Geçmiş yılarda, tuğla üretimi için kullanılan fabrikaların yer aldığı ve bugün kentin ortasına kalan 64 hektarlık alan, tarihi bölge ilan edildiği için, yapılaşmaya açılamamıştı. Bölgenin imara açılması için, kararı beklenen Anıtlar Yüksek Kurulu da bu aşamada karar verememiş, geçen süreçte, 2003 yılında, bölge için yapılan imar planları da mahkeme tarafından iptal edilmişti.
Planların iptalinin ardından, yeni imar planları için harekete geçen Tepebaşı Belediyesi, kısa sürede bölgenin 1/1000'lik imar planlarını tamamlayarak meclise getirdi. Bölgede yapılaşmaya olanak sağlayacak olan imar planları, kentsel tasarım projelerine uygun olarak, bölgedeki doğal ve tarihi yapıyı bozmayacak şekilde hazırlandı. Sonuçta plan Tepebaşı Belediyesi Meclisi tarafından kabul gördü.
Planın kabulünden sonra Başkan Vekili Sayın Fuat Gürcüoğlu, Tepebaşı Belediyesi'nin, alınan karar için tüm meclis üyelerine teşekkür ettiğini söyleyen Gürcüoğlu, 'Büyük bir kentsel dönüşüm kararını aldık. Gerçekten tarihe geçecek bir adım attık' şeklinde konuştu.
Oysa 28.03.211 tarihli DP İl 2.Başkanı Fehmi DEMİRCAN imzasıyla yayınlanan bildiri de, "Yıllardan bu yana tartışılan fabrikalar bölgesinde, mahkemenin verdiği planların iptali kararı karşısında, yeniden yapılacak planda, Eskişehir halkının sağlığı ve geleceği yönünde kararlar alınması, giderek beton yığınına dönen, bu bölgede yeşil alanların arttırılması ve özenle korunması, en büyük dileğimizdir. Eskişehir'in akciğeri olarak nitelenen bu alanların, büyük alışveriş merkezleri, ünlü oteller ve özel hastanelerce yağmalanmasına fırsat verilmesi halinde, bu yanlışı yapanları, Eskişehir halkı asla affetmeyecektir." denmişti.
Ayrıca bu tür kararlar, Eskişehir' i "TEK MERKEZLİ" kente mahkum ederken beton yığınına da dönüştürdü. Oysa bugünün şehircilik anlayışı, " çok kesimli" ve" çok Merkezli" kentlerdir. Hatta "Büyüme Koridorları" adı verilen, şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilip gelişen, "ÇEVRE ŞEHİRLERİ" şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Hülasa çağımızdaki şehirler, merkezi belli olmayan kentlerdir. Yeni kentlerin, nerede başlayıp, nerde bittiği bile belli değildir. Yüzlerce kilometrelik büyüme koridorlarının etrafında, devamlı büyüyen ve gelişen kentler olarak gündemdedir. Dünyada, en ideal şehirler ise ormanla iç içe ama aynı şekilde merkezi belli olmayan ve bütün şehir imkânları da yanı başında. Yani Şehir-kır antitezlerini, sentezleyebilmiş kentlerdir.
Eskişehir öyle mi?
Eskişehir'de, trafik ve park sorunun, en büyük nedeni, yanlış kentleşme ve tek merkezli kentte ısrar edilmesidir. Maalesef bu durumu, yıllardır köşemizde ve belediye başkanları ile yaptığımız sohbetlerde, gündeme getirmemize rağmen, nedir bilinmez, Eskişehir' i, "TEK MERKEZLİ" kent yapmakta ısrarcı oldular. Nitekim son yıllarda, Eskişehir' in, akciğeri olabilecek olan Fabrikalar bölgesine, Espark, Esgaz, hayal kahvesi, 222, Tepebaşı Belediye Binası, Şoförler cemiyeti binası, Acıbadem Hastanesi, Özdilek, Koçtaş, Otel gibi, benzer tesisler aynı bölgeye yapıldı. Kabul edilen planla da, bölgeye daha fazla yatırım gelecektir. Bu yanlışlığın, şehirciliğe, özellikle de trafikte ve altyapı açısından getirdiği fatura ortadadır.
Fabrikalar bölgesi ve diğer kesimlere yapılan binalar, altyapı sistemlerini yetersiz hale gelecektir. Kanalizasyon sisteminin kapasitesi zorlanacak, kapasitesinin asılması halinde, kanallarda tasmalar meydana gelerek, çevreyi rahatsız edecek, kanallarda su basıncının artması nedeniyle binaların bodrum katlarını lağım basacaktır. Bu durumda da hem kanalizasyon, hem de kulamla suyu sistemi açısından, problemler ortaya çıkaracaktır.
Tüm şehirlerde, altyapı tesislerinin, ekonomik ömrü 20-50 senedir. Bu nedenle, genellikle 30 sene sonraki ihtiyaca göre yeniden planlanır. Nitekim Şeker İlkokulu' da görevli olduğum yıllarda, Eskişehir Kanalizasyonuna ilk defa okulu bağlatmıştık. Bu nedenle kentin altyapısını gerçekleştiren şirkete yaptığımız ziyarette, gerçekleştirilen altyapının, kaç yıl olduğunu sormuştum. Otuz yıl cevabını aldıktan sonra, "peki 30 yıl sonra ne olacak?" sorusuna şirket yöneticisi, "Eskişehir yeniden kazılacak" demişti.
Eskişehir'de gerçekleştirilen Altyapı, 30 yılı geçti; tıkanmalar da başladı. Merkeze yapılan binalar ise bu tıkanmaların, tuzu biberi olacaktır. Ayrıca şehir merkezlerindeki arsaların değer kazanması, buralardaki az katlı binaların yıkılarak, yerine çok katlı binalar yapılması altyapıyı yetersiz hale getirecektir. Bu noktada, hızlı kentleşme, TOKİ konutları ve fabrikalar Bölgesi gibi yapılaşmalar nedeniyle, ortaya çıkan altyapı problemleri nedeniyle belediyeler, Eskişehir' de altyapıyı yeniden ele almak zorunda kalırken, yapılan hizmetler de heba olacaktır.
Peki, bu gerçekleri, BELEDİYE BAŞKAN VE MEÇLİS üyeleri bilmiyor mu?
FABRİKALAR BÖLGESİ
Geçmiş yılarda, tuğla üretimi için kullanılan fabrikaların yer aldığı ve bugün kentin ortasına kalan 64 hektarlık alan, tarihi bölge ilan edildiği için, yapılaşmaya açılamamıştı. Bölgenin imara açılması için, kararı...