, ESOGÜ öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Muammer KAYA’ yı zaman zaman ziyaret ederiz.
Sayın Prof.Dr KAYA, ESOGÜ mezunu, Kanada’da Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini tamamlayarak. Mezun olduğu ESOGÜ’ye, geri dönüp, kesintisiz görev yapıyor olması dolayısıyla, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığın da vekaleten görev alması isabetli ve örnek bir atamadır.
ESOGÜ’de, görev aldığı süre zarfında, ESOGÜ’nün, Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürlüğünü ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde kurulan ESOGÜ Meslek Yüksek Okulunun (EMYO) kurucu Müdürlüğünü yaptı.
TEKAM Müdürlüğü sırasında, Eskişehir için hayati bazı konularda ses getiren, öncü araştırmalar yaptı. 1995’lerde, Eskişehir’in hava kirliliği sorununu, ilimizin kömür politikasını Valilik, Belediyeler, Anadolu Üniversitesi ve Yerel Basın ile birlikte çözülmesinde önemli rol oynadı.
Prof Dr.. KAYA, 2000’li yıllarda, ilimizde Ambalaj Atıklarının toplanması, geri kazanım ve dönüşümü projesinde de görev aldı.
Sayın Prof. Dr. Muammer KAYA’nın, Eskişehir, ülke özellkle de madenlerle ilgili sorunları ile ilgili, görüşlerine de sürekli tanık olduk.
Sayın Prof. Dr. KAYA, gerektiğin de daha çok çalışıyor, en önemlisi de yaşanılan yoğun stres, tahammül ediyor. Yeni bilgilere ve gelişmelere, ayak uydurabilmek için de kendini sürekli geliştirir. Hata yapma gibi, bir lüksü de olmadığını, söz konusu olanın, ülke ve gençler olduğunu sıkça vurgular
Sayın Prof. Dr. KAYA işin ehlidir. Kaynak yaratır, ya da var olan kaynakları, en iyi şekilde değerlendirir, insanları takım haline getirir, doğru insanları, doğru yerlere yerleştirir ve onların ihtiyaçlarını karşılar, doğru teknolojileri alır ve kullanılması konusunda eğitimler düzenler.
ESOGÜ öğretim üyesi, Sayın Prof. Dr KAYA’ya göre, madencilik endüstrileşmenin ve ekonomik büyümenin, kalbini besleyen, ana damarlardan birisidir. Türkiye’de, refah ve gelişmişlik düzeyinin yükselmesi de, doğal kaynakların ve yer altı servetlerinin, yerinde ve ekonomik kullanması ile eşdeğerdir. Doğal kaynaklar, aynı zamanda enerji alanında, ülkelerin lokomotifidir.
Yine Sayın Prof. Dr. KAYA’ya göre, uzun vadede kalıcı ve rasyonel madencilik stratejileri oluşturulmalı, Maden mevzuatı, ülke ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden ele alınalı, ruhsatlar, gerçek işleteceklere devri sağlanmalıdır. Madenlerle ilgili Çevresel Etki Değerlendirilmesi, sanayi kuruluşlarından farklı kategori de incelenmelidir.
Sayın Prof. Dr KAYA ile her görüşmemizde, madencilikte, emek, sermaye ve teknolojinin, olmazsa olmaz konumda olduğunu söyledi. Ona göre madenlerimiz için, ara elaman yetiştirmek için de Maden Yüksek Okulları açılmalı, yeni maden fakülteleri açılmayarak, mevcut maden fakülteleri ile yetinilmeli, ancak eğitim. öğretimde kalite artırılmalıdır.
Sayın Prof. Dr. KAYA için, madencilik, son derece kritik bir konudur. Öncelikle ikame edilemez. Bittiğinde, yerine konamaz.. Bugün değersiz gibi, görünen madenler, yarın çok fazla değer kazanır, ekonomik istikrar da sağlar. Çünkü Madenler, milli servettir
Ayrıca ona göre, sanayinin gelişmesinde, lokomotif bir sektör olan madencilik, ülkelerin kalkınmasında, sürükleyici bir rol oynar. Madencilik, sanayinin itici gücü, katma değeri en yüksek olan ve kaynak yaratan önemli bir sektördür.